1/2

Manhunt

Erdinç Yılmaz 3.06.2010 - 12:31
İçinizdeki katili ortaya çıkarma vakti geldi
Platformlar PC
Manhunt
  • Yapımcı - Yayıncı Rockstar North - Rockstar Games
  • Çoklu Oyuncu: Yok
  • Oyun Türü: Macera
  • Sistem Gereksinimleri
Merlin Puanı 82
Artılar Değişik bir tarz, kaliteli ve temiz grafikler.
Eksiler Bazıları için aşırı kan rahatsız edici olabilir. Bazı ses efektleri.

Ne kadar üzerine basılmasa da oyunlarda şiddet konusu taa Doom zamanına dayanmakta. Doom, Quake gerçekten birilerini öldürmeye başladığımız oyunların başında geliyor. Yıllar geçtikçe bu örneklerin yerini "savaş oyunu" adı altında yapımlar aldı. Aslında bunlarda da oynanış farksızdı. Devamlı ilerleyip insan öldürüyorduk. Ama ana fikir "savaş" olunca pek dikkat çekmiyordu. "Napalım abi öldürüyoruz işte, ben vurmasam o beni vuracak" mantığı, uygulanan şiddetin en kuvvetli bahanesiydi. Derken Grand Theft Auto çıkageldi. Yine şiddet vardı. Ama bu sefer sokakta dolaşan masumları öldürme lüksüne kavuştuk. Artık hiç bir bahane olmadan insanları öldürebiliyorduk. Oyun yapımcıları bu potansiyeli görerek bir adım daha ileriye gitti ve Hitman çıktı. Hitman ile sadece masumları öldürmüyor, harbiden bir kiralık katili yönetme zevkini tadıyorduk. Ve işler durulmaya başladı. Çünkü hepimiz her türlü savaşta yer almış, sokakta kafamıza göre insan katletmiş hatta kiralık katil olmanın nasıl bir duygu olduğunu bile biliyorduk. Ama GTA'nın yapımcıları durmadılar. Manhunt denilen oyun ilk defa duyurulduğunda, daha yapım aşamasında olmasına rağmen bir kaç ülkede yasaklanmıştı bile. Önce konsollara saldıran Manhunt, şimdi PC ortamında.

Seni ipten alırım, ama bir şart ile...

Bu sefer elimizde Hitman benzeri bir karakter var. En büyük farkı ise gerçekten acımasız olması. Düşmanlarının gözlerini çıkartan, boğduktan sonra kafasına beysbol sopası ile vurabilen bir tür. James Earl Cash, işlediği bu cinayetlerden ötürü hapse girmiş ve ölüm ile cezalandırılmıştır. İnfazının gerçekleştirildiği haberi televizyonlarda geçmiş, fakat o bir şekilde oradan kaçırılmıştır. Uyandığında bir kaç kameranın onu çektiğini ve birilerinin söylendiğini duyar. Masada duran kulaklığı takar ve ne olduğunu anlamaya çalışır. Duyduğu ses ona kapıyı açar ve dışarı çıkar. Artık o sesin ne yapmasını isterse onu yapmak zorundadır. Çünkü o sese vefa borcu vardır, onu ipten kurtarmıştır. Ayrıca istediği alt tarafı adam öldürmesidir ki zaten James Earl Cash konunun uzmandır. Sesin sahibi kendisine “The Director”, Türkçe meali ile "Yönetmen" demektedir.

Kamera, ışık, motorrrr, öldür evladım!?!?

Görevlerimiz yönetmenin istediği sokak çetelerini birer birer öldürmek. Fakat işler pek kolay olmuyor. Çünkü adı üzerinde bunlar çeteler ve kalabalık oluyorlar. Ondan dolayı düşmanlarımızı çok sessiz bir biçimde halletmemiz gerekiyor. Splinter Cell gibi karanlık yerlerde saklanıp, beklenmedik anda ölümcül darbeyi vurarak oynamak en iyisi. Tabi isteğe göre yumruk yumruğa dövüşebilirsiniz de, ama unutmayın ki 4-5 kişiye karşı işiniz zor olacaktır. Öldürmek burada sıradan bir şey gibi durmuyor. Malum tepenizde bir yönetmen var ve kendisi sizden iyi olmasın gayet sadist. Çevrede bulacağınız torba, cam parçası, sopa gibi nesneler sizin en büyük silahlarınız. Sessizce düşmanın arkasından ilerleyip farenin sol tuşuna bastığınızda kamera ile düşmanı nasıl öldürdüğünüzün çekimini izliyorsunuz. Her silahın 3 değişik öldürme tarzı var. Düşmanın arkasından yeterince yaklaştığınızda karakter elini kaldırıyor, bu sırada farenin sol tuşunu basılı tutarsanız işaret renk değiştiriyor. Her renk farklı bir stil. Son renk olan kırmızı en kanlı canlı olanı. Bu stilde cam parçası ile düşmanın gözünü oyarken, beysbol sopası ile kafasını patlatıyorsunuz. E adam öldürmenin de bir karizması var değil mi?