Apotheon

Platformlar PC
Apotheon
  • Yapımcı - Yayıncı Alien Trap - Alien Trap
  • Çoklu Oyuncu: Yok
  • Oyun Türü: Aksiyon,Arcade
Merlin Puanı 90
1 Kişi Oyladı
Okur Ortalaması%95
Artılar Yunan çömleklerinden esinlenen müthiş bir görsellik. Mitoloji sevenlerin kalbini çalacak müthiş senaryo. Gizemler ve platform türünün bir sonraki adıma geçişine tanık olmak. Etkileyici müzikler
Eksiler Ana karakterimiz konuşmadığı için, çoğu zaman sessizlikte geçen uzun oynanış süreleri. Fare ile karakteri yönetmek bazen sinir bozuyor. Aksiyon sahnelerinde sağa sola takılıp uyuz olabiliyorsunuz
Özel İnceleme
Cem Süer 20.02.2015 - 14:51
Çömlek üzerinde Yunan mitolojisini yaşamak
Antik Yunan mitolojisi, binlerce yıldır edebiyat ve sinema dünyasını yönlendiriyor. Son yıllardaysa, God of War, Devil May Cry sükse yapan yapımlarda oyun dünyasında da yer alıyor. Homeros’un eserleri, eski efsaneler genelde tanrılar ve insanoğlunun savaşları üzerine kurulu kaostan doğan düzeni anlatan hikayelere sahip.

Bağımsız yapımlarla tanıdığımız Alientrap firmasının yeni eseri olan Apotheon, Yunan mitolojisine en farklı açıdan bakan oyunlardan biri. Apotheon’u God of War gibi türevlerden ayıran temel özelliğiyse, oyunun tamamen bir sanat eserine benzemesi. 2011 yılında tek bir ekran görüntüsüyle duyurulan oyunun, bu kadar başarılı olacağını hiç birimiz düşünemezdik.

Alientrap’in Sanat Direktörü Jesse McGibney, rakiplerinden farklı bir bakış açısıyla oyunu eski Yunan çömleklerinden esinlenerek tasarlamış. Arkeoloji müzelerine gittiyseniz siz de bu farkı göreceksiniz. Sarı, kahve rengi ve siyah renk paletine sahip olan oyun görselleriyle insanı kendine hayran bırakıyor.

Apotheon, eski Yunanca’da bir ölümlünün tanrılığa yükselmesi anlamına geliyor.
Eski oyuncular bu terimi God of War’da yaşamıştı. Herkül, Perseus, gibi birçok ünlü mitolojik karakterin yaşadığı bir durum bu. Oyunun ismi spoiler veriyor mu? Bunu oynanış süresince anlayacaksınız.

Tanrı Tribi Hiç Çekilmiyor Be Kardeşim

Oyunun temel hikayesi aslında size hiç yabancı gelmeyecek. Hatta ofiste anlatırken Emre Günen ve Emin Çıtak hemen hikayeyi ünlü oyunlara ya da mitolojik hikayelere bağladı bile. Zeus çocuğu gibi sevdiği (zaten sık sık ölümlü kadınlarla kaçamak yapıp, Herkül gibi sayısız çocuğu oluyor) ölümlülere kızmıştır. Olympos tanrılarının dünyaya yardımları yasaklanmıştır. Bu yüzden, Apollo güneş ile ilgilenmez,  Artemis yeryüzünde bir ot bile bitmesine izin vermez.

Dünyadaki kaostan faydalanan tipler ise ana karakterimizin köyünü basıp önüne geleni öldürmeye başlarlar. Ana karakterimiz olan Nikandreos (Yunanca, insanın tanrılara olan zaferi anlamına gelir), bu kaos ortamında bayıldığı yerde uyanır. O andan itibaren kontrol bize geçiyor. Oyunun görselliğine hayran kalırken hayatta kalmaya çalışıyoruz. Klavye ve fare kombinasyonuyla kullandığımız oyun, ilk başlarda alışması zor gibi gözüküyor. Emin Çıtak, joypad ile denemiş oyunu ve kontrollerin çok iyi olduğunu söyledi (Evet, iyi! Yalan mı konuşacağım :) /Emin). Açıkçası, ben denemedim ama size de tavsiye ederim.

Yarım saatlik bir oynanış sonunda fare ile karakteri yönetmeye alışıyorsunuz. Nikandreos, köyünü basanların kafasını kırarken, ilk boss ve sonrasında Hera karşımıza çıkıyor. Hera bize gazı veriyor ve kocasıyla kapışmak için diğer tanrıların mitolojik alametlerini (arp, başak gibi tanrıların mitolojik sembolleri, güç kaynakları) toplamamız gerektiğini söylüyor. Ölümlü bir insanken, Herkül ve 7 görev hikayesindeki gibi garip garip işlere atılıyoruz bir anda.

