ABD Adalet Bakanlığı (DOJ), Google’a karşı yürütülen önemli bir tekelcilik davasında, şirketin popüler web tarayıcısı Google Chrome’u elden çıkarmasını talep etti. DOJ tarafından sunulan nihai çözüm önerisi, Google’ın arama motorundaki hakimiyetini azaltmayı ve sektörde daha fazla rekabet ortamı yaratmayı hedefliyor.
DOJ, 2020 yılında Google’a karşı açtığı davada, şirketin arama motoru pazarındaki %90’lık payını korumak için rekabete aykırı sözleşmeler ve stratejiler kullandığını iddia etmişti. Bu iddialar arasında, cihaz üreticileri ve tarayıcı ortaklarıyla yapılan, Google’ı varsayılan arama motoru olarak belirleyen anlaşmalar da yer alıyor. Mahkeme belgelerine göre, ABD’deki arama sorgularının %70’i, bu tür sözleşmelerle Google’ın varsayılan olarak kullanıldığı platformlar üzerinden gerçekleşiyor.
DOJ’un önerisi, Google Chrome’un yanı sıra, Google’ın Apple ile yaptığı arama motoru ortaklığı gibi anlaşmaların sonlandırılmasını ve Google’ın diğer arama motorlarına veri erişimi sağlamasını da içeriyor. DOJ ayrıca, Google’ın gelecekte yapacağı yapay zeka yatırımları ve ortaklıklar konusunda önceden bildirimde bulunmasını şart koşuyor.
Google, DOJ’un bu taleplerine sert bir şekilde karşı çıktı. Şirketin küresel işlerden sorumlu başkanı Kent Walker, DOJ’un önerilerini “radikal ve müdahaleci bir gündem” olarak tanımladı. Walker, bu adımların güvenlik ve gizliliği tehlikeye atacağını, inovasyonu engelleyeceğini ve yapay zeka yatırımlarını olumsuz etkileyeceğini dile getirdi.
Google, mahkemeye sunduğu karşı teklifinde, Chrome veya diğer varlıklarını elden çıkarmak yerine, sözleşme sürelerini kısaltmayı ve varsayılan arama motoru anlaşmalarında daha fazla esneklik sağlamayı önerdi. Şirket, kullanıcıların varsayılan arama motorlarını kolayca değiştirebileceğini ve sektörde Microsoft gibi rakiplerinin de bulunduğunu vurguladı.
DOJ’un bu çözüm önerisi, Google’ın temel iş kollarından birini etkileyebilecek bir bölünme talebini içeriyor. Google, öneriye itiraz edeceğini ve dava sürecinin uzun yıllar devam edebileceğini belirtti. Nihai çözüm önerileriyle ilgili duruşmalar, Nisan ayında Washington DC’de gerçekleşecek.