Aksiyon denildiğinde herkesin aklına farklı bir şeyler gelir. Kimimiz kan deriz, kimimiz dövüş deriz, kimimiz ise suç deriz. Genel olarak tek kategoriye ayırmak çok da gerekli değil aslında.
Konuyu biraz daha farklı bir noktaya çekip sizlere işinde gayet başarılı olan yönetmenden bahsedeceğim; Gareth Evans. Eminim kiminiz bu adamdan ölümüne nefret ediyordur, kiminiz ise gerçekten hayrandır (benim gibi). İki tarafın da haklı olduğu noktalar var bunun farkındayım ancak bu sefer gelin The Raid 2 (Baskın 2) filmine odaklanalım.
2011 yapımı olan Baskın, 2012 yılında ülkemizde görülmüştü. Bol dövüş ve aksiyon içeren filmde, bir baskından hayatta kalmaya çalışan bir grup polisin hikayesini anlatıyordu. Üstelik kurtulmaya çalıştıkları yer; 30 katlı bir bina. Her katında farklı suçlarla hüküm giymiş katiller, hırsızlar ve psikopatlar var.
Akıllardaki en önemli soruyu ortadan kaldırayım; Baskın filminin ilkini izlemeden, ikincisini izlemek size hiçbir şey kaybettirmeyecek. 1 Nisan akşamı Beyazperde.com’un desteğiyle düzenlenen Baskın 2 filminin ön gösterimi, bana bunu gösterdi. Evet bağlantılı olan noktalar ve karakterler var ancak Baskın 2'yi izledikten sonra merakınıza yenik düşüp, ilk filmi de izleyeceğinizden eminim.
Filmin konusu Daha fazla detay vermeden ve film hakkındaki ufak eleştirilerime geçmeden önce sizleri bilgilendirmek şart oldu. Baskın 2, bizleri Jakarta'nın şiddet, korku ve suç dolu sokaklarına geri götürüyor. İlk filmdeki baskının ardından iki saat geçmiş ve Rama da ailesini korumak için her şeyini riske atmıştır. Sıradan bir adam olmayan Rama, polisin bile kovalamaya cesaret edemediği bir suç çetesinin içerisinde sızmaya karar verir ancak tahmin etmediği çok fazla olay ardı ardına gelişir. Polis departmanının bile kendi içerisinde yozlaşmalar başlar. Rama, yenilmez olarak düşünülen çetenin, tüm üyelerini ortadan kaldırmaya kararlıdır.
