1/3

Destiny (İlk Bakış)

Mert Günhan 4.10.2013 - 14:14
İnsanlığın kaderi kişilerin seçimlerinden geçer
Bazı firmalar vardır, işlerini o kadar özümseyerek yaparlar ki, çabalarının sonucunda kaliteli bir yapımdan daha fazlasını bırakırlar. Bungie söz konusu olduğunda ise, durum bundan farklı değil. Activision ile aralarında olan 10 yıllık sözleşmenin ürünlerinden biri olan Destiny, Bungie’nin FPS Aksiyon rol yapma oyunu türünde ilk denemesi, aslında bu bile tam olarak yaptıkları şeyi tanımlayamıyor.

Destiny’den bahsederken, Bungie’nin de kullanmayı seçtiği eksen kelimesi “Yaşayan bir dünya.” Bu kelimenin daha önce pek çok yapım için kullanıldığını duymuştuk, yapımcılar, gerçekten büyük uğraşlar verip tam anlamıyla yaşayan simülatif dünyalar yaratmaya çabalamış fakat asla tam anlamıyla başaramamıştı, elimizde iyi örnekler yok değil fakat asla istediğimiz gibi olmadığını biliyoruz.

Destiny (İlk Bakış)
Bungie ise, konsollarda esen online deneyimler konusunda en tecrübeli firmalardan birisi olarak, bu yaşayan dünya tecrübesini Destiny bayrağı altında getirmeyi amaçlıyor. Aslında bu, Planetside 2’nin “paylaşımlı” dünya mekaniğine oldukça benziyor. Bir dünya düşünün, her girdiğiniz vakit savaş devam ediyor, oyuncular o dünyanın belirli bölgelerinin dominasyonlarını sağlamak için birbirleri ile kıyasıya mücadele ediyorlar, taktikler yapıyorlar, seferler düzenliyorlar. Bu Planetside 2’de çalışan ve hali hazırda çalışan bir sistem, Bungie ise bunu bir adım ileri taşımayı amaçlıyor.

Destiny, Bungie’nin geliştirdiği yepyeni bir motorla çalışıyor. Sadece grafiksel anlamda değil, aynı zamanda eşleştirme kısmında ve oyun mekaniklerinde de daha doğal sonuçlar veren bu motor, arkadaşlarınızla birlikte veya çok daha fazla kişiyle eşsiz online tecrübeler yaşamanızı sağlayacak bir mimariye sahip.

Destiny, Bungie’nin konsept olarak en iddialı olduğu yapım.

İnsanlığın 700 yıl ötesinde post-apokaliptik bir gelecekte geçen yapım, insan ırkının güneş sistemine kolonizasyonu ekseninde geçiyor. Tabii insanoğlunun bu altın çağı çok uzun sürmüyor, “the Collapse” adı verilen ve kolonilerin gizemli bir şekilde kaybolması ile başlayan oldukça can sıkıcı bir hadise sonucunda sadece dünya üzerinde hayatta kalan bir grup insan, dünyanın tepesinde duran the Traveller isimli devasa bir gök cismi sayesinde hayatta kalmaktadır. İnsanların yıldızların ötesine ulaşmasını sağlayan the Traveller, bilinen yaşamın son şehrinin üzerinde kalarak şehri korumakta ve insanlığın yeniden yükselmesini sağlamaktadır.

Destiny (İlk Bakış)
İşte tam bu sırada, yıldızların ötesinde bulunan insan kolonilerinin dünya dışı varlıklar tarafından istila edildiği öğrenilir, insanoğlunun son şehrinin düşmesi ise artık an meselesidir. Bu dünya dışı varlıklar ve insanoğlunun yok oluşu arasında duran tek şey ise "gardiyanlardır."

Gördüğünüz gibi Destiny oyunculara oldukça ağır bir sorumluluk yüklüyor, özellikle bunun sürekli olarak değişen bir ortamda yaşanılacağını düşünürsek, gerçekten epey heyecanlı bir girişi var Destiny’nin.

Oyuncular gardiyanlık görevlerine çıkmadan önce üç adet ayrı ırktan birini seçebilecek, Humans, Exo ve Awoken. Bungie ekibinin askeri tiplemeleri örnek alarak yarattığı Human’lar,  elflerden hayaletlerden ve meleklerden ilham alarak yarattığı Awoken’lar ve daha robotik Exo’lar, seçilebilir üç adet ırkımız olarak geliyor ve bu ırklardan birinin yanında sınıfta seçebiliyoruz.
Destiny’de üç adet ırk yanında üç adette sınıf var, Hunter, Warlock ve Titan.