1/4

Dark Sector

Merlinin Kazanı 3.06.2010 - 12:31
Bir elimde Resident Evil 4, bir elimde Gears of War
Platformlar PlayStation 3
Dark Sector
  • Yapımcı - Yayıncı Digital Extremes - D3 Publisher
  • Çoklu Oyuncu: Var
  • Oyun Türü: Aksiyon
Merlin Puanı 87
1 Kişi Oyladı
Okur Ortalaması%85
Artılar Kaliteli grafikler ve sesler, zevkli oynanış, zengin silah ve hareket çeşitliliği, etkileyici çatışma ortamları, Glaive kullanımındaki başarılı Sixaxis uyumu
Eksiler Grafik kalitesinin yer yer kötü olması, yapay zekadaki aksaklıklar, hikayenin basitliği ve kötü sunum
"Yazı için Ertunga Gündüz'e teşekkür ederiz."

2004 yılında yeni nesil konsollar için duyurulan ilk oyunlardan biriydi Dark Sector. Ardından da E3 2005’de karşımıza çıktı. O zamanlar bilimkurgu tadında, uzayda geçen farklı bir macera olarak gösterilmişti ve gayette güzel görünüyordu. Ancak aradan geçen süre içinde yapımcı Digital Extremes, oyunu tamamen değiştirdi ve karşımıza ilk gördüğümüzle alakası olmayan bambaşka bir macera içinde geçen, saf bir aksiyon çıktı. Bu kadar uzun bir zamandır yapımı süren ve baştan yaratılan bir oyunun yeni nesil konsollardaki başarısı ne boyutta olur bilinmez. Ama bunca yıldan sonra kusursuz olacağını düşünenler büyük bir yanılgıya düşebilir. Karşımızda birçok yönden hem eleştirilecek hem de beğenilecek türden bir oyun var ve bu oyun geçtiğimiz günlerde PS3 sahiplerinin beğenisine sunuldu.

Başımızın belası virüsler

Birçok yapımda kullanılan ve Resident Evil serisi ile iyice içimize işlemiş olan, insanları, hayvanları garip varlıklara çeviren virüsler, ne yazık ki Dark Sector’de de en büyük belamız olacak. Ancak bu defa bize de katkısı olacak, hem de ne katkı. Yapımın konusu bir virüs üzerine, Lasria adında bir şehre yayılan bu kimyasal madde insanları mutasyona uğratmıştır ve oyunda kontrol ettiğimiz karakter olan ajan Hayden Tenno, bu duruma bir son vermek için o şehre gönderilir. Bu bölümlerini siyah beyaz olarak oynuyoruz ve bölümün sonunda karakterimizin yaşadığı bir aksilik, onunda bu virüsten etkilenmesine sebep oluyor ve böylece yavaş yavaş metalleşen bir kola sahip oluyoruz. Tabii ki bir de Glaive adında üçlü bir bıçağımız oluyor. Ajanımız bu değişimi fark ettikten sonra her şeyi düzeltmek için yola koyuluyor ve serüven başlıyor.

Dark Sector aslında ilk başlarda oynayana zevkli gelmeyebilir, çünkü üzerinde oldukça kopya diyebileceğimiz unsurlar var. Bir de bu kadar uzun zamandır yapımı devam eden bir oyunun bu derece benzerliklerle gelmesi ayrı bir eleştiri kaynağı. İlk dikkat çeken kısmı artık bayatlamış bir konu olan virüs olayı, çünkü oynadığımız oyunlar içinde bu konu oldukça işlendi. Artık bu nesilde daha yaratıcı ve çekici senaryo bekliyor insan. Başka bir taraftan oyunun oynanışı Resident Evil 4 ve Gears of War’a inanılmaz derecede benziyor. Kamera açısı ve ateş sistemi RE4 ile birebir aynı diyebiliriz, bunun dışında siper alma ya da siper aldığın bir duvardan diğerine tek bir tuşla geçebilme ve hızlı koşarken kameranın karaktere yaklaşıp, ekranın hafif hafif sallanması birebir GeOW hissi uyandırıyor. Aslında bu durum oynanışı oldukça zevkli bir hale getiriyor, çünkü sonuçta RE4 ve GeOW gibi çok başarılı olmuş iki oyunun hareket sisteminden bahsediyoruz, doğal olarak da bu oynanış Dark Sector’e artı olarak dönüyor ve şahsen kimsenin de bu benzerlikten şikayet edeceğini hiç sanmıyorum.

Oyunun belki de kendine özgü tek şeyi olan Glaive, yani virüsten dolayı ortaya çıkan ölümcül silahımız, bumerang özelliğine sahip yıldız şeklinde üçlü bir bıçak. Yapım boyunca en iyi dostunuz olacak diyebilirim, ister düşmanları öldürürken ister küçük bulmacaları çözmeye çalışırken. Glaive’in bir başka özelliği ise bazı elementlere olan yatkınlığı, örneğin bir yerde ateş görürseniz ve Glaive’i fırlattığınızda bıçağımız ateş topuna dönüyor, aynı şekilde elektrik kaçağı olan yerlere fırlattığımızda çok iyi bir iletken olduğunu gösteriyor. Buzlanmış bir yer gördüğünüzde bıçağımız buz tutabiliyor. İşte bu özellikler hem düşmanları öldürürken hem de gideceğiniz yolu açmaya çalışırken çok büyük yardımcınız olacak. Glaive’in bir diğer özelliği ise, metal olduğu için çok parlak olması karanlık yerlerde fener olarak kullanabilmemize olanak sağlıyor.