1/2

Middle-Earth: Shadow of Mordor (İlk Bakış)

Can Arabacı 23.01.2014 - 15:59
Mordor'un gölgesinde, ölümün pençesinde bir kolcu...
Yüzüklerin Efendisi serisinden çıkan başarılı aksiyon oyunlarının birçoğunda hep kolcu rolünü oynadığımız dikkatinizi çekti mi? Two Towers/Return of the King, War in the North ve şimdi de Shadow of Mordor... Ancak Mordor'un gölgesinde, hayatını Kara Kapı'da kolcu olarak geçirmiş olan Talion'un diğerlerinden ufak bir farkı var: Sauron'un Mordor'a dönmek için yaptığı hazırlıkların arifesinde, Kara El'in komutanları tarafından öldürülmüş olması. Ancak takdir edersiniz ki ölü kalmaya devam etseydi ortada oynanacak bir oyun, anlatacak bir hikâye olmazdı. Shadow of Mordor'u anlatmaya değecek bir hikâye haline getiren de başrolü Talion'la paylaşan bir Wraith. Orta Dünya'da görmeye pek alışık olmadığımız bu Wraith'lerden biri tarafından ölümün kıyısından döndürülen Talion, bedenini kurtarıcısıyla paylaşmayı kabul edip de kendisinin ve ailesinin katillerinden intikam almaya yemin ettiğinde hikâyenin içine girmeye başlıyoruz biz de...

Middle-Earth: Shadow of Mordor (İlk Bakış)
Bu noktada benim gibi Tolkien'ın yarattığı dünyaya ve onun mitosuna gönülden bağlı insanların suratını buruşturduğunu tahmin edebiliyorum. Zira Orta Dünya "low fantasy" diye tabir ettiğimiz ve herkesin kolundan bacağından büyü çıkartmadığı, Wraith gibi paranormal varlıkların çoğu zaman sadece efsanelerde yer aldığı bir dünya. Haliyle Wraith güçlerine sahip bir kolcunun hikâyesi Orta Dünya için imkansız olmasa da bir hayli sıradışı kalıyor. Tabii yine de kendim bizzat görmeden yargılamak istemiyorum, sonuçta ne kadar "low fantasy" desek de elflerin, orkların ve hatta ejderhaların cirit attığı gerçeği de var ortada. Zaten oyunun yapımcısı Monolith de hikâyeyi en başından uç noktalara çektiğini kabul etse de, Tolkien'in yarattığı mitosa sadık kalmak için ödevlerine sıkı çalıştıklarını söylüyor.

MORDOR'UN GÖLGESİNDE...
Talion, bir aksiyon oyununu sırtlamaya niyetli bir kolcudan bekleyebileceğiniz her şeye sahip bir karakter. Kılıcını ve hançerini büyük bir ustalıkla kullanmasının yanında, uzaktaki düşmanlarını yayıyla yaptığı isabetli atışlarla haklıyor. Bütün bunların üzerine Wraith yanından gelen yetenekler eklenince Talion'un bugüne kadar gördüğümüz en sıradışı ve ölümcül kolculardan biri olması kaçınılmaz hale geliyor. Wraith ile olan beraberliğiniz uzadıkça karşınıza çıkan orkları kontrolünüz altına almak, onları casus olarak kullanmak ve hatta kendi arkadaşlarını öldürtmek gibi güçler kazanmaya başlayacağız. Hatta Talion'un kendi kolcu yetenekleri ve Wraith'in gizemli güçlerini birleştirerek beklenmedik, enteresan kombolar bile yaratabileceğiz. Mesela gölgelere karışıp bir anda rakibiniz olan orkun arkasına ışınlanmak ve hançerinizle işini sessizce bitirmek gizliliği tercih eden oyuncuların muhtemelen sıkça tercih edeceği bir özellik olacak. Ancak Talion ve Wraith'in yaptığı iş birliğinin etkileri savaş sahnelerinden ibaret olmayacak tabii. Shadow of Mordor'un hikâyesi büyük ölçüde kişisel bir hikâye olsa da, arkaplanında gerçekleşen ve Orta Dünya'nın kaderini etkileyebilecek daha büyük olaylar mevcut. Warner Bros.'un yarım ağızla Wraith'in Sauron'un gücünü geri kazanmaya başlamasıyla doğrudan bağlantılı olduğunu söylemesi, bize Wraith'in kimliğinin de büyük bir sürprize gebe olduğu ipucunu veriyor. Hikâyenin yazarı Christian Cantamessa (Red Dead Redemption'ın hikâyesini de yazmıştı kendisi) Wraith/Talion ilişkisini tanımlarken Gollum ve Sméagol örneğini veriyor. Bu da bana iki karakterin hikâyenin ilerleyen kısımlarında sıkça fikir ayrılığına düşebileceğini düşündürüyor doğrusu.

Middle-Earth: Shadow of Mordor (İlk Bakış)