Tanrılarla karşılaşıyoruz ama hepsinin triplerde ve çocuk gibi olduğunu görüyoruz. Bundan sonra da Olympos’taki maceramız başlıyor.

Atmosfer, 5 dakika oynayıp kalkayım derken 3 saat başından kaldırmayacak kadar etkileyici.


RYO, Platform ve Aksiyon Bir Arada

Eminim hepiniz, orijinal dışında başka oyun edinme yöntemlerine bulaşmıyorsunuz. Oldu da, insanlık hali bulaştınız diyelim Apotheon gibi müzikleri ve görselliğiyle insanı büyüleyen bir oyunda sakın bu hataya düşmeyin. Apotheon temel olarak bir platform oyunu gibi gözükse de, içerisinde rol yapma ve aksiyon ögeleri müthiş şekilde birleştirilmiş. Tanrıların kapısını çalıp yardım istiyorsunuz, bazıları size ağlanıyor, bazıları da trip atıyor. Haliyle ağlayanları teselli etmek, trip atanında ağzını burnunu kırmak bizim işimiz. Yalnız, bu iş öyle kolay değil. Tanrılar, yine eski çömleklerdeki siluetlerine göre tasarlanmış.

Atmosfer, zaten 5 dakika oynayım derken 3 saat başından kaldırmayacak kadar etkileyici. Her tanrının evinde onlarca farklı bulmaca ve gizem var. Yeşil sandıkları sakın es geçmeyin. Oradan yeni silahlar ve kıyafetler alıyorsunuz. Oyunun RYO öğeleri, zaten bulduğunuz bu yeni zırhlar, büyülü silahlar ve iksirler üzerine kurulu.

Ana görevimiz, Zeus’a kafa tutacak güçlere ulaşmakken, her tanrı içerisinde bir sürü göreve sahip oluyoruz. Tek bir haritada bunları yapmakla yükümlü hale geliyoruz. Neyse ki, oyun görevlerin yerini gösteriyor. Bu yolda, bazen bulmacalar çözüyor bazen de, mitolojik karakterle savaşıyoruz.

Hikaye çok basit gözükse bile, işin içerisine Yunan mitolojisi girince konu dallanıp budaklanıyor. Tanrıların, sevgileri, düşmanlıkları arasında kalıyorsunuz. Az biraz mitolojik bilginiz varsa bu derin hikaye sizi mest edecek.
 Diyelim ki mitoloji hakkında hiçbir bilginiz yok, kılıç kalkan modunda gitmek takılmak istiyorsunuz, bu seferde karşınıza dikili taşlar çıkıyor. Bu taşlarda Homeros’tan ya da eski anonim Yunan efsanelerinden, konuyla ilgili metinleri okuyorsunuz. Apotheon, hayatımda gördüğüm Yunan mitolojisini gerçekçi bir yaşama dönüştüren en başarılı oyun. Birkaç saatlik oynanış sonucunda, gerçekten eski Yunan’da o karakterlerle yaşamış kadar atmosfere kaptırıyorsunuz kendinizi.

Aksiyon kısmıysa oyunun hikaye ve görsellik kadar en büyük silahı. Eski yunana ait, mızrak, kalkan, kılıç, balta, sopa gibi ilkel silahlar dışında, Midas’ın her öldürdüğünüzden altın düşüren kılıcı, vurduğunuzu yakan alevli kılıç, her vuranın kendine zara verdi dikenli kalkan gibi kullanması çok zevkli silahlar da oyunda bulunuyor.

Apotheon, Castlevania: Symphony of the Night’a benzeyen oynanışı günümüz şartlarında en iyi seviyeye getirmiş.
Düşmanlara bodoslama da dalabilirsiniz ya da biraz kafanızı kullanıp, ortama ya da karaktere göre uygun iksirler (30 saniyeliğine ölümsüzlük veren, etrafa ışık yayan) sayesinde onlara karşı üstünlük kazanarak da zafere ulaşabilirsiniz. Takdir sizin.

Conan Fodder oynayanlar hatırlarlar, o basit grafiklerde görmediğiniz bir vahşet vardı. Yabancıları Cartoon Violence (çizgi film ya da çizim şiddeti) dediği, dışarıdan zararsız görünse de aslında detaylı olan bu savaş türü Apotheon’da da bulunuyor. Dövüştüğünüz, kişinin boğazını kesip, kanlar içinde ölümünü, çıkardığı hırıltı sesleriyle birlikte izleyebiliyorsunuz.

