ArtılarSporcu modelleme ve animasyonları, çok sayıda spor türü
EksilerOyunlar çok zor, yalnızca 32 ülke var, çıldırtan kontroller
Olimpiyatlar bitti, ancak gerek istediğimizi elde edemediğimiz madalyalar
konusuyla basında, gerekse video oyunları ile sanal dünyada konuşulmayı
sürdürüyor. Her şeyden çıkar elde etmesini seven yapımcılar, her zaman olduğu
gibi olimpiyatları da malzeme yapmaktan geri kalmadılar. Aslında bir bakıma da
iyi oldu bu. Keza daha önce olimpiyat oyunlarını oynama fırsatımız olmamıştı.
Belli başlı spor dallarını oynamaktan sıkılanlar için Beijing 2008 ilaç gibi
geldi. Ancak her ilacın bazı yan etkileri olduğunu da unutmamak gerektiğini
hatırlatmam gerek.
Altın madalya
Beijing 2008 belirttiğim gibi oynanmayanları oynayabilmek için iyi bir
alternatif olarak görülüyor. Ancak bu yapımdan ne yazık ki, nasiplenebilen
sayısı bir miktar kısıtlı kaldı. Keza yapım PC dışında sadece PlayStation 3 ve
X360 konsolları için de piyasaya çıktı. Özellikle ben yapımın PS3 versiyonunu
gördükten sonra, PSP platformunda oynanabilecek eğlenceli bir oyun olarak
düşünmüştüm. Ancak ne yazık ki yalnızca yeni jenerasyon konsollar ve PC ile
kısıtlı kalınmış. Zaten bu durumu fark eden yapımcılardan biri PSP için bir nevi
çakma Beijing 2008 olan International Athletics oyununu piyasaya sürdü.
Beijing 2008, içeriğinde otuz altı etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Bunlardan bir
kısmı aynı dalın farklı türleri olduğundan sayı bu kadar yükseliyor. Türleri ana
dallar olarak su oyunları, saha oyunları, jimnastik ve atış başlıkları altında
toplayabiliriz. Ancak yinede oyunda oynanabilen oldukça fazla sayıda spor türü
olduğunu söylemem gerek. Bu bakımdan birinden sıkılıp yeni bir oyuna geçiyormuş
edasında, farklı sporlarla meşgul olmak güzel oluyor. Yapımın oynanabilirliğini
baltalayan oldukça fazla şey mevcut olduğu söylenebilir. İlk olarak
oynanabilirliğin kaybolmasına çok fazla etkisi olmayan, ancak bu başlığa sahip
bir oyun içinde biraz saçma kaçan bir durumdan söz edelim. İlk olarak bu bir
olimpiyat oyunu olmasına rağmen, içeriğinde yalnızca 32 ülkenin bayraklarını
barındırıyor. Bu bakımdan ilk olarak bir ulus seçeceğimiz zaman Türk bayrağını
göremeyince biraz şaşırdım. Görmezden gelerek devam ettiğimde ise oyuncuların
yetenek puanları olduğunu gördüm. Gün gün ilerleyen olimpiyat oyunlarında, her
gün beş farklı sunulan oyundan en az üçünü geçmek zorundasınız. Aksi taktirde o
günü yeniden oynamak zorunda kalıyorsunuz. Bu durum teoride mantıklı geliyor;
ancak oyunlardaki başarıya yetenek puanlarının etki etmesi nedeni ile pratikteki
başarısızlık genellikle kaçınılmaz oluyor. Yetenek puanları ise bir oyunda
başarılı oldukça gelişme gösteriyor. Bu bakımdan olimpiyatların son gününde
başarılı bir atlet olup çıkıyorsunuz.
Bu kadar saçma bir durumun nasıl yapıldığını açıkçası aklım almıyor.
Olimpiyatlarda yarışan atletlerin Dünya ülkelerinin en iyi atletleri olması
gerekirken, kendinizi birden yetenekleri olmayan bir öğrencinin beden öğretmeni
olarak buluyorsunuz. Ana menüdeki modlar arasında çalışmak için birde antrenman
bölümü konmuş. Burada oyunların nasıl oynandığı hakkında da bilgi almak mümkün
oluyor. Antrenman modu dışında menüde müsabaka ve olimpiyatları görüyoruz.
Müsabaka bölümü kendi içinde üç ana başlığa ayrılıyor. Bunlar tek kişilik oyuncu
modu, LAN üzerinden oyun ve internet üzerinden online oyun. Özellikle
multiplayer oynadığınızda yapımın oldukça keyifli olduğunu söyleyebilirim. Hele
ki, LAN üzerinden oynadığınızda arkadaşlarınızla oldukça eğlenmeniz mümkün
oluyor. Antrenman, müsabaka ve olimpiyatlardan bahsettik. Aslında bu üç ana
kategoride birbirinin aynısı olduğunu söylememde fayda var. Her birinde önce bir
ulus seçiyor, ardından oynamak istediğimiz sporu ve kadın/erkek seçimini yapıp
oyuna giriyoruz. Aradaki tek fark çoklu oyuncu modlarında işlemciye karşı
oynamamanız ve olimpiyat başlığında belli bir düzene göre ilerlenmesi oluyor.