XIII

Ulaş Çöğendezoğlu 3.06.2010 - 12:31
Sahilde uyanıyorsunuz ve üzerinizde XIII yazan bir dövme var, peki nedir bu XIII'ün sırrı?
Platformlar PC
XIII
Merlin Puanı 80
Artılar Grafikler çok yumuşak ve eğlenceli, çizgi roman tadında olması da ayrı bir zevk veriyor.
Eksiler Grafikler yakınlaştıkça göze yanlış geliyor. Ayrıca sesler genelde aynı olunca tekrarlar bayıyor. Bazı bölümlerde de harita hataları var malesef.

Sene 2004’e geldi, biz hala en pahalı kartlarla, en hızlı veriyollarıyla, en kocaman çözünürlüklerle boğuşalım diye didinirken hepsini kapsayan bir çözüm geldi sonunda. Vektör grafikli, çizgi roman öğeli XIII. Vektör dediğimiz olay da hani şu senelerdir kullandığımız Flash programında başvurulan çizim olayı. Hem çizimi rahat, hem az yer kaplıyor, hem de sistem isterim diye ağlamıyor. Daha ne olsun?

Oyunumuza girelim ki gecikme olmasın. Bir kere en başta Amerikan başkanının ölümüne tanık oluyoruz. Bir binanın tepesinden ateş eden keşkin nişancı oyunumuza girişi tam göbekten yapıyor. Sonra da bizim karakterimize geçip güneş altında beyni bulanıklaşmış şekilde kontrolü sahiplenip kaybediyoruz. Çünkü sağolsun kahramanımız hemen biraz yürüdükten sonra bayılıyor. Ayıldıktan sonrası da oyunun kendisi. Oyunun türü FPS olsa da (yani şu silahım görünsün, karşıma gelenleri işaretçime denk getirip vurayım tarzı) genel olarak tam bir karikatürizelik, çizgi romanlık hali hüküm sürüyor. İnsanın sayfaları çeviresi geliyor bazen, o derece yani. En basitinden tüm çizgi romanların standart efekti olan birçok kutucuk içinde efektler göstermek oyunun en çok kullanılmış öğesi. Ne dedi bu yazar derseniz, açıklayalım. Elinizde bir bıçak var, karşınızda da bir düşman. En basit mantıkla yapılması gereken bıçağı adamın kafasına saplamak olduğundan, hemen nişan alıp fırlatıyoruz. Ve o da ne? Bıçağımızın havada gidişi ekranın sol üst tarafında kare kare gösteriliyor, ta ki düşmanımızın kafasına, boğazına saplanana kadar.

İş buraya kadar eğlenceli ama daha herşey yeni başlıyor.

Bu kare kare görüntülenme olayının bir değişik versiyonu da dikkat çekmeler. Mesela önemli bir tuşun, kamera ekranının önüne geldiniz. Hemen yanda çıkıyor gene kutucuğumuz ve o an için aktif olan nesneleri önünüze seriyor. Güzel değil mi? Ayrıca oyunda modern işler dönmesine rağmen, keskin bir ilk ajanlık denemeleri filmlerinin havası var. Adamımız hafif meşrep, hafif aptal, hafif zeki mesela. Nasıl olduğunu anlatamam ama James Bond serilerini izlemiş, No One Lives Forever oynamış olan biri ne dediğimi oyunu oynadıkça anlayacaktır. İşin eğlencesi de birşeyleri keşfetmek değil mi zaten?

Oyunun sesleri ve müzikleri de çok eğlenceli. Ana karakterimizin sesi bariz şekilde eski Magnum dizisinde dinlediğimiz ya da Terence Hill filmlerinde duyduğumuz karakter oyuncusunun polis sesinin aynısı. Kötü adamlar da nedense topyekün zenci ya da kaba saba beyaz seslerinden. Bizim adam ne kadar karizma sesler çıkarıyorsa, onlar da o derece böğürüyorlar gökyüzüne. Bu işleri atlatıp birkaç taktik vereyim bari. Öncelikle kesinlikle etraftaki herşeye bakmadan ilerlemeyin. Duvardaki dolaplar, masaüstündeki eşyalar, yatağın üzerindeki çanta falan derken bin türlü malzeme biliyorsunuz. Bunların hepsi size ileriki bölümlerde kurşun bitme, sağlık azalma gibi zamanlarda kazanç olarak dönecektir.

Vel hasıl kelam, ben bu oyunu oynamazsanız belki bir herkesi öldür oyunu olarak hiçbir şey kazanmayacağınızı garanti ederim ama her oynamayanın da bir çizgi film tadını damağına koyamayacağından da eminim.

Yorumlar 17
MK Okuru
MK Okuru 28.03.2024 17:59
Kalan Karakter: 300 Gönder
MK Okuru
MK Okuru 23.12.2015 17:42
To be contuned yazıyordu en son nostalji olsun diye tekrar bitirdim de yenisi çıktı mı haberi olan var mı? :D
Kalan Karakter: 300 Gönder
XIII
İlginizi Çekebilir