1/2

Hai to Gensou no Grimgar

Olca Karasoy 12.06.2016 - 15:06
MMORPG oyunu içinde uyanmak gelenek olursa
Sword Art Online ve Log Horizon gibi animelerden sonra bir kez daha "devasa çoklu oyuncu çevrim içi rol yapma oyununda" mahsur kalan karakterlerin konu edindiği bir anime var karşımızda. Özellikle Sword Art Online'ın ardından bu türün inanılmaz derecede popüler olduğu inkâr edilemez bir gerçek. Aslında çoğu zaman hepimizin hayali değil midir, bir oyun dünyasında yaşamak? Yönettiğimiz karakter gibi olmak ve onun gibi kılıç kuşanmak, büyü yapmak, elde ettiğimiz her başarıdan sonra seviye atlayıp itibar kazanmak... Durum böyle olunca, oyunun içine kısılma konusu popüler olmaya devam ediyor ve insanlar oyunlardan kopmadığı sürece de popülerliği devam edecek gibi. Şimdi Hai to Gensou no Grimgar (kısaca Grimgar) adlı anime bu konsepti nasıl işlemiş bir göz atalım.

Hai to Gensou no Grimgar
“Neredeyiz, neden buradayız ve en önemlisi: biz kimiz?” Haruhiro, gözlerini bilmediği bir dünyada açtığında işte bu cümleler dökülür ağzından. Karanlık, etrafını bir battaniye gibi örtmüştür. Üstelik yalnız da değildir. Yanında kendisi gibi birçok insan vardır. Karanlık yok olduğunda gerçek olamayacak kadar büyülü bir dünyada buluverirler kendilerini. Evet, burası fantastik diyar, Grimgar'dır. Lakin burası büyülü olduğu kadar tehlikeli de bir dünyadır. Bu dünyada her türlü canavar kol gezmektedir. Haruhiro ve yeni tanıştığı arkadaşlarının hayatta kalabilmek için dövüşmeyi öğrenmeleri ve işbirliği içinde çalışmaları gerekecektir. Yolun sonunda Haruhiro'yu ne beklemektedir bilemeyiz ama bir şey kesindir: Yeni ve fantastik bir macera hem Haruhiro'yu hem de izleyicileri beklemektedir.

Grimgar'da olaylar bizlere ana karakter olan Haruhiro'nun ağzından sunuluyor. Dolayısıyla Haruhiro'nun yaşadıklarına ve bir nevi kendi gelişimine tanıklık ediyoruz. Grimgar'da yaşadıklarını iddia eden askerlerin görevleri, bulundukları karargâh ve kaleleri korumak olduğu için diğer herkes yedek orduya katılmak zorundadır. Yedek ordunun amacı da Grimgar dünyasını tehdit eden her şeyi ortadan kaldırmak ve barışı sağlamaktır. Bu arada, yedek ordu da kendi arasında loncalara ayrılmaktadır. Haruhiro'nun katıldığı hırsızlar loncası, savaşçılar loncası, avcı loncası, büyücü ve rahipler loncası gibi birçok lonca mevcuttur. Grimgar, fantastik oyunlara benzeyen bir dünyadır ama işin aslı hiç de oyun gibi değildir. Bir oyunda öldüğünüzde canlarınız olduğu için yeniden canlanabilirken, Grimgar'da amaç ya öldürmek ya da ölmektir çünkü sadece bir tanecik canınız vardır. Ölürseniz hem hayatınız sona erer hem de "game over" olur.

Hai to Gensou no Grimgar
Dediğim gibi, karakterler nereden geldiklerini ve neden orada bulunduklarını hatırlamamaktadırlar. Üstelik hatırlayamadıkları şeyler bunlarla sınırlı değildir. Kahramanlarımız kimi nesnelere son derece yabancıdırlar. Örneğin telefon veya bilgisayar oyunu gibi terimler karakterlerimize yabancı gelmektedir. Öte yandan Grimgar'ın kırmızı ayını gördüklerinde “bir tuhaflığın söz konusu olduğunu” anlamaktadırlar. Haruhiro bunu şöyle dile getirir: “Hiçbir şey hatırlamıyorum ama ayın kırmızı olmadığını da biliyorum” Kısacası sanki birileri kahramanlarımıza, bazı şeyleri kasıtlı olarak unutturmuş gibidir. Durum böyle olunca insan tüm bu olayların sorumlusu kim ve amacı ne diye meraklanmadan edemiyor.

Açıkçası, Grimgar'ı izlerken kafamda oturtamadığım şeyler de oldu. Tamam, ortada gizem var, olmalı da. Neden oradalar ve nereden geldiler soruları klişe ama atmosfer yaratan temalar. Lakin şu var: Haruhiro, Barbara adlı hırsızın loncasına katılıyor ve dövüşmeyi öğrenerek yeni dünyaya adapte oluyor. Goblinler’le savaşmaya başlıyor ve nasıl hayatta kalacaklarını; kısacası Grimgar'ın kurallarını öğreniyorlar. Güzel ama biraz da buraya nereden ve ne için geldiğini araştırmaları gerekmez mi? Karakterler hiçbir şey bilmedikleri bir dünyada bulunmalarına rağmen ortama gereğinden hızlı adapte oluyorlar ve soru sormayı bırakıp bulundukları durumu çabucak benimsiyorlar.