Şu hayatta en vakıf olduğum konunun Football Manager olduğuyla utanmam mı, övünmem mi gerek bilmiyorum ama ben bu durumdan gayet memnunum. Hemen hemen 13 senedir her türlü futbol menajerlik oyunu oynadım. Premier Manager’den LMA Manager’e, Championship Manager’den Football Manager’e kadar, çeşitli firmaların yaptığı birçok oyunu denedim. Kimisi daha çok zamanımı çaldı, kimisi daha az; kimisini sevdim, kimisini sevmedim ama sonuç olarak bu bende bir tutku haline geldi. Her Türk gibi ben de futbolu seviyordum ve seviyorum, belki her sıradan insandan biraz daha fazlaydı sadece. Özellikle 90’ların sonları, milenyumun başlarında yapımcılar “Anıl oynasın, Anıl menajerliğe doysun” dercesine sürdükçe sürdüler yeni oyunları piyasaya. Onlar yaptı ben oynadım, ben oynadım onlar yaptı...
Gel gelelim sene oldu 2011 hatta onu da yarıladık, 2012’ye yaklaşıyoruz ve maalesef artık eski futbol menajerlik oyunu bolluğu da kalmadı. Sadece ismi yaşayan, kendisi ölü konumda olan Championship Manager (öyle ki artık 2 senede falan çıkıyor yeni oyun, sezon sezon bile değil), FIFA’nın görselliği hariç hiçbir ekstra numarası olmayan FIFA Manager (eski adıyla Total Club Manager), tabii bir de son 6 hatta 7 senenin tartışmasız kralı Football Manager varlığını sürdürüyor.
Peki, ben bunları niye anlattım? Niçin anlattım? Yazımızın konusu geçmişten günümüze uzanan, senelerdir istikrarlı bir oyuncu kitlesi olan menajerlik oyunları. Benim görevim de sizi bu nostaljik yolculuğa çıkarmak...