1/3

Broken Sword 2: The Smoking Mirror

Burçin Aygün 3.06.2010 - 12:31
Yağmur Ormanları'nın derinliklerindeki büyük bir macera!
Eğer filmlerde ve yahut oyunlarda final jeneriği ekrana gelir gelmez, yerinden fırlayan sabırsız kitleden biri değilseniz ve bir süre önce incelemesini yaptığım Broken Sword: Shadow Of The Templars’ı oynayıp, bitirme şerefine eriştiyseniz, nihayetinde (hatırladığım kadarıyla) şöyle bir yazı ile karşılaşmış olacaksınız: ‘Taklitçilerin hepsi, Kılıç’ın gücü altında ezildi ve çıkmamak üzere yerin dibine gömüldü. Ancak bu George ve Nicole için bir son değil. Dünya’nın uzak bir köşesinde, Yağmur Ormanları’nın derinliklerinde onları bekleyen başka büyük bir macera var!’’.

Bu sözler mönitörümüzde gözüktüğü vakit, aşağı yukarı 1996 yılıydı. Sözlerin gerçekliğini ise 1997 sonbaharında gördük. Adventure oyunları arasında, adı anıldığında iyi şeyler söylendiğini duyduğunuz ‘Broken Sword: Shadow Of The Templars’ın piyasaya çıkışından aşağı yukarı 1,5 yıl sonrasında macera ‘gerçekten’ devam etti.... The Smoking Mirror (Tüten Ayna) ile.

İlk maceranın sonunda,kahramanlarımız doğru düzgün yakınlaşmaya bile fırsat bulamadan, avukat olan babasının vefat haberini alan George, Paris’i ve Nicole’ü de ardında bırakarak Amerika’ya, evine dönmüştür.

Aradan geçen süre sonunda, Nicole’un kendisini iyiden iyiye unuttuğunu düşünen George, onu davet eden bir telefon ile hiç vakit kaybetmeden Paris’e döner. İşin (yine!) kötü olan yanı, George’un çağrılış sebebi ne yazık ki duygusal değil, tamamen iş ile alakalıdır.

Ne gariptir ki sevgili Nico, ilk macerada da olduğu gibi, yüksek kesimden biri tarafından (bu sefer Oubier adlı bir Arkeolog) bir davet alır... çok mühim bir meseleyi konuşmak üzere. Pek tabi yanına alabileceği (ve güvenebileceği) tek bir kişi vardır; GEORGE!

Oyun oldukça sağlam bir intro ile açılıyor, eş zamanlı olarak George ve Nico’yu, Profesör’ün evine girerken ve bir yandan da, bundan uzun zaman önce gerçekleşmiş olan, Maya Tapınağı’ndaki bir kurban etme ritüelini izliyoruz.

Beklenileceği gibi ikilimiz, evde Profesör’ü bulamıyor. Onun yerine “orada bulunması oldukça anlamsız olan” bir Meksikalı açıyor evin kapısını. İçeri giriyoruz, merdivenleri tırmanıyoruz. Ne olduğunu anlamadan, perdenin ardında saklanan biri tarafından zehirli bir iğne ile bayıltılıyoruz (Nicole), ardından da ensemize yediğimiz sert bir darbe ile de yere yığılıyoruz(George).

Bir kez daha kendimizi olmadık bir durumun içinde buluyoruz. Sandalye’ye sıkıca bağlı, yarı baygın, bir kaç metre ötemizde tüm evi kül etmesi muhtemel bir yangın ve üzerimize doğru hızla yaklaşan zehirli bir tarantula!

İşte karşınızda; Broken Sword 2: The Smoking Mirror!

Neo- Tapınak Şövalyeleri’ nden paçamızı yeni kurtarmış kişiler olarak bu sefer de kendimizi, eski bir Maya Karanlık Savaş Tanrısı olan Tezcatlipoca’yı geri getirme sevdasındaki bir uyuşturucu Baronu, karısına delicesine aşık olduğu bilinen ve yine karısını öldürdüğü rivayet edilen çok ünlü bir arkeolog, ülkesinin eski yöneticisi olan annesinin sözünden çıkamayan bir Diktatör ve eski bir Şaman köyü ile karşı karşıya bulacağız.

İlk oyunda önümüze pek çok tarihsel dökümantasyon sunan seri, bu sefer görevini yerine pek getirmemiş ve bize Tezcatlipoca ile Quetzacoatl’ın hikayesini oyunun sonlarına doğru sadece kısa bir ara video ile aktarmış. Oysa ki ilk oyunda bize küçük küçük dozlarda verilen bilgiler ile oyun daha ilgi çekici ve gizemli hale geliyordu.