Crysis

2004 yılına gelindiğinde Half Life ve Doom 3 gibi oyun piyasasının göz bebekleri kategorilerinde kıyasıya yarışıyorlardı. Kullandıkları grafik motorları ile herkesi şaşırtıyorlardı. Herkes bu çekişmenin hep bu iki oyun arasında geçeceğini düşünüyordu. Ancak Almanya'da yaşayan 3 kardeş; Anıl Yerli, Avni Yerli ve Cevat Yerli kardeşler CryTek şirketini kurdular. Oyun piyasasını sessizce izleyip esas bombayı patlatacakları günü bekliyorlardı. Kendilerinin yaptığı ve geliştirdiği Cry Engine grafik motorunu ilk kez bir oyunda deneyeceklerdi. İşte o gün geldiğinde tüm oyun piyasasına bomba gibi düşen FarCry'ı piyasaya sürdüler. Oyundaki grafik detaylarının inanılmaz olması ve düşmanların yapay zekalarının şaşırılacak derecede iyi olması, herkesin dikkatini bir anda FarCry'a çevirdi. Artık Half Life ve Doom 3'ün kategorisine sıkı bir FPS oyunu daha katılmıştı. Yerli kardeşlerin kurduğu CryTek şirketi de bu oyunla kendisinden oldukça söz ettirdi ve FarCry ile birlikte ödülleri birer birer toplamaya başladı. Türklerin böyle bir atak yaparak isimlerini duyurması bizleri de son derece mutlu etmişti ve gurur duymuştuk. Ama CryTek firması daha iyisini yapmak için kolları sıvadı ve gelmiş geçmiş en iyi FPS oyunu yapmak için çalışmalarına başladı. İkinci bomba ise çok geçmeden patlatıldı. FarCry'ın izini takip eden CrySis dünya oyun piyasasına bomba gibi düştü.

Gizemli senaryo

Yıl 2020 Dünya'ya devasa bir meteor düşüyor. Meteor'un düşmesi haberi her tarafa yayılıyor. İlk önce Kuzey Kore hükümeti meteorun düştüğü adayı abluka altına alıyor ve adanın tüm girişlerini kapatarak meteor ile ilgili çalışmalarını sürdürmeye başlıyor. Çünkü bu meteor'un sıradan bir taş parçası olmaması ve gizemli bir şeylerin olması Kuzey Koreli bilim adamlarını şaşırtıyor. ABD hükümeti de bu meteor'u araştırmak için adaya özel bir tim gönderiyor. Özel tim adaya vardıklarında karşıların da Kuzey Kore ordusunu görünce savaş durumu başlıyor. Ancak meteor'daki gizem gün ışığına çıkıyor ve meteor beklenmedik bir şekilde patlıyor. Tüm ada buz kesiliyor. Bundan sonra Kuzey Koreli ve ABD'li askerler ölüm kalım mücadelesi veriyor. Kurtulmaları için iş birliği yapmalılar. İşte bu şekilde müthiş macera başlıyor.

İlk önce oyunda kontrol edeceğimiz karakteri tanıyalım. Hatırlarsınız FarCry'da Jack Carver'i kontrol ediyordu. CrySis'de ise Jake Dunn'u kontrol edeceğiz. Jake ile ilerlerken yardımcı kuvvetler kimi zaman bizim yanımızda olacak kimi zaman ise tek başımıza hareket edeceğiz. Oyunun önemli noktalarından biri ise oyunda her canlının ayrı bir yapay zekası olacak. Yani askerler aynı şekilde hareket edip, aynı hareketleri yapmayacak. Herkes için ayrı yapay zekalar geliştirilmiş. Bu da her oyunda bulunan bir özellik değil. O yüzden CrySis diğer oyunlara benzemeyecek.

Hatırlarsanız FarCry'da serbestce hareket ediyorduk. Bir yere gitmek için istersek yüzerek istersek bot ile gidiyordu. Yani belli bir mantık yoktu. CryTek bu özelliği CrySis'de de devam ettirmiş ve herhangi bir zorlama olmadan serbestliğe önem vermiş. CrySis'de yukarıda söylediğim gibi isterseniz yardımcı kuvvetleri yanımıza alarak istersek de tek başımıza göreve giderek hareket edebiliyoruz.