1/2

Unutulmayan Diyarlar #9

Mert Günhan 2.02.2013 - 15:41
Mage:The Awakening üçüncü bölümüyle devam ediyor!
Unutulmayan Diyarlar’da Mage: The Awakening’in hikayesini anlatmaya devam ediyorum, World of Darkness’ın bu en karmaşık ve kompleks kurulumu masaüstü rol yapma oyunu oynayanların kalbinde özel bir yer işgal ederken ben de sizinle beraber okuyarak bu kurulumu öğreniyorum.

Uyanan büyücülerin büyük bir kısmı değişimin farkındaydı. Sanki onlar dışında geri kalan herkes büyük bir uykudaydı.Büyücüler ise gözleri açık bir rüya aleminde gibiydi...

Bu hediyenin neden onlara geldiği ile ilgili çok düşündüler. O adayı evleri yapmışlardı, geceleri derin ve güvenli mağaralarına çekilip kendilerini gökyüzündeki cennetlere bırakıyorlardı. İnsanoğlu daha önce de mağaralarda uyumuştu fakat hiç biri bu şekilde bir uyanma yaşamamıştı. Yaşadıkları adayla ilgili bir durum olmalıydı bu. Sonuçta buraya gelenler rüyalarında adanın tepesinde ejderhaların uçtuğunu görmüşlerdi rüyalarında.

Unutulmayan Diyarlar #9
Ada onları çağırmıştı, insanoğlu bu çağrıya sadece cevap vermişti. Mağaraları araştırmaya başlayanlar kristal kemikler buldular, bu kristal kemikler ejderhaların ölülerine aitti. İçlerinde ise ölümlü ruhları ateş böcekleri gibi ısıtan bir güç yatmaktaydı. Adanın gücünün kaynağı bunlardan mı geliyordu?

İnsanoğlu bu mağaralara “Ejderhanın mezarı” adını verdi ve burasının üstüne bir şehir kurdu.
Daha sonra modern çağlarda yaşayan büyücüler bu hikayeye gülecekti. Eski gelenekleri izleyenlerise ejderhaların elçiler olduğunu ve rüyalarda ejderha formunda göründüğünü söyleyecekti.
Unutulmayan Diyarlar #9
Daha sonraları, adayı bir şehir devleti haline getirdiler, başında büyücüler vardı ve bu şehre Atlantis dediler. Onların dilinde bu “Okyanus sarmalı” anlamına gelmekteydi. Uyanmış olanlar devleti yönetmesi için çeşitli kollar kurdu. Bunlar yönetimden askeriyeye, akademisyenden rahipliğe kadar uzanıyordu.