1/2

Painkiller: Battle out of Hell

Merlinin Kazanı 3.06.2010 - 12:31
Cehennem zebanileri ile hesabımız kaldığı yerden devam ediyor.
Platformlar PC
Painkiller: Battle out of Hell
Merlin Puanı 78
Artılar Başarılı grafikler, güzel müzikler, mükemmel ses efektleri. Atmosfer fena sayılmaz.
Eksiler Orijinal oyundan hiçbir farkı yok. Fizik motorunda bazı hatalar var. Videolar başarısız.

“Kafam çok karışık, moralim bozuk. Canım hiç bir şey yapmak istemiyor. Kimseyle sohbet edecek havamda değilim. Aslında oyun oynamak iyi bir fikir olabilir ama şu anda bulmaca çözebileceğimi ve kafamı yoracağımı hiç zannetmiyorum” diyenlerin yegâne ilacı Painkiller geri döndü. Elindeki silah ile tüm cehennem zebanilerini öldürmeye yeminli karizmatik ve bir o kadar da korkusuz kahramanımız; Daniel Garner’ın hesabını soracağı pek çok düşman sırada bekliyor. Painkiller: Battle out of Hell karşınızda…

Ey zebaniler, geri geldim!

Serious Sam ismini hepiniz duymuşunuzdur. Eğer duymadıysanız veya bilgisayar oyunları ile ilgilenmiyorsanız hemen açıklayayım; karşınıza çıkan irili ufaklı, canlı cansız, kısacası uzayda yer kaplayan her türlü cismi ortadan kaldırmaya çalıştığınız ve bunu yaparken de kurşun sayınız haricinde hiçbir şeyi kafanıza takmadığınız, öğrenmesi kolay bırakması zor nadir oyunlardan biridir Serious Sam. İşte Painkiller’ı da bu nadide oyunun izinden giden, bizleri cehennemin korkunç ortamlarına taşıyan, birbirinden enteresan mekanlarda birbirinden iğrenç yaratıklarla burun buruna getiren bir versiyonu olarak düşünebiliriz. Elbette çok daha güçlendirilmiş grafik ve fizik motoru ile. Mart ayında piyasaya çıkan Painkiller sade oyun sistemi ve güçlü fizik motoru ile adından uzun süre söz ettirdi. Silah ve kurşun toplayıp, sadece karşımıza çıkanı vurmamızın hikayeyi bitirmek için yeterli olduğu bu oyun ile eğlenceli anlar yaşadık. Orijinalinden tam yedi ay sonra ek paket olarak karşımıza çıkan Painkiller, bizleri yeniden cehennemin korkunç atmosferine taşımaya hazırlanıyor.

İlk olarak şunu belirtmeliyim ki; Painkiller’ın 2 CD’den oluşan bu ek paketi yeni bölümler yeni düşmanlar ve 2 adet yeni silah haricinde hiçbir yenilik getirmiyor. Daha doğrusu ilk oyunda sonradan açılan bonus bölümler gibi kaldığınız yerden devam ediyorsunuz. Birinci CD’yi takar takmaz; orijinal oyunun kurulu olup olmadığını kontrol ediliyor ve yüklü değil ise önce ilk oyunu yüklemeniz isteniyor. Tüm yüklemeler tamamlanıp oyuna geçtiğinizde menülerin dahi hiçbir değişikliğe uğramadığını fark ediyorsunuz. Sadece oyuna başlamak istediğimizde orijinal Painkiller’ı veya Battle out of Hell’i oynamak istediğimiz soruluyor. İsterseniz ilk oyunu yeniden oynayabilirsiniz ama ek paket görevlerini oynayabilmeniz için ilk oyunu oynamış ya da bitirmiş olmanız gibi herhangi bir ön şart koşulmuyor.

Bir türlü kurtulamadım şu yerden

İlk oyunda hatırladığımız üzere, kahramanımız Daniel Garner bir trafik kazası geçirmiş, yaşamla ölüm arasında bir yerlerde sıkışıp kalmıştı. İyi veya kötü olup olmadığını bilmediğimiz birisi ile anlaşma yapmış cehennemin 5 önemli generalini öldürmek üzere yemin etmişti. Oyunun sonunda tüm generalleri ve büyük şeytan’ı öldürmemize rağmen tam anlamı ile kurtulamadık. İkinci oyun da tam bu noktada başlıyor. İlk oyunun videolarında aşık olduğumuz bayan tuzağa düştüğümüzü söylüyor ve bize portal açıp olay yerinden kurtarıyor. Ancak kahramanımızın savaşı bitirmeye niyeti yok. Şeytanların kökünü kurutmaya ve bitmek bilmeyen hıncını yaratıklardan almaya yeminli olduğundan yoluna devam ediyor.

Painkiller için konu hiç önemli değil aslında. Çünkü yapmanız gereken her zaman aynı; mekâna gir, herkesi öldür. Yeni haritaya gir, herkesi öldür, son canavarı da öldürüp bir üst bölüme geç. Kullanışı son derece kolay ve karşınıza çıkan sayısız çokluktaki düşmana sadece nişan almaktan ibaret olan oyunu güzel kılan unsur hiç şüphe yok ki atmosferi idi. İlk oyunda güzel grafikler ile bütünleşen harika ses efektleri atmosferi mükemmel kılıyordu. Doğruyu söylemek gerekirse ek paketin de ilk oyundan hiçbir farkı yok. Tabi farkının olmaması iki yönden anlaşılabilir. Birinci düşünce; “Zaten iyi olan oyunun değişmesine ne gerek var” olabilir. İkincisi ise; yedi aylık süreçte hazırlanan ek paketin yeni bölüm tasarımları, yeni düşmanlar ve 2 yeni silah dışında daha fazla yenilik getirmesi gerektiği. Çünkü yapılan gelişimler orijinal oyunu makyajlamaktan öteye gitmemiş.

Ne değişmiş ki?

Genel olarak bakarsak bu ek paket orijinal senaryodan sonra devam eder nitelikte 10 adet bölüm içeriyor. Oynanıştan tutun yaratıkların saldırış biçimlerine kadar her şey ilk oyun ile aynı. Elbette tüm haritalar ve karşımıza çıkan yaratıkların biçimi farklı. Birbiri ile uzaktan yakından alakası olmayan 10 adet bölümün tasarımlara bakarsak gayet başarılı olduklarını görüyoruz. İlk oyunda olduğu gibi yine dar koridorlardan uçsuz bucaksız haritalara kadar pek çok mekân ile karşılaşıyoruz. Tabii ki haritaların tamamını dolaşmamız hiçbir zaman mümkün olmuyor. Çünkü bir sokağa girdiğimizde hemen tüm çıkışlar kapanıyor ve ortalık yaratık kaynıyor. Tüm yaratıklar ölünce bize gösterilen oku takip edip yeni mekâna ulaşıyoruz. Vardığımızda yine kapılar kapanıyor yaratıklar saldırıyor.