1985 yılında izleyiciyle buluşan Back to the Future, hem dönemini hem de sonraki nesilleri etkilemiş önemli yapımlardan biri olarak biliniyor. Ancak filmin senaristi Bob Gale’e göre, bu yapım günümüzde ilk kez sunulsaydı büyük ihtimalle stüdyo onayı alamazdı. Back to the Future filmiyle ilgili bu çarpıcı yorumlar, sektördeki değişimi ortaya koyuyor.
The Guardian’a konuşan senarist Bob Gale, filmin merkezindeki Marty ve Doc karakterleri arasındaki dostluğun günümüz izleyici algısı ve yapımcı bakış açısıyla yanlış yorumlanabileceğini belirtti. Stüdyoların bu tarz ilişkiler konusunda daha hassas olduklarını ve bu durumun filmin onay sürecini zorlaştıracağını ifade etti.
Gale, senaryonun ilk yazıldığı dönemde bile projeyi kabul edecek yapımcı bulmanın kolay olmadığını hatırlattı. Filmin Hollywood’da 40’tan fazla stüdyo tarafından reddedildiğini belirten senarist, Zemeckis’in “Romancing the Stone” ile elde ettiği başarı sonrası Steven Spielberg’in projeye sahip çıkmasıyla filmin çekilebildiğini aktardı.
Back to the Future, Marty McFly karakterinin 1985’ten 1955’e yaptığı zaman yolculuğunu konu alıyor. Hikâye boyunca geçmişte yaptığı bir hatayı düzeltmeye çalışan Marty, ailesinin tanışmasını sağlamaya ve kendi geleceğini kurtarmaya çalışıyor. Tüm bu süreçte ona eşlik eden kişi ise bilim insanı Dr. Emmett Brown oluyor.
Film, zaman yolculuğu temasını bilim kurgu komedisi ile harmanlayarak dönemin sevilen yapımlarından biri haline geldi. Bugün hâlâ hatırlanıyor olması ise hem senaryosunun hem de karakterlerinin ne kadar güçlü yazıldığını gösteriyor.