1/2

Dungeon Dasher (Beta İnceleme)

Murat Halilbeyoğlu 20.12.2013 - 16:26
Eskilere ama çok eskilere bir dönüş
Bağımsız oyunların son zamanlarda ne kadar popüler olduğunu artık hepimiz farkediyoruz. Üstelik bunu fark edenler sadece biz oyuncular veya medya değil aynı zamanda büyük dağıtımcı şirketler. Daha Sony ve Microsoft’un yeni nesil konsol lansmanlarında bağımsız oyunlara ne kadar büyük destek verdiklerini yeni gördük.

Dungeon Dasher (Beta İnceleme)
Lakin her ne kadar Braid, Limbo gibi farklı bir konsept ve değişik bir görsel tad ile çıkmış olsa da son zamanlarda bağımsız oyunlar da bir statiğe bağladı gibi. Artık geliştirilen oyunların çoğunluğunda tek önemli nokta oynanış ve oyun konspeti. Artık grafikler nerdeyse hiç umursanmıyor ya da “Eski tarzı yaşatmaya çalışıyoruz” bahanesi arkasına yatılıyor. Bu bazı oyunlarda işe yararsa da maalesef her oyunda bir kurtarıcı olmuyor.

Her maceranın basit bir başlangıcı vardır
Bugün sizlere beta incelemesini yapacağımız oyun Dungeon Dasher. DD temelinde bir Dungeon Crawl oyunu. Realm of Sanctuary adlı bir diyarda Passage of Rubicon adında kimsenin girmeye cesaret edemediği bir mağra bulunuyor. Bazı kahramanlar zamanında gaza gelerek içeride şanslarını denese de içlerinden geri dönen olmamıştır.

Dungeon Dasher (Beta İnceleme)
İşte böyle bir hikayede 4 farklı karakter bizlere sunulur. Realm of Sanctuary’nin kralının danışmanı olan Sir Jacop  peşinden koştuğu bir büyücünün arıdından kendisini Rubicon’da bulur. O sırada tecrübesiz bir Rouge olan Ryder’da bir anda kendisini Rubicon’da bulur. Bir diğer karkaterimiz ise elf olan January okçulukta uzmanlaşmış bir kızımızdır. Son olarak ise zaman zaman o klasik büyücü tavırlarını bizlere sunan Ardon karakteri mevcut.

Bu dört karakter klasik bir FRP oyununda olması gereken 5 karakterden 4’ünü oluşturuyor. Bir savaşçı, bir hırsız, bir büyücü ve bir menzilli savaşçı. Yanlarına bir de rahip gelse ve sağlık büyüleri ile grubu toparlasa tam bir klasik FRP grubu olacak.

Dört kafadarlar
Oyuna her bir karakter ile tek tek başlıyoruz. Önce Ryder, sonra Jacop, ardından January ve son olarak Ardon ile önce tek başımıza oynayıp ardından karakterlerimizi birer ikişer birleştiriyoruz.

Dungeon Dahser tam anlamıyla bir 80’ler oyunu. Hikaye sade ve klasik. Oyunda animasyon namına pek fazla bir şey yok ve grafikler ise pikseller halinde çıkıyor karşımıza. Yazının başında da dediğim gibi artık bağımsız oyunlar hiçbir şekilde grafiğe önem vermeye yeltenmiyorlar daha çok oynanış ve konsept üzerine çalışıyorlar. İşte Dungeon Dahser da bu bağlamda yola çıkmış.

Oyun temelde gerçek zamanlı ilerlese de savaşlarda insiyatif bazlı sıra tabanlı bir yapıda. İnsiyatif mekaniği grubunuz ve düşman grubu arasında karakterlerin saldırma sırasını belirliyor. Her karakterin bir AP (action poin) sınırı mevcut. Daha önceki benzer RPG’lerde (özellikle Fallout serisi) bu mekaniği biliyoruz zaten ancak Dungeon Dasher’da bu mekanik sadece yürümeniz ve saldırmanız için kullanıyor nitekim kullanacak farklı bir seçeneğiniz yok. Sadece her karakterin ilerledikçe açılan yetenekleri mevcut. Bunlar güçlendikçe daha çok AP yiyen özellikler olarak karşımıza çıkıyor.

Dungeon Dasher (Beta İnceleme)
Oyunda combatlar uzunca bir süre oldukça kolay gidiyor açıkçası. Ben 11. Bölüme kadar çok zorlandığımı hatırlamıyorum. Sadece bir bölümde rouge karakterim öldü ancak bütün ekip ölmediği için grup geri akaln yaratıkları öldürünce her şey eski haline döndü.