1/5

Ejderdoğan - Bölüm 28

Emin Çıtak 21.07.2012 - 11:49
Yüz yüze
Karın soğuk dokunuşunu yeniden hissediyordu. Birkaç dakika önce yaşamındaki en farklı deneyimi yaşamıştı, zamanda yolculuk yapmıştı. Atalarının hikayelerini parşömen sayesinde baktığı pencereden görmüş ve umutsuz savaşlarına tanık olmuştu. Nefes alıp verişi düzensizdi, görüşü ise hala bulanıktı. Kadim Parşömeni tutan parmakları mengene gibi kaskatıydı. Kılıcı ve kalkanıysa birkaç adım uzakta duruyordu. Parşömeni bıraktı ve sürünerek silahına doğru gitti. Başı dönüyordu. Görme yetisini veya aklını geride bırakmamıştı ama bu deneyim her yönüyle yıpratıcı olmuştu. Bayılmamak için kendini zor tutuyordu.

Sonra onu duydu ve Skyrim karanlığa gömüldü.

“Bahloki nahkip sillesejoor. Midem senin yoldaşlarının ruhlarıyla dolu, Dovahkiin!”

Oradaydı, dev kanatlarını açmış gün ışığını kesiyordu. Yarattığı gölge o kadar büyüktü ki Dünya’nın Boğazı geceyi yaşıyordu. Kırmızı, alev saçan gözleri Aodray’a küçümser bir ifadeyle odaklanmıştı. Sert, kara pulları Aodray’ın elindeki çeliğe meydan okuyordu. Kanatlarını her çırpışı rüzgarın yönünü saptırıyor, yerdeki kar tabakasını toz misali etrafa yayıyordu. O, korku ve yıkımın simgesiydi.

Ejderdoğan - Bölüm 28
“Şimdi öl ve Sovngarde’da kaderini bekle ölümlü!” diye  kükredi en büyük canavar.

Aodray kılıcını sıkıca kavradı ve onun desteğini alarak ayağa kalktı. Fiziksel zayıflık şu anda ihtiyacı olan son şeydi. Dikkatini ve gücünü toplaması gerekiyordu. Elini miğferine götürüp kontrol etti, sağlam görünüyordu. Şimdilik. Kalkanını yerden aldı ve göğsüne yaklaştırdı, ona çok ihtiyacı olacaktı.

Ayakta durmakta zorlanıyordu, yaptığı yolculuğun etkisi hala geçmemişti. Kalkanı o kadar çok ağırlık yapıyordu ki vücudu öne seğiriyordu. Kılıcını ne kadar süre savurabileceğinden hiç emin değildi. Böyle olmamalıydı, Alduin ile olan karşılaşmasına bu halde çıkmamalıydı. Güçlü olması gerekiyordu, lanetli devi yenmesi gerekiyordu.

“Çok geç kaldın Alduin!” dedi Paarthurnax tünediği kayalıktan. Sonra Aodray’a döndü:
“Bildiğini biliyorum Dovahkiin, kullan onu!”

Paarthurnax kanatlarını açtı ve göğe yükseldi. Aodray’ın durumunun iyi olmadığını görmüştü. Bu beklenmedik bir gelişmeydi. Dovahkiin bir süre savaşamayacaktı. Zamana ihtiyaç vardı. Alduin’in ilgisi bir süreliğine de olsa dağıtılmalıydı. Çenesini açtı ve öfkesini kendi kardeşinin üzerine kustu.

“YOL-TOOR-SHUR!”