Civil War: The Battle of Bull Run

Amerikan tarihi gibi sınırlı bir malzeme bile sıklıkla oyunlara ve filmlere konu olurken, kendi tarihimizin fark edilememesi çok üzücü bir durum. Yine bir Amerikan tarihi konulu oyunla karşı karşıyayız. Hemde Historical Channel desteğiyle beraber gelen bir yapım Civil War. Son dönemde kanallara TV ekranı yetmemeye başlamış olacak ki, monitör ekranlarına da el attılar. Hatırlayın yakın tarihte Discovery Channel’ın katkılarıyla hazırlanan American Chopper’la karşılaşmıştık. Daha öncesinde RTL’in Ski Springen isimli oyunuyla...

Burası Amerika olsa gerek

Civil War: The Battle of Bull Run RTS oyunu. İçerisinde çeşitli tarihi senaryolar var. Bunlardan herhangi birini seçip, ilk görevimize başlıyoruz. Açıkcası menülerdeki basit tasarımın oyun içerisinde de devam edeceğini pek düşünmemiştim. Karşıma gelen grafikler 3 boyutlu olmasına rağmen, çağın gerisinde kalmış. Askerleriniz karton bebeklere benziyorlar. Hareketleri de canlıdan çok, basit animasyon kahramanlarını andırıyor. Biraz çevreye göz gezdirdiğinizde grafiklerin ne kadar geride kaldığı iyice ortaya çıkıyor. Ağaçlar 2 boyutlu olarak tasarlanmalarından ötürü, nereden bakarsak bakalım hep aynı şekilde görünüyorlar.

Oyunda haritalar gerçekten çok büyük hazırlanmış. Ormanlar, nehirler, araziler... Başarısız bir grafik tasarımıyla tüm bu öğeler gerçekçilikten yoksun görünüyor. Hatta grafikler bazen oyunu oynamanızı bile zorlaştırıyor. Öyleki bazı anlarda makinanızın başından kalkarsanız, geri geldiğinizde ordunuzu bulmak için ormanı karış karış aramanız gerekebilir. Çünkü ordunuzun nerede olduğuna dair hiç bir ibare yok. Böyle bir durum, haliyle oyundan soğumanıza neden olur.

Burası savaş meydanı

Oyunumuz mantık olarak Total War serisini hatırlatıyor. Çünkü askerlerinizi birer birer seçemiyorsunuz. Tek bir defa da yüzlerce kişilik orduyu hareket ettiriyorsunuz. Düşünelim: Savaş meydanındasınız. Bize gereken kolay oynanabilirlik. Yani ordularımızın kontrolünü ne kadar rahat sağlayabiliyorsak o kadar başarılı olabiliriz. Buna karşın oyunda koskoca bir orduyu seçmek için, ufacık bir bayrağa tıklamamız gerekiyor. Tansiyonun yükseldiği anlarda tam anlamıyla işkence yaşıyorsunuz.

Moralim bozuk Komutan

Civil War’da yine tıpkı Total War serilerinde olduğu gibi moral sistemi bulunuyor. Böylelikle bir çok stratejide karşılaştığımız, dev bir orduya karşı bir kaç kişilik ekiple saldırmak gibi bir saçmalık yaşamıyoruz. Bu gibi durumlarda askerler, arkalarına bakmadan kaçıyorlar. Yalnız bazen yürüyerek kaçmaları epey düşündürücü(!)

Yorgun bir orduyu, oyunun dev haritalarında, bir noktadan başka bir noktaya götürmek tam manasıyla işkence oluyor. Özellikle savaştan yeni çıkmış bir tabur epey bitkin oluyor. Böyle bir durumda koşmalarını istesenizde yapamıyorlar zaten. Emre itaatsizlik olduğunu düşünmeyip, askerleri dinlenmeye bırakırsanız çok yararlı olur. Yorgun olarak çıktıkları bir savaşta, onlardan tam randıman bekleyemeyiz.

Savaş anında önemli bir noktada ordunun kalitesi. Civil War’da ordular kalitelerine göre sıralanmış. Yani rakamsal istatistikleri sevenler için kötü haber. Çok kaliteli bir orduyla zayıf bir ordunun karşılaşması morallere etki ediyor. Bu özellikle beraber Total War’e bir gönderme daha yapabiliriz.

Durdurun savaşı!

The Historical Channel Civil War – The Battle of Bull Run, ismi kadar görkemli bir oyun değil. Türe hiç bir yenilik getirmeyip, üstüne üstlük zayıf grafikler ve uzun yükleme süreleri sayesinde emsallerinden geride kalıyor. Buna ek olarak ortalamanın üstündeki sistemleri bile zorlaması, oyunun bir başka eksisi olarak göze çarpıyor. Eğer oynayacak strateji oyunu bulamıyorsanız, bir göz gezdirin. Fakat Rome Total War veya Battle for Middle Earth gibi yapımları oynayıp Civil War’e geçiş yaparsanız; Tabiri caizse attan inip eşeğe binmiş gibi olursunuz. Oyuna dalıp gerçek hayatı unutmayın...