Saboteur

Mahmut Saral 3.06.2010 - 12:31
Sıradan biriyken kahramana dönüşmek!
Yapımcılar açıklamalarında, "Amacımız ne Call of Duty ne de Medal of Honor’a yeni bir rakip çıkarmak değil." diyor. Son yılların en popüler, ama en başarısız örneklerine sahne olan konusu 2. Dünya Savaşı. Pandemic Studios, yeni projesi Saboteur’u oluşturan iki önemli unsuru sinematik bir görsellikle birleştirecek, daha önce yapılmamış bir oyuna imza atmak düşüncesinde. Konu, yeni bir "İkinci Dünya Savaşı" temasını barındırsa da bu kez endişe edilecek bir durum yok gibi gözüküyor.

Bir asker değil, intikam almak isteyen bir adam!

İkinci Dünya Savaşı sırasında işgal altında olan Paris’te yaşam mücadelesi veren İrlandalı bir göçmen var. Yöneteceğimiz ana karakterin adı Sean. Çok sevdiği arkadaşları, Naziler tarafından öldürülünce Sean, intikam için yemin ediyor. O, aslında sıradan bir insan ve bir asker değil. Yapımcıların deyimiyle savaşta, sadece arka planda kalan bir olay. Sean için "Yanlış zamanda, yanlış yerde olan bir adam" yakıştırması uygun görülebilir. Amacı intikam almak olsa da, bir bakıma öldürdüğü Nazi askerlerinin sonucu olarak, aslında Müttefik kuvvetlere yardımda da bulunan biri. Yine yapımcıların dediğine göre "Bu, savaş zamanındaki bir adamın kendi hikayesi."

TPS bakış açısına sahip olacak Saboteur’da, Paris sokaklarında görevlere koşacak, istersek aylak aylak gezebilecek, istersek de bazı karakterlerle konuşarak yeni görevler üstlenebileceğiz. Kimi zaman bazı görevleri tamamlayabilmek için çeşitli araçlar kullanmamız gerekebilecek. Yöneteceğimiz karakter, bir asker değil ve doğal olarak silahlar üzerine büyük yetenekleri de yok. Bu yüzden düşmanlarına gizlice yaklaşarak öldürmesi gerekiyor. Bu, oyunun gizlilik yönünü gösteriyor. Kimi zaman da mecbur kalındığında tekme tokat kavgaya tutuşacağız. Assasin’s Creed ve yeni çıkacak Splinter Cell 5’te de olduğu gibi kalabalık arasına karışarak ilerlemek, izimizi kaybettirmek için gerekli olacak. Ayrıca görev yaptıkça, Sean’ın özellikleri gelişebilecek. Zaten interaktif olarak tasarlanan bir şehirde, elde ettiğimiz yeni özellikleri uygulayabileceğiz.

Renkler ve işaretler

Saboteur’un dikkat çekici önemli özelliklerinden birisi de grafikleri. Daha doğrusu görsel efektleri. Oyunda kullanılan siyah ve beyaz tonlardaki görsellik, kırmızı renkle fark edilebilir bir hal alıyor. Yapımcı Phil Hong bu konuda, Sin City filminden etkilendiklerini belirtiyor. Biraz sinematik bir etki, biraz çizgi roman tarzı bir oyun hazırlamak. Şöyle düşünün. Şehirde Nazi işgali altında olan bölgeler, umutsuzluk ve karamsarlık havasına bürünmüş "Siyah-beyaz" görsellerle kendisini belli edecek. Bu da Sean’e yapması gerekeni için yol gösterecek. Bölgedeki askerler temizlendiğinde oyundaki hayat, normal seyrine dönecek ve siyah-beyaz renk tonları kaybolacak. Oyunun grafiklerinin çok ileri bir düzeyde olduğunu söylemek çok güç, ama "Siyah-beyaz" tonlardaki görseller gerçekten güzel. Ek olarak Saboteur, dönemin müzik anlayışına uygun melodilerle süslenecek. Multiplayer olarak herhangi net bir durum şu anlık söz konusu değil. Yapımcıların şu an için söyledikleri oldukça güzel özellikler. 2008 yılı sonunda tamamlanması beklenen Saboteur, PS3 ve Xbox 360 için hazırlanıyor.
Yorumlar 1
MK Okuru
MK Okuru 19.04.2024 09:06
Kalan Karakter: 300 Gönder
Saboteur
İlginizi Çekebilir