Dövüş sistemiyle çok gerçekçi. Klasik Hack’n Slash oyunlarındaki gibi rakibe saydırmıyorsunuz. O aksiyonu ve karambol dövüşü hissediyorsunuz. Her an beklemediğiniz bir kılıç darbesiyle ölebilirsiniz. Aynı şekilde, rakibiniz ne kadar güçlü olursa olsun aynı şekilde onu tek bir ölümcül darbeyle öldürebiliyorsunuz. Her dövüş ayrı bir heyecan sunuyor oyuncuya.

Birkaç saatlik oynanış sonucunda, gerçekten eski Yunan’da o karakterlerle yaşamış kadar atmosfere kaptırıyorsunuz kendinizi.

Burası Agora Meyhanesi


Ünlü Türk Sanat Müziği eserimizdeki gibi, Agora meyhanesinde takılıp dertlerimizi ve yaralarımızı sarıyoruz. Tanrıların evlerine girmediğimiz zamanlarda, Agora’da dolaşıp silah eğitimi alabiliyor, ya da yaramaz bir karakter olarak milletin evini yağmalayabiliyoruz. Oyunda aldığınız silahlar Assassin ismini taşıyorsa, gizli olarak düşmanları öldürme şansınız var. Karanlık mekanlarda yanınızda meşale taşımazsanız etrafta hiçbir şey göremiyorsunuz. Oyunun kendi içerisinde zevkli bir gerçekçiliği var. Agora marketinde, kılıç, mızrak, ok gibi silahlara karşı ustalığınızı değiştirebiliyorsunuz. Yeni iksirler için eğitim alıyorsunuz. Zeus’un askerlerine yakalanmazsanız da etrafı yağmalayıp yeni silahlar ediniyorsunuz.

Silahlar, dövüşe dövüşe parçalanıyorlar. Yine markete gidip biraz dinar karşılığında kendinize yeni silahlar alabiliyorsunuz.


Böyle Yazıla Böyle Biline

Apotheon, oynanış ve tarz olarak Mark of Ninja adlı bağımsız oyuna benziyor. Tıpkı onun gibi, basit bir platform oyunu havasının altında çok derin bir hikaye ve gizemler var. Bu oyunu aslında, onlarca sayfa anlatsak yine eksik bir şeyler çıkar ortaya. Görselliğiyle sizi büyüleyecek, mitolojiye merakınızı cezbedecek, dövüşleriyle heyecanlandıracak, müziklerini ise 24 saat dinlemek isteyeceğiniz bir bağımsız oyun arıyorsanız onu buldunuz.

Apotheon, Castlevania: Symphony of the Night’a benzeyen oynanışı günümüz şartlarında en iyi seviyeye getirmiş. Tabii platform olduğu için, arada bir sağla sola takılma ya da yolu kaybetme gibi saçmalıklar da yaşanıyor. Öte yandan, fare ile dövüş sistemine alışmak biraz zor. Bunların dışında, şu anda 20 lira civarı bir oyun olan Apotheon, parasının karşılığını son kuruşa kadar sunuyor.
Yorumlar 53
MK Okuru
MK Okuru 18.04.2024 07:53
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 3.07.2016 23:57
İndirimdeyken bir alıp oynayayım dedim oyun muhteşem ötesi.Kendimi öyle kaptırdım ki zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım.Gerçekten harika bir konusu var ve karakterler özenle çizilip seslendirilmiş.Parasını son kuruşuna kadar hakeden nadir bağımsız yapımlardan.Türü sevenler mutlaka oynasın.
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 9.02.2016 13:14
Oyun gerçekten bi tadına bakıp çıkayım dedim sonra 20 dk kalkamadım lakin neden

Eminim hepiniz, orijinal dışında başka oyun edinme yöntemlerine bulaşmıyorsunuz. Oldu da, insanlık hali bulaştınız diyelim Apotheon gibi müzikleri ve görseliyle insanı büyüleyen bir oyunda hata yapmayın demiş anlamadım
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 18.08.2015 17:41
Çok güzel oyun.Ne çok uzun ne de çok kısa orta bir uzunluğa sahip fakat tüm gizli mekanlara girerim derseniz çok uzun bir oyun sizleri bekliyor.Grafikler 2d olmasına rağmen çok etkileyici ve sanatsal.Antik yunan mitolojisini 2 boyut üzerinde mükemmel yansıtmışlar.Bence aksiyon rpg sevenler oynamalı.
Kalan Karakter: 300 Gönder