Defense Of The Ancient - a.k.a. DotA

Aşağıda yer alan "Defense Of The Ancient - a.k.a. DotA" hakkındaki güzel makale, Eflatun nick'li okurumuz Muhammet Musab Sağlık tarafından hazırlanmıştır. Kendisine katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz. Sizler de her türlü yazınızı mektup2@merlininkazani.com adresine gönderebilirsiniz. Yazı gönderme koşulları için tıklayın

Merhaba,

Sizlere bu yazımda yılların eskitemediği oyun olan Dota'yı (Defense Of The Ancient) ve hikayesini birkaç cümle ile anlatmaya çalışacağım.

Çoğunuzun bildiği gibi Dota, World Of Warcraft oyununda bir harita olarak karşımıza çıkmış ve bizlerin beğenisine sunulmuştu. Nitekim ilk başta zorlandığımız bu oyun, bizleri kendisine bağlamayı başarmıştı. Hero sayısı ve itemlerin fazlalığı ile gözümüzü korkutmuş olsa da biz bu oyunu çok sevmiştik.

Mantığı yönünden konuşmak gerekirse beş kişilik iki takımdan oluşmakta ve üç koridoru ilerleterek ana binanın yıkılması sonucunda kazanılan bir oyundur. Stratejinin ön planda olduğu bu oyunda takım olabilmek ve mücadele etmek çok önemli.

Blizzard'ın ortaya koyduğu Dota'nın grafikleri, yıllar geçtikçe eskimeye başlamış gibi görünüyordu. Zira günümüz oyunları grafik yönünden almış başını gidiyor. Hala Dota ile bağlarını koparamamış olanlar vardır mutlaka, ama benim gibi bir arayış içerisine girenler de hafife alınamayacak kadar çoktur.

Derken karşımıza Hon (Heroes Of Newerth) çıkıyor ki bizleri biraz olsun şaşırtmayı başarıyor. Dota'nın özünden olmayan ama güzel işler başarmaya çalışan başlı başına bir oyun geliyor. Hon'da şöyle bir durum var ki sadece Dota'nın haritası üzerine çıkıyor ve kendini geliştiriyor. Bir nevi taklit olsa da binlerce oyuncuyu kendine çekmeyi başarıyor.. Herolar'da ve itemler'de farklılıklar oluşturmaya çalışan Hon, ana yapısı ile Dota'nın aynısı gibi duruyor.

Birkaç farklı hero ve item ile kendilerini "biz dota'dan çok daha farklıyız" gibi göstermeye çalışsalar da herkes taklit olduğunun farkında. Fazla mı kötüledim bilmiyorum ama övülecek bir yönü de var tabii ki; grafikler!

Dota'dan daha sağlam grafiği olduğu kesin. İnsanın hoşuna gidiyor ki ben bu grafikleri görünce düşünmeksizin Hon'a transfer oldum. Alışmakta hiç zorlanmadım ve iyi bir Hon oyuncusu oldum. Aralıklarla yeni herolar geliyor, bu da oyunda vakit geçirmemizi sağlıyordu.

Aşağı yukarı 2 yıl Hon oynadıktan sonra Valve büyük bir sürpriz yaparak Dota 2'yi çıkartacaklarını açıkladı. Yaşadığım sevinç paha biçilemezdi. Ve bir bekleyiş başladı ki, gün geçtikçe sabırsızlanıyorduk. İlk resimleri gördüğümüzde heyecanımız ikiye katlandı. Kimse böylesine enfes grafik beklemiyordu ve o grafiklerin ardından ilk trailer gösterime girdiğinde artık Dota 2 bizim için vazgeçilmez olmuştu.

Harika bir oyun motoru ve güzel bir sunum bizleri bekliyordu. Uzun bekleyişin ardından yaklaşık 3-4 ay önce Valve, Dota 2'yi Steam üzerinden oyunculara ücretsiz id vererek yayınladı  ve bize de oynaması kaldı. Dota 2 hakkında düşüncelerimi söylemem gerekirse, harika bir grafik, sade ve kullanışlı bir arayüzü var. Oyunun mantığı yönünden değişiklik olması ya da hero ve itemler'de farklılık göstermesi saçma olurdu. Nitekim ortaya konulan eser Hon gibi değil Dota'nın üst versiyonu gibi olmuştu. Sadece göze çarpan bir yenilik var ki, o da herolara  görünüm açısından değişiklik yapabiliyoruz. Tabii bunun için de oyun oynamak ve oyun sonunda item düşmesini ümit etmek gerekiyor.

Sözlerimi toparlamam gerekirse Valve bu işi çok iyi başardı ve bizleri mutlu etti. Kısacası Dota bir aşk ve ona sadık kalan herkes mutlu. Bence Dota 2, bu tür strateji oyunlarının en iyisi olarak, her yönüyle göz kamaştırıyor.

Sözlerimi sonlandırırken sizlere yeni yılın sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum..