Adventuresoul.com'la röportaj
Erdem Maşlak
3.06.2010 - 12:31
Adventure hakkında Adventuresoul.com ile görüştük
Adventure’ün eski oyuncular için hayatlarında çok daha önemli bir yeri olduğu
bariz. Zamanın Monkey Island’ları, Sierra’nın Quest’lerinden günümüze gelirken
pek çok farklı oyun bizimle birlikte oldu. Yalnız adventure’ün bazıları için çok
daha farklı bir yeri var. Adventuresoul sitesi, bir seneden biraz daha uzun bir
süredir internet üzerinde Türkçe adventure içeriği sağlayan iyi bir kaynak
olarak dikkat çekiyor. Biz de kendileriyle hem siteleri, hem adventure
hakkındaki fikirleri, hem de gelecek planları hakkında bir sohbet
gerçekleştirdik; sorularımızı da sitenin yazarları yanıtladı:
1 - Merhabalar. Öncelikle ziyaretçilerimizin sizi daha iyi tanıyabilmesi
için kendinizden, ekibinizden ve sitenizden biraz söz edebilir misiniz?
Juli: Merhaba, ben Jülide Ünal 1970 ist. Doğumluyum, evliyim ve bir oğlum
var. Şu anda çalışmıyorum sadece siteyle uğraşıyorum. Sitemiz sadece adventure
türüne yönelik bir site, ekibimiz de adventure sever oyunculardan oluşuyor.
2 - Eski oyuncuların adventure türüne çok daha sıcak olduğunu kabul etmek
gerek. Peki sizin adventure oyunlarına olan ilginizin kaynağı nedir? Onun
dışında, site kurarak bu işe adım atma fikri nereden geliyor?
Juli: İlk oynadığım adventure oyunu Broken Sword 2 idi, çok iyi bir
oyunla başlamam sanırım devamını getirdi. Ben adventure oyunlarına başladığımda
Türkiye de internet olayı pek yaygın değildi, İngilizcem çok iyi olmadığından
oyunlarda zorlanıyordum. O zamanlar Level dergisinde hangi oyunun tam çözümü
varsa onu alıp oynuyordum. :) Daha sonra Türkçe tam çözümleri kendim yazmaya
karar verdim ve bunları yayınlamak için bir site kurdum. Sitenin ismi o zamanlar
juliadventure’dı. Zaten yazar arkadaşlarımızın birçoğu o dönemden beri benimle
beraberler.
3 - Dünyada olduğu kadar ülkemizde de adventure’ün oyuncu kitlesi
diğerlerine oranla çok yüksek değil. Bunun çok çeşitli nedenleri var, ama
yabancı dil bilgisini en çok kullanan oyunun adventure olması bu sorunun
Türkiye’de daha ön planda bulunmasına neden oluyor. Bu sizce de büyük bir sorun
mu; bu konudaki fikirleriniz nelerdir?
Juli: Bence de yabancı dil sorunu çok büyük, adventure oyunlarında
hikâyeyi anlamak ve bulmacaları daha kolay çözmek için yabancı dil şart.
Melih: Tamamen katılıyorum. Türün tadına varanlar dahi oyunlardan azami
zevki alamıyorlar. Çoğunlukla olan biteni anlayıp detayı kaçırdıklarından çözüme
ihtiyaç duyuyorlar.
Kaan: Dediğiniz çok doğru. Macera oyunları gerek dünyada gerekse
ülkemizde en az ilgi gören oyun türü diyebiliriz. Yabancıları bilmem de Türk
oyuncuları dediğiniz gibi yabancı dil olmadıkları için bu oyun türünden uzak
duruyorlar. Haksızda sayılmazlar. Kim anlamadığı bir oyunda sağ sola tıklamak
ister ki. Birde şöyle bir neden var; Türk oyuncusu savaşmayı, kan çıkarmayı,
vurup geçmeyi seven bir oyuncu tipi. Haliyle çoğunlukla düz mantık tek yolu olan
ilerlemeli oyunları tercih ediyorlar.