İnternette dolanırken gamejudgment sitesinde gördüğümüz bir makale hayli dikkatimizi çekti. Nitekim sitenin editörlerinde Patrick O'Rourke'un yazdığı yazı daha başlığından itibaren bomba etkisi yaratıyor. Editörün yazıda kurcaladığı şey ise milyonlarca seveni olan Call of Duty serisinin oyunculuğu kötü etkileyip etkilemediği.
CoD serisinin rahatlıkla dünya üzerinde en çok oynanan oyun olduğunu söyleyebiliriz. Serinin tüm dünya üzerinde toplam 55 milyonluk bir satış rakamı mevcut. En son oyun olan Black Ops ilk 24 saatte 7 milyon sattı. Son on yılda birçok önemli CoD oyunu çıktı ve hepsi de ayrı ayrı övgüler aldı.
Peki nasıl oluyor da eleştirilerde aklanan ve finansal açıdan çok başarılı olan bir oyun oyunculuk platformunu büyük ölçüde kötü yönde etkiliyor?
İşte yazarımızın bu konudaki açıklaması şu şekilde.
CoD serisinin yayıncı firması olan Activision, Call of Duty 4'ten beri her sene bir CoD oyununu piyasaya sürüyor. Ve bu oyunlar Treyarch ve neredeyse artık içerisinde çalışanı kalmayan Infinity Ward arasında dağıtılıyor.
Üzerine değinilen konu, her yeni oyunda yeni silahlar, bölgeler ve hikaye olsa da çok az bir değişiklikle, çıkan tüm oyunların tek kişilik ve çok kişilik modlarındaki oyun tecrübelerinin aslında aynı olduğu. Yani anlatılmak istenen şey, bir aksiyon filminin sahnesini farklı dekorlarla çekmek gibi olduğu.
Yazının devamında Activision'un bu kazançlı oyununun diğer oyun yapımcılarını da heveslendirdiğinden bahsediliyor. Diğer stüdyolar da kendi Call of Duty serilerini hazırlama hevesi içerisine girdiler ve sonucunda Medal of Honor (reboot versiyonu), Battlefield Bad Company ve Sniper Ghost Warrior 2007'de CoD 4'ün başarısından sonra çıkmış oyunlar.
Rourke Activision'ın, FPS çılgınlığını başlatmasa da bu türe olan bağımlılığını devam ettireceğini belirtiyor. Çok az derecede yenilikçilik, yaratıcılık veya herhangi büyük bir değişim olmadan serinin diğer oyunları çıkacak.
Oyunu oynamanın halen zevkli olduğunu söylese de, Rourke aynı zamanda her yeni oyunun bir öncekinden daha kötüye gittiğini de belirtiyor. Ancak yeni çıkan serilerin hepsi anormal derecede para kazandırdığı için Activision'ın bu formülden vazgeçmeyeceğini de söylüyor. Ama nereye kadar?
Final Fantasy'nin yaratıcısı Square Enix yıllar önce batmak üzereyken artık son bir şans denerler ve umutsuz bir şekilde son oyunlarını yaparlar. Bu oyun son umutları olduğu için adına da Final Fantasy derler ve mucizevi bir şekilde oyun tutar ve şirketi bataktan çıkartır. Ancak yıllar sonra bu seriyi inanılmaz derece abartırlar ve nitekim firma başladıkları noktaya yaklaşır. İşte şu anda da Activision'ın takip ettiği yolun benzer bir yol olduğunu belirten Rourke bundan birkaç sene sonra çıkacak Call of Duty oyunlarının muhtemelen Final Fantasy XII ve XIV gibi çok kötü oyunlar olacağını düşünüyor.
Halbuki CoD'un rakipleri kendilerini sürekli olarak yeniliyorlar. Bunların en önemli örneği olarak Halo serisini veriyor Rourke. Oyun neredeyse CoD ile aynı zamanda başladı ancak serinin topu topu dört oyunu mevcut. Fakat her oyun yeni bir özellik taşıyor. Serinin her oyununda bir yenilik getirdiği için gittikçe daha kaliteli ve daha çok beğenilen oyunlar yaptığını belirtiyor. Activision'ın da benimsemesi gereken yöntem bu olmalı.
FPS'lerin bugünkü halini zamanın 2D platform oyunlarına benzeten Rourke, olayı Super Mario Bros. serisi ile karşılaştırarak 80'ler ve 90'larda da aynı yöntemin bu seride uygulandığını belirtiyor.
Bu stratejinin casual oyuncularda işe yarasa da hardcore oyuncuların artık yavaş yavaş bir şeylerin ters gittiğini fark ettiğini ve yakında serinin fanlarının oyundan kopacağını ve firma böyle devam ederse CoD'un büyük bir hüzünle kendi kendini yok edeceğini düşünüyor.
