1/3

Bilgisayar Oyunları Tarihi

Murat Oktay 3.06.2010 - 12:31
"Bununda tarihi mi olurmuş?" demeyin.

Hepimiz oyun oynuyoruz ama kaçımız bu bilgisayar oyunlarının nereden geldiğini, başka hangi amaçlar için kullanıldığını biliyoruz? Nerede ise çok çok azımız. O zaman şöyle bir göz atmaya ne dersiniz? Hadi beni takip edin.

Başlamadan önce özellikle belirtmek istediğim bir konu var. Bilgisayar oyunlarının geçmişi herhangi bir yazılı ortamda saklanmamıştır ne yazık ki. Bu sebeple verdiğimiz bilgiler kişisel bilgiler ve çeşitli makalelerden derlenerek hazırlanmıştır. Başka kaynaklar ile burada okuyacağınız bilgiler arasında çakışmalar olabilir.

Böyle bir yazıya ne gerek var?

Yukarıdaki sorunun yanıtı ortada: Gerekli. “Neden?” derseniz, bunu sadece oyun sektörü olarak algılamak yanlış olur, cevabını vereceğim. Oyunlar, nugün sinemadan, askeri eğitimlere varıncaya kadar pekçok alanda etkileşim içinde bulunuyor. Bunun en güzel örneklerinden biri olan Silahlı Kuvvetler’imizin kullandığı uçuş simülasyon aletleri geliyor. Ayrıca geçtiğimiz yıl izlediğimiz Tomb Raider ve Resident Evil filmlerinin konu ve kahramanlarının önce bilgisayar oyunları için üretildiğini düşünürsek, bunun sadece bilgisayar oyunundan ibaret olmadığını görebiliriz.

Evlere GireMEyen İlk Oyun

1962 yılında genç bir bilgisayar programcısı olan Steve Russell 200 iş saatinde arkadaşları ile birlikte Spacewar’un ilk versiyonunu programladı. Oyunda amaç iki uzay gemisini birbiri ile savaştırmak idi. M.I.T labaratuvarlarında PDP-1 isimli sistem için geliştirlen oyun, iki boyutlu grafikleri ve tek ateş sesi olarak klavyenin tuşlarından çıkan tıkırtıları gözönüne alırsak, o gün için büyük bir girişim idi. Bu oyun bilgisayarların o gün için yaygın olmaması ve çok yüksek maliyetli olması sebebi ile ne yazık ki uzunca bir süre evlere giremedi.

1970’lerin başına geldiğimizde text-adventure kavramı ile yeni oyunlar çıkmaya başladı. Bu oyunlar “Interactive Fiction” teriminin baş harflerinden oluşan IF ile adlandırıldılar. IF oyunları standart bir senaryo ile ilerleyen görselliği bulunmayan oyunlar idi. Odaya girersiniz, incelediğinizde çeşitli objeleri bulur ve kullanmak üzere taşırsınız. Bu oyunun bir örneğide “Keloğlan” adı ile 80’lerde ülkemizde hazırlanmıştı. Text-Adventure oyunlar 90’ların başına kadar popülaritesini korudu. 90’larda Lucas Arts’ın eşsiz adventure oyunları arkası arkasına gelmeye başladı.

70’lerin ortalarına doğru çıkan arcade makinaları ise bilgisayar oyunlarının yaygınlaşması için en önemli adımlardan biri oldu. Genel olarak sadece SpaceWar oynatabilen bu aletler jetonlar ile çalışıyorlardı. Bizim gibi oyun delileri ise jeton deliğine üfleyerek, içindeki ince teli diğer tarafa değdirip bedavadan oynayabiliyorlardı.

Arcade makinaları aileleri bunaltmış olsa gerek ki 70’lerin sonlarına doğru çıkan Atari 2600 o dönem büyük çapta rağbet görmüştü. Bunu evlere giren en popüler alet olarak tanımlarsak doğru olur. Ülkemizde de bu alet çok tutuldu. Satıldı, kiralandı. Tam hatırlayamıyorum. Atari 2600 ile tanıştığımda 5 yaşında idim. Ama o gün için bile oldukça yüksek paralara kiraladığımızı biliyorum. Kısacası kirası bile karaborsaya düşmüştü.