ArtılarBiyonik kolun zevkli kullanılabilirliği, boss savaşları, genel olarak eğlenceli oynanış yapısı, çoklu oyuncu desteği
EksilerGörsel olarak daha iyi olabilirdi, kontroller bazı anlar sorun yaratabiliyor
Birkaç piksel ve 2B ile geçen masal gibi yıllar. Birçok insan için daha dün
gibi gelse de, gelişen oyun dünyası eskiyi sadece hatıralarda bırakmaya başladı.
Adeta hayat bulan karakterler ve mekanlar, oyunları oyun olmaktan çıkartıp,
gerçeğin birer kopyası haline getirdi. Yeni nesil konsolların hayatımıza
girmesiyle de beraber, bu eğlenceli dünya tam anlamıyla bir şölen haline dönüştü
diyebiliriz. Ama yeni bir nesle girdik diye her daim yeni oyunlarla karşılaşacak
halimiz yok tabii ki… Yapımcılarda bu düşünceye nazire yaparcasına eski
oyuncuların bir bir kulaklarını çınlatmaya başladı. “Biz geçmişi unutmayız”
diyerek, eskiden büyük bir zevkle oynanan birçok yapımı yeni nesle uydurmaya
başladılar. İşte bunun son örneği ise 1987 yapımı Bionic Commando (BC). Aslında
gerçek oyun 88 yılında NES için yapılmıştı. Zaten o yıldan sonra da bir daha ana
hikayeyle bağlantılı başka bir devamı da yapılmadı ki, o da Capcom’un
canlandırma çalışmaları başlayana kadar…
Bir varmış bir yokmuş…
Öncelikle gelin konu neydi bir hatırlayalım. İlk oyunda emperyalist gruplar
“Albatros” adında çok güçlü bir silah geliştirerek dünyayı tehdit etmeye
başlarlar. Bunun sonucunda göreve getirilen Nathan Spencer (Ana karakterimiz
olur kendisi, aslında Lad takma adına sahip olsa da bazı dil farklılığı sonucu
Rad takma adına da sahiptir), tehlikeli durumu ortadan kaldırır ve büyük bir
başarıya imza attığından dolayı ülke tarafından kahraman olarak ilan edilir.
Taktik silahlar ve güvenlik komitesi diye adlandırılan TASC, Spencer’a sağlanan
biyonik kolun (Bionic Arm) büyük bir talep görmesi sonucunda, biyonik programı
devreye sokar. Bu sayede birçok yeni biyonik parçalar geliştirilmeye başlanır.
Ancak bir süre sonra TASC tarafından, amacından sapmış ve kendilerine karşı
çıkan iki biyonik prototipin öldürülmesi emri gelir. Spencer ise bu kararı
reddeder. TASC ise bunu ihanet olarak görerek, Spencer’a idam cezası verir. Bu
karardan sonra halkın biyonik teknoloji konusundaki tutumunda oldukça büyük
değişimler ortaya çıkmaya başlar. Böylece pro-biyonik ile anti-biyonik olarak
iki farklı grup oluşur. Bu büyük karmaşadan sonra başkanlık tarafından biyonik
programın kapatılması emri verilir. Ancak bu amaç pro-biyonik gruplar tarafından
engellense de, uzun uğraşlar sonucu bu kaos ortamında zor da olsa güvenlik
sağlanır ve pro-biyonik gruplarda kaçmaya başlarlar.
"Oyunda tüm mekanlar emrinize amade... Nereye gitmek isteyeceğiniz, sadece bir kanca darbesine bakıyor."
Bu olayların üstünden tam 10 yıl geçmiştir. Pro-biyonik terörist gruplar
beklenmedik bir saldırıyla Ascension Şehri’ne çok güçlü bomba atarak, şehri
yerle bir etmiş, milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuştur. İşte yeni nesildeki
Bionic Commando’da tam burada başlıyor. Güzel bir patlama sahnesiyle açılan
oyun, Spencer’ın bize neler yaşadığını anlatmasıyla devam ediyor. TASC ise bu
saldırının arkasında kimin olduğunu öğrenmek için tekrardan Spencer’a ihtiyaç
duyuyor ve idam cezasını kaldırarak, onu bu zorlu göreve gönderiyor. Dolayısıyla
da elimize gamepad’i alıyor ve maceraya atılıyoruz.
Zaman her şeyin ilacıdır…
Aradan geçen onca yıl Spencer’a yaramış olacak ki, kaslı mı kaslı, karizma mı
karizma, kısacası her oyunda görmek isteyeceğimiz türden bir karakter olarak
karşımıza çıkıyor. Etkilenmemek elde değil, zamanında farklı yapısıyla herkesin
gönlünde taht kurmuş olan komandomuz, bu defa yine aynı etkiyi yaratabilmek için
kendini geliştirmiş. Hadi bakalım o zaman diyerek BC’ye dalıyoruz. Kontrolün
bize geçtiği andan itibaren, ilk olarak eski oyun yapısının yeni nesle de
yansıtılmış olduğunu görüyoruz. Ekranın sağ alt köşesinde yer alan haritada
gideceğimiz yer sarı bir işaretle gösteriliyor. İstenilen yere vardığımızda da
ekran kararıyor ve kısa bir yükleme ekranından sonra yeni bölüm oynanmaya hazır
bir şekilde karşımızda beliriyor. Kısa bir süre oynadıktan hemen sonra yapım
bizi açıklayıcı bir eğitim bölümüne sokarak, nasıl hareket edeceğimizi ve neler
yapabileceğimizi gösteriyor. Kısacası sahip olduğumuz biyonik kolu nasıl
kullanacağımız açıklanıyor. Bu bölümde belli başlı hareketleri öğrendikten
sonra, bize verilen görevi yerine getirmek için, harabeye dönmüş Ascension
sokaklarına geri dönüyoruz.
Adblock yazılımı bulundu! Lütfen aşağıdaki notu okuyun.
AdBlock Plus ya da benzeri bir yazılım kullandığınızı fark etmiş bulunuyoruz. Bu yazılımlar sitemizin tüm özelliklerini kullanmanızı engellemektedir.
Siz de takdir edersiniz ki sitemizi hayatta tutabilmemiz için tek gelir kaynağımızı bu reklamlar oluşturmaktadır. Sitemizde sizleri rahatsız edecek reklamlara yer vermemeye çalışlıyoruz.
Bu sebeple Adblcok yazılımınızı sitemiz için durdurup hem bize destek olmanızı hem de birlikte daha güzel çalışmalara ve projelere imza atmamıza destek olmanızı rica ediyoruz.
Lütfen merlininkazani.com'u güvenilir siteler listenize ekleyin ya da sitemizde dolaşırken AdBlock yazılımınızı kapatın. İlgi ve anlayışınız için teşekkür ederiz.