Electronic Entertainmet Expo fuarı, kısaltılmış ismiyle E3, her yıl düzenli
olarak Amerika – San Francisco’da gerçekleştirilen, oyunların tam anlamıyla
nabzının tutulduğu, geleceğin bize oyun ve oyunculuk adına nelerin getireceğini
gösteren, meraklısı için muhteşem bir havası olan devasa bir organizasyondur. Bu
yıl da 17 – 20 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan bu fuara
dünyanın dört bir yanından gazeteci ve resmi kuruluş üyesi akacak, ve önümüzdeki
zaman içerisinde “sadece oyun” adına meydana gelecek olan tüm gelişmeler olan
heyecanının tamamını katılımcılarına yaşatacak. Aslında bizzat orada olup o
inanılmaz heyecanı yerinde yaşamak, ünlü yapımcılar ile bir arada olup onlarla
sohbetler etmek ve oyunları daha ilk elden görmek vardı. Kısmet internet
üzerinden buna ortak olmakmış.
E3’ün gerçekten de inanılmaz bir havası var. Fuar alanında her köşede
birbirinden ünlü yapımcılar en son oyunlarını tanıtacak ve yeni teknolojiler
sergilenecek. Fuar alanı birçok bölgeye ayrılmış vaziyette ve burada stand
sahibi olan her kuruluş kendi olaylarını buralarda görücüye çıkartacaklar. Tabii
ki sektörün en önünde gelen şirketleri oluşturuyor bunlar. Electronic Arts,
Blizzard, NVidia, Sony, AMD, Intel; bu firmalar arasında sadece ilk aklıma
gelenleri oluşturuyor. Sadece firmalar değil konuşmacılar da fuar alanına renk
katacaklar. Kendi ilgi alanım dâhilinde ilk dikkatimi çeken konuşmacılar
arasında BloodRayne’den tanıdığımız Liz Buckley, Grim Fandango’nun yapım
ekibinde yer alan ve son bombası Psychonauts’un keyfini süren Tim Schafer,
Ultima dünyasının mimarı ve şimdilerde Tabula Rasa ile uğraşan, efsanevi isim
Richard Garriot, Black&White gibi bir oyunu yaratan, şimdilerde de Movies,
Black&White 2 ve Spore’un yapımıyla uğraşan, hepimizin çok sevdiği(?!) Peter
Molyneux, Walt Disney’den Larry Shapiro, Sims ve Simcity oyunlarını başımıza
saran Maxis’ten Will Wright ilk olarak dikkatimi çekenler oldu. Ayrıca oyun ve
teknoloji kısmında fuara katılacak firmaların kurucuları ve patronları burada
yerlerini alacak. WOW ile son günlerin en çok dilde olan firması Blizzard’ın
yeri ise en ön saflarda.
Şüphesiz ki bu yılki E3’ün en önemli özelliklerinden biri de yeni nesil
konsolların bütün özellikleriyle ortaya çıkacak olması. XBox 360 cismen bizimle
buluşacak ve ilk kez yabancı bir el ona dokunacak. Her ne kadar görünüşü belli
olsa da onu birinci kişi görüş açısından, kanlı canlı (?) görmek çok iyi olurdu.
PlayStation3’ün neye benzeyeceği kesinlik kazanacak ve artık spekülasyonlardan
kurtularak PS3’ün bütün detaylarını görebileceğiz. Yazımızın ilerleyen
kısımlarında geniş birer XBOX 360 ve PS3 yazısı sizleri bekliyor.
E3 tabii ki bir oyun fuarı ve bundan 30 sene önce bir oyun fuarı fikrinin akla
bile gelemeyeceğini hesaba katarsak insan zekâsının neler üretebildiğini
görüyoruz böylece. Oyunlarımız var ve beklediğimiz onlarca oyunun ilk hallerini
E3 sayesinde görebileceğiz. Yazının ilerleyen sayfalarında aklımıza ilk olarak
gelen birkaç oyun hakkında fikirlerimiz bulunuyor.
Merlin’in Kazanı’nın fuar alanındaki standı ise Electronic Arts ile Ubisoft
arasında yer almıyor maalesef. Şimdilik sadece fuarı internet aracılığıyla
izleyebiliyoruz ve fuar boyunca internetin nimetleri sayesinde size gün boyu
bütün gelişmeleri aktaracağız. Her günün sonunda ise “Gün Raporu” adı altında
fuarın günlüğünü tutmaya, elimizden geldiğince, çalışacağız. Bu heyecanı her
birimizi oyun delisi olarak düşünürseniz en derinden yaşadığımızı
anlayabilirsiniz. Dilerseniz E3 başlamadan önce kısa bir hazırlık yapalım ve
bizleri orada nelerin beklediğine kısaca göz atalım.