1/2

Kara Ekran #15: Sherlock & Eureka

Murat Halilbeyoğlu 3.07.2013 - 17:53
Bir dahi, birkaç deli ve heryer tımarhane
Bu hafta Kara Ekran’da Mert’in izinde olmasından dolayı sizlere ben tavsiyede bulunacağım. Aslında bu güzle bir fırsat oldu çünkü bu bölümde uzun zamandır yazmak istediğim iki güzel dizi bulunuyordu. Evet bu seferlik bir değişiklik yapıp Kara Ekran’da iki dizi birden tanıtıyoruz sizlere hem de bir fiyatına.

İlk dizimiz Sherlock. Adından da anlaşılacağı gibi Sir Arthur Conan Doyle’un dünyaca ünlü dedektif karakteri Sherlock’un maceralarını anlatan bu dizi daha önceki eserlere göre bir hayli farklı. Başrollerini Benedict Cumberbatch (