1/2
Call of Duty 2
2. Dünya Savaşı'na geri dönüyoruz!
Önemli not: Ön inceleme yapıldığı sırada Call of Duty 2’nin demo’su
çıkmamıştı. En kısa sürede CoD 2’nin demo incelemesini de sitemizde
bulacaksınız.
2. Dünya Savaşı, çok seneler önce son bulmasına rağmen, oyun dünyasında hiçbir zaman son bulmadı ve gün geçmiyor ki yeni bir 2. Dünya Savaşı temalı yapım gelmesin. Gerçekten büyük bir savaş olmasının yanında, ileriki tarihlere yön veren ve stratejik öğeler de içermesi bakımından, birçok oyunun esinlenme ve hatta başarı kaynağı olmuştur. Call of Duty, 2003 yılında çıktığında, bu savaşın kaymağını yiyen en sağlam yapımlardan birisi haline geldi. Zevkli oynanışı ve atmosferi ile oyuncuların beğenisini kazandı ve hatta multiplayer olarak da halen oynanmaya devam ediliyor. Başarılı bu güzel eseri devam ettirmek adına, yaklaşık bir ay sonra karşımıza Call of Duty 2 çıkacak, üstelik orjinalindeki tüm özelliklerin üzerine yenilerini koyarak ve kendisini daha da geliştirerek.
Kaldığımız yerden
Call of Duty 2’de de 2. Dünya Savaşı’ndaki sıcak maceramız devam ediyor. Farklı 3 milletten, çeşitli askerlerin gözünden oynayarak, savaş boyunca ilerleyerek ve görevlerde başarı sağlayarak yenilerini açmaya çalışacağız. Yönetebileceğimiz Amerikan, İngiliz ve Rus askerleri olacak. Görevleri oynama ve üç ırktan da oynayabileceğimiz askerleri hangi görev sırasıyla yönetebilme durumu tamamen bizim inisiyatifimizde olacak. Görevleri ister tarih sırasına göre, ki ilk görev 1941 yılında cereyan edecek bir Rus görevi. İstersek de; Amerikan, İngiliz ya da Rus tarafının hikaye ilerleyişlerine göre oynayabileceğiz. Her başarılı görevden sonra farklı ırkların bölümleri de açılabilecek, tabii oynama sırası tamamen bizim elimizde olduğundan dolayı kimi ne zaman oynayacağımız tamamen bize kalmış durumda. Bu çeşitlilik, kulağa ilk baştan itibaren oldukça hoş geliyor.
Görevler içerisinde özgürüz. İstediğimiz gibi, alternatif yollardan bitirebilecek ve çevredeki her bir noktayı stratejik öğe olarak kullanabileceğiz. İlk oyundaki bölümlere nazaran bizi, ikinci oyunda daha geniş savaş alanları ve daha fazla görev sayısı bizleri bekliyor olacak. Tüm taktiksel öğelerin ve ilerleyişin hazırlanmasında, tecrübeli ve askeri konularda uzman kişilerden yardım alınmış. Bu da, bizi daha gerçekçi görevlerin bekleyeceğinin bir işareti.
Takım bazlı savaş oyunlarındaki en önemli özelliklerin başında bana göre yapay zeka gelir. Eğer, size savaş sırasında yardımcı olacak ve sizinle birlikte stratejileri doğru düzgün uygulayacak, bilgisayarın yönettiği adamlarımız olmazsa, gerçekten zor durumda kalabilir ve hatta oynarken küplere binebiliriz. Call of Duty 2’de böyle bir problemin yaşanmaması için yapımcılar yapay zekaya oldukça önem veriyorlar. Öncelikle, birimler arasında devamlı birbiriyle iletişim olacak. Sürekli konuşulacak ve savaştaki gelişmeler ile ilgili bilgiler alacağız. Çatışmalar sırasında da, bir bombanın nereden geldiği, düşmanın nerede olduğu ve düşman tespit edildiği zaman nasıl bir strateji izlenebileceğini yapay zeka kendisi belirleyebilecek ve buna göre hareket edebilecek. Tüm diyaloglar ve birimler arası irtibat için yaklaşık olarak 20.000 satırlık bir metin hazırlanmış.
2. Dünya Savaşı, çok seneler önce son bulmasına rağmen, oyun dünyasında hiçbir zaman son bulmadı ve gün geçmiyor ki yeni bir 2. Dünya Savaşı temalı yapım gelmesin. Gerçekten büyük bir savaş olmasının yanında, ileriki tarihlere yön veren ve stratejik öğeler de içermesi bakımından, birçok oyunun esinlenme ve hatta başarı kaynağı olmuştur. Call of Duty, 2003 yılında çıktığında, bu savaşın kaymağını yiyen en sağlam yapımlardan birisi haline geldi. Zevkli oynanışı ve atmosferi ile oyuncuların beğenisini kazandı ve hatta multiplayer olarak da halen oynanmaya devam ediliyor. Başarılı bu güzel eseri devam ettirmek adına, yaklaşık bir ay sonra karşımıza Call of Duty 2 çıkacak, üstelik orjinalindeki tüm özelliklerin üzerine yenilerini koyarak ve kendisini daha da geliştirerek.
Kaldığımız yerden
Call of Duty 2’de de 2. Dünya Savaşı’ndaki sıcak maceramız devam ediyor. Farklı 3 milletten, çeşitli askerlerin gözünden oynayarak, savaş boyunca ilerleyerek ve görevlerde başarı sağlayarak yenilerini açmaya çalışacağız. Yönetebileceğimiz Amerikan, İngiliz ve Rus askerleri olacak. Görevleri oynama ve üç ırktan da oynayabileceğimiz askerleri hangi görev sırasıyla yönetebilme durumu tamamen bizim inisiyatifimizde olacak. Görevleri ister tarih sırasına göre, ki ilk görev 1941 yılında cereyan edecek bir Rus görevi. İstersek de; Amerikan, İngiliz ya da Rus tarafının hikaye ilerleyişlerine göre oynayabileceğiz. Her başarılı görevden sonra farklı ırkların bölümleri de açılabilecek, tabii oynama sırası tamamen bizim elimizde olduğundan dolayı kimi ne zaman oynayacağımız tamamen bize kalmış durumda. Bu çeşitlilik, kulağa ilk baştan itibaren oldukça hoş geliyor.
Görevler içerisinde özgürüz. İstediğimiz gibi, alternatif yollardan bitirebilecek ve çevredeki her bir noktayı stratejik öğe olarak kullanabileceğiz. İlk oyundaki bölümlere nazaran bizi, ikinci oyunda daha geniş savaş alanları ve daha fazla görev sayısı bizleri bekliyor olacak. Tüm taktiksel öğelerin ve ilerleyişin hazırlanmasında, tecrübeli ve askeri konularda uzman kişilerden yardım alınmış. Bu da, bizi daha gerçekçi görevlerin bekleyeceğinin bir işareti.
Takım bazlı savaş oyunlarındaki en önemli özelliklerin başında bana göre yapay zeka gelir. Eğer, size savaş sırasında yardımcı olacak ve sizinle birlikte stratejileri doğru düzgün uygulayacak, bilgisayarın yönettiği adamlarımız olmazsa, gerçekten zor durumda kalabilir ve hatta oynarken küplere binebiliriz. Call of Duty 2’de böyle bir problemin yaşanmaması için yapımcılar yapay zekaya oldukça önem veriyorlar. Öncelikle, birimler arasında devamlı birbiriyle iletişim olacak. Sürekli konuşulacak ve savaştaki gelişmeler ile ilgili bilgiler alacağız. Çatışmalar sırasında da, bir bombanın nereden geldiği, düşmanın nerede olduğu ve düşman tespit edildiği zaman nasıl bir strateji izlenebileceğini yapay zeka kendisi belirleyebilecek ve buna göre hareket edebilecek. Tüm diyaloglar ve birimler arası irtibat için yaklaşık olarak 20.000 satırlık bir metin hazırlanmış.
