1/2

Tim Van Fuarda - Gerçekten

Ant Köksal 3.06.2010 - 12:31
Bu sefer şaka değil ciddi.. Gittik ve geldik. Fuarda neler olduğunun ve Murat'ın kaç standı katlettiğinin tekmil raporu burda.

(saat 08.15, ilk gün)

Ant: Yav daha ne kadar bekliycez burda? Sabah ezanından beri dikiliyoz..
Berk: Açılana kadar.. Murat gördüğünüz en iyi standı kapın dedi, ilk giren biz olmak zorundayız..
Ant: Hö? Ama.. Ama yerler belli diil mi? Sahibi itiraz etmez mi?
Berk: Valla itiraz mercii Murat olduğuna göre, uzun yaşamak isteyen bir insansa etmez.. Yani fuardan bir şirket eksilmesin şimdi, zaten az katılım var..
Ozan: Açıldı! Açıldı lan, koşun!
Grup halinde: Obareeey!

(saat 09.32)

Murat: Oaah, her tarafım tutulmuş bea.. Çok uyuyunca bööle oluyo.. Neyse tahtım hazır mı? Onbeş dakkadır ayaktayım, çok yoruldum..
Burak: Hazır ne demek abim, her zamanki gibi bizzat yaladım oturacağın yeri, pırıl pırıl, pirupak! Şöyle buyur..
Murat: Tamam kes.. Siz hemen başlayın şova.. Ant sen şu topları çevir elinde, Berk sen amuda kalk ve tüm binayı o şekilde dolaş, Erdinç sen de sırayla diğer standlara gidenleri döv..
Grup olarak: Emrin olur abi!
Murat: Biriniz de çay getirin bana.. Ayılmam lazım..
Ceyhun: Abi çay daha onbeş dakkadan önce çıkmazmış.. Su ısınmamış, az önce sorduk..
Murat: Sormanın usulünü bilmiyosunuz ki.. Du ben gidiyim..

(sadece yirmi saniye sonra)

Murat: Oaah.. Sıcacık, iyi geldi valla.. Güzel çaymış..
Ceyhun: Nasıl aldın onu abi allasen?
Murat: Arkadaş önce su daha ısınmadı dedi.. Ben ısınmıştır dedim.. O ısınmadı dedi.. Ama kafasını suyun içine sokunca ısındığına ikna oldu.. Hatta bizim standa çay kahveyi bedava vermeyi bile kabul etti.. Ne iyi insanlar var vallahi..

(saat 11.25)

Berkay: Eee.. Abi..
Murat: Ne var kardeşim? Şurda kablonet'i bulmuşum, canavar gibi program indiriyoruz, rahatsız etmeyin demedim mi?
Berkay: Abi dedin de.. Fatih'in striptiz yapması pek ilgi çekmedi.. Standın önü boşaldı.. Herkes Level'ın standına gidiyo..
Murat: Hö? Yapma yav.. Du ben şimdi hallederim.. (Mikrofonu kapar) Ey vatandaaaş! Oyunun iyisi burda! Editörün iyisi burda! En son oyunlar, en seksi editörler, en güsel vidyolar! Geel, geaaal! 
Berkay: Eee.. Abi işe yaramıyo be..
Murat: Ne demek işe yaramıyo lan? Seni çarmıha gerelim istersen, ilgi çeker belki?
Berkay: Estağfurr.. Demek istiyorum ki..
Murat: Kes, kes.. Onbeş dakikaya kadar hallediyorum mevzuyu..

(hakikaten onbeş dakka sonra)

Berkay: Abi bu bir mucize! Valla Level'ın standında kimse kalmadı! İlginçtir Level yazarları da kalmamış ortalıkta! Nası becerdin allasen?
Murat: Meslek sırrı.. Yalnız merak ettiğim müze girişindeki topları ne kadar zamanda bir kontrol ediyolar acaba?
Berkay: Hö? Niçün?
Murat: Level yazarları orda da.. Hepsini tek tek tıktım içlerine.. Önümüz kış, fazla kokmazlarsa kimse bulmaz.. Aslında onbeş dakkadan daha kısa sürerdi ama, Sinanla Tuğbek kilo almış biraz, sıkıştırmak uzun sürdü..
Berkay: Ciyaaak! Cinayet, cani, katil, imdaat!
Murat: Baarma lan.. Anlaşıldı, son topa da sen girecen.. Zaten bi tane boş kalmıştı, seriyi bozuyodu.. Dur kıpraşma!