1/2

Forbidden Siren

Alkan Adakaner 3.06.2010 - 12:31
Silent Hill'in izinden; gerilime devam ediyoruz.
Platformlar PlayStation 2
Forbidden Siren
  • Yapımcı - Yayıncı SCEE - SCEE
  • Çoklu Oyuncu: Yok
  • Oyun Türü: Macera
Merlin Puanı 82
Artılar Etkileyici atmosfer ve ses efektleri.
Eksiler Oynanabilirlik bazen düşüyor, ayrıca grafikler aynı türdeki benzer oyunlara göre biraz daha kalitesiz.

Korku oyunları türüne Resident Evil ve Silent Hill’in ambargo koyduğu şu dönemde, yeni çıkan korku oyunlarının bu oyunlar karşısında şansları çok az oluyor. Bunun sebebi elbette kalitesiz olmaları değil, sadece oyun dünyasına çok büyük bir yenilik sunamamalarıdır. Fatal Frame, Clock Tower gibi oyunlar her ne kadar çok başarılı yapımlar olsa da, yine de pek fazla tutulmamalarını buna bağlayabiliriz. Tabi bunun yanında tamamen kendine has özelliklerle donatılmış korku oyunlarıyla da karşılaşabiliyoruz; Nintendo’nun Eternal Darkness: Sanity’s Requeim adındaki baş yapıtı gibi. İşte Sony’de Eternal Darkness kadar olmasa da çok başarılı ve daha önce hiç denenmemiş şekilde bir korku oyunuyla karşımıza çıktı. 

Forbidden Siren adındaki muhteşem oyun; film kalitesinde konusu, ilginç oynanış şekli ve atmosferiyle bu tarzı seven her oyuncuyu kendisine bağlayacak kadar kaliteli. Siren geçen yıl Japonya’da piyasaya çıktı ve oldukça iyi bir satış rakamına ulaştı. Sony aynı başarıyı hiç kuşkusuz Amerika ve Avrupa pazarında da yakalayacaktır; çünkü gerçekten çok etkileyici bir yapım.

Olaylar, küçük bir Japon kasabası olan Hanyuda’da geçiyor. Kasabada her 30 yılda düzenlenen gizemli bir seremoni ile tapınma gerçekleştiriliyor; fakat bu defa işler hiç de yolunda gitmiyor ve bir deprem meydana geliyor. Deprem sonrasında seremoni bozuluyor ve kasabanın etrafı kırmızı renkli bir sıvı ile kaplanıyor. Yetmezmiş gibi kasabadaki 10 kişi haricinde herkes Shibito denilen korkunç yaratıklara dönüşüyor. Kasabada hayatta kalan bu kişilerin ise tabi ki tek amaçları hayatta kalmak, onları amaçlarına ulaştırmakta bizlere düşüyor. 

Siren, toplam 3 günlük periyottan oluşuyor, oyunda 78 kısa görev ve 10 karakter bulunuyor. Karakterlerin çoğu birbirinden bağımsız ve her birinin köyde bulunma sebepleri birbirinden farklı. Öğrenciden öğretim üyesine, ruhani liderden madenciye kadar bir çok değişik karakteri yönetiyoruz; hepsi de Shibito denilen yaratıklardan kurtulmak amacında, fakat yaratıklardan kurtulmak o kadar da kolay değil. Shibitolar bir çeşit zombi olsalar da, oldukça zeki ve güçlüler. Bu yaratıklarla silahsız karşılaşırsanız ve köşeye sıkışmışsanız kurtulma şansınız hemen hemen hiç yok. Eğer onların yakınında iseniz ya ellerindeki bıçak vb silahlarla size saldırıyorlar ya da boğazınızı (hem de tek elleriyle) sıkarak sizi öldürmeye çalışıyorlar. Onlardan ne kadar uzak durursanız sizin için o kadar iyi derim. Uzak durmakta bir süre sonra sizi kurtarmaya yetmeyecek; çünkü genellikle evlerin tepelerinde olan uzun menzilli tüfeklere sahip Shibitolar sizi gördükleri an avlıyorlar. Üstelik nişancılıkları da oldukça iyi; eğer görüş açıları dışına çıkmazsanız iki kurşunda sizi öldürüyorlar. 

Tabi onlar bu kadar avantajlıyken bizimde elimiz armut toplamıyor. Bizde çeşitli bıçak ve silahlara sahibiz; fakat bunlar sadece geçici çözümler. Bu silahlar Shibitoları öldürmeye yetmiyor, onları sadece geçici bir süre için etkisiz hale getiriyor. Birkaç dakika sonra bu yaratıklar yeniden dirilip size saldırmaya başlıyorlar. Yapmamız gereken, onlara görünmeden görevleri tamamlamaya çalışmak. En büyük yardımcımız Sightjacking (görme gücü) denilen bir çeşit güç olacak. Bu güç sayesinde gerek Shibitoların gerekse de kasabada ki diğer insanların gözünden bulundukları yeri görebiliyoruz. Sightjacking özelliğini L2 tuşu ile
kullanabiliyoruz. Sağ analog stick ile de bulunduğumuz çevredeki insan veya Shibitolar’dan bu özelliği üzerinde kullanmak istediğimizi seçebiliyoruz. Bu sistem dahice düşünülmüş ve oyuna aktarımı da çok iyi yapılmış. Yalnız sizin için değil, eşlik ettiğiniz karakter için de hayati önem taşıyor. Eşlik ettiğiniz karakterler çoğunlukla bayan ve zayıf karakterler, onlara daha fazla dikkat etmelisiniz; çünkü onlar öldükleri an görev başarısızlıkla sonuçlanmış oluyor ve anında oyun sona eriyor. Yanınızdaki karakterler genellikle size bağlılar, bu karakterlere bekle, koş, benimle gel gibi emirler verebiliyorsunuz. Zayıf olduklarından siz herhangi bir Shibito ile savaşırken, onlar olan biteni uzaktan izlemeyi tercih ediyorlar. İlk bakışta biraz sinir edici gelebilir; ama dediğim gibi genellikle zayıf olanlar çabuk yaralanıp ölebiliyorlar.