450’den Fazla Diablo Geliştiricisi Sendikalaştı

Blizzard’ın efsanevi serisi Diablo üzerinde çalışan 450’den fazla geliştirici, sanatçı, mühendis, tasarımcı ve destek ekibi üyesi sendikalaşma kararı aldı. İletişim İşçileri Sendikası (CWA) tarafından yapılan açıklamaya göre bu yeni yapı, Microsoft’a bağlı bir stüdyoda kurulan en büyük sendikalardan biri olacak. Son dönemde oyun endüstrisinde art arda yaşanan işten çıkarmalar ve belirsizlikler, çalışanların örgütlenme kararında etkili oldu.

Diablo Geliştiricileri Sendika Kararını Neden Aldı?

CWA’nın açıklamasına göre geliştiriciler, üç farklı yerel sendika aracılığıyla örgütlendi: Irvine (Local 9510), Albany (Local 1118) ve Austin (Local 6215). Böylece yalnızca tek bir departman değil, tüm Diablo ekibi “duvarın duvarına” yani stüdyonun tamamını kapsayan bir sendikal yapı oluşturmuş oldu. Bu durum, Microsoft’un oyun stüdyolarında giderek artan sendikalaşma hareketinin en güçlü örneklerinden biri olarak gösteriliyor.

Diablo yazılım mühendisi Skye Hoefling, yaptığı açıklamada “Bu oyunu çocukken tutkuyla oynuyordum, şimdi üzerinde çalışıyor olmak büyük bir şans. Ama tutku, iş güvencesizliğine karşı bizi korumuyor. Sendikamız, endişe duymadan oyuncular için büyülü deneyimler yaratmaya odaklanmamızı sağlayacak,” sözleriyle kararı destekledi. Bu ifade, özellikle son yıllarda sık sık gündeme gelen “tutku vergisi” tartışmalarına da dikkat çekiyor.

Tasarımcı Ryan Littleton ise Microsoft’taki son işten çıkarmalardan sonra bu sürece daha kararlı yaklaştığını dile getirdi. “Hiçbirimiz her an işimizi kaybetme korkusuyla yaşamak zorunda değiliz. Bir sendika, bizlere yalnızca haklarımızı savunma değil, aynı zamanda sektör genelinde daha insani koşullar için dayanışma imkânı sunuyor,” diyerek sendikanın önemini vurguladı.

CWA’nın verilerine göre Microsoft, çalışanların bu girişimini tanıdı ve sendikanın kuruluşunu resmi olarak kabul etti. Böylece Temmuz 2024’ten bu yana Microsoft bünyesinde sendikalaşan çalışan sayısı 3.500’ü aşmış oldu. Bu gelişme yalnızca Diablo serisinin geleceği için değil, genel olarak oyun sektöründeki işçi hakları hareketi açısından da dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.