Taa Orta Asya’da ilk kullanıldıkları günden bu yana atlar, milletimiz için çok önemli yaratıklar olmuştur. Ee tabi o zamanlarda otomobil, karavan veya “en öz hakiki sürat seyahat” gibi taşıt araçları olmadığından sevgili atımız, bizim için ulaşım aracı olarak veya zor durumlarda üzerinde barınılabilecek mobil bir ev olmuştur.
Ancak artık 21.yüzyıldayız ve atlar sadece hipodromlarda yarıştırılarak sırtlarından yüklü miktarlarda bahis paraları kaldırılan canlı kumar makineleri haline dönüşmüş durumdalar. İşte Cyanide gerek ülkemizde gerekse dünyanın diğer yörelerinde oldukça ilgi gören at yarışı, ganyan, haracılık faaliyetleri, ayrıl da gel Gülbeşeker, kop gel be Mirhat sorununa parmağını hart! deyu sokmuş ve karşımıza “Horse Racing Manager” ı çıkarmış. Oyunu kısaca özetlersek 3 alt bölüm birleşmiş ve 1 tam oyun oluşmuş. Bu 3 bölüm ise şunlar;
Haracılık (at yetiştiriciliği) ve bahis oynama
Jokeylik olayı
Sadece bahis oynama
Gelelim yukarıdaki bölümleri açıklamaya. Haracılıkta belli bir para ile oyuna
başlıyoruz. Önce dünyanın 10 farklı bölgesinde yer alan satılık haralar arasında
bütçemize en uygun olanını seçiyoruz. Bu seçme işleminde bu haralarda
yetiştireceğiniz atların performanslarını etkileyen kimi faktörleri ekranda
yazıyor ve siz de en ucuz fiyata en güzel harayı seçmeye çalışıyorsunuz.
İstediğiniz harayı aldıktan sonra içine de 1-2 tane at koyuyor ve bu atları
yetiştirmeye başlıyorsunuz. Haraların yönetim işi ekranın sol üst köşesine
dizilen menüler yardımıyla oldukça ayrıntılı bir şekilde oyuna yansıtılmış.
Atlarınızla ilgilenen ekipten tutunda atınızın günde kaç kilo saman yiyeceğine
kadar her şeyi bu menülerden belirleyebiliyorsunuz. Fakat burada o kadar fazla
kontrol etmeniz gereken şey var ki hepsinin ne işe yaradığını öğrenene dek
bayağı bir zaman harcarsınız. Ne işe yaradığını bilmediğiniz bir seçeneğin
anlamını öğrenmek için köşedeki soru işaretine basmanız yeterli. Fakat karşınıza
gelen ipucu kutusunu da anlamak için oldukça iyi bir İngilizce düzeyiniz olmalı.
Aslında burada menüler üzerinde o tuşun ne işe yaradığını anlatan ve fare ile o
tuşun üstüne gelince beliren minik ipucu kutucukları yapılsaymış oyun bayağı bir
kolaylaşırmış. Her neyse, diyelim ki azmettiniz ve tüm bunları çözdünüz. Şimdi
sıra yarışmakta. Öncelikle belli bir para ödeyerek istediğiniz bir kupaya
kaydoluyorsunuz ve akabinde yarışmaya başlıyorsunuz. Oyunda birçok farklı kupa
mevcut ve bu kupaların ödülleri, kaç yarıştan oluştukları, koşulları falan çok
farklı. O nedenle bir kupaya katılırken atlarınızın özelliklerine uygun kupaları
seçmekte fayda var. Yarışları isterseniz hiç görmeden koşabilir veya
seyredebilirsiniz. Bence seyretmeden, doğrudan simülasyon yaparak oynarsanız
daha akıcı bir oyun oynarsınız çünkü yarıştığınız pistler oldukça uzun ve
izlemek insanı bayabiliyor. Yarışlarda elde ettiğiniz derecelere göre para
kazanıyor ve böylece haranıza yeni atlar alıp daha çok para kazanıyorsunuz.
Bence burası aynı zamanda oyunun en dengeli kısmı. Atınıza ne kadar iyi
bakarsanız ve ne kadar kaliteli bir atınız varsa o oranda iyi dereceler elde
ediyorsunuz. Çok ekstrem durumlar hariç fazla bir sürpriz durumla
karşılaşmazsınız. Elbette adamlarınızın verdiği bazı tavsiyelere uymalısınız.
Ayrıca oyunun kılavuzunu okuyup oldukça yararlı bilgilere ulaşmanız mümkün.