1/4

Alan Wake

Feyzi Özmen 3.06.2010 - 12:31
Alan bu sefer gerçekten uyandı. Ya yazdıklarımız gerçek olursa?
Korkmaktan anlamsızca zevk alır mısınız? Psikolojik gerilimden hoşlanır mısınız? Peki, karanlıktan korkar mısınız? Eğer cevabınız evet ise yazının geri kalanını şiddetle okumanızı öneririm. Çünkü ön incelemesini okuyacağınız Alan Wake tam size göre demektir.

Alan Wake ismi, 2005 E3 fuarında duyurulduğunda kulaklarımıza inanamamıştık. Bize çok güzel hikâyenin yanında müthiş görsellik sunuyordu. Merakla ve iştahla beklememizin en büyük sebeplerinden biri de, yapımcılığında efsanevi Max Payne serisini hazırlayan Remedy’nin bulunmasıydı. Bullet-Time adı verilen düşüncesiyle sektörde çığır açan firmanın gözümüzdeki başarı çıtası çok çok büyüktü. Zaman aktı ve elimizden nice yapımlar geçti. Ama hala Alan Wake çıkmak bilmiyordu. Yoksa Alan Fake mi oldu tartışmaları arasında 2009 yılına girildiğinde artık herkesin bildiği ve beklediği oyunlardan biri olmaya başladı. Peki, nedir bu Alan Wake? Niye bu kadar merakla bekleniyor ve ne gibi güzellikler vaat ediyor? Soruların cevabını yazının geri kalan kısmında irdeleyip, merakınızı gidermeye çalışacağım.

Alan Wake

Eminim ki korkmak denince anlamsızca yüzü aydınlanan çoğu insan, Sanitarium’u oynamıştır. Alan Wake de Sanitarium gibi psikolojik-gerilim öğeleri ile donatılmış olup; bizi iliklerimize kadar korkutmayı, buram buram germeyi kendine vazife edinmiş bir yapım. Aynı Max Payne’deki gibi ana karakterimiz, oyun ismi ile aynı. Kısaca kahramanımıza gelirsek, kendisi kitapları yok satan meşhur bir yazar olmakla beraber; belli süre sonra yazamaz hale gelmiş, 2 yıldır tek satır bile karalayamamıştır. Sürekli olarak şiddetli kâbuslar görmektedir. Bunun üzerine sevgilisi Alice, onun dinlenmeye ihtiyacı olduğunu düşünerek Bright Falls’a tatile götürür. Oradaki sessiz ve huzurlu ortamda mutlu olacağını sanan Alan’ın hayatı aniden değişir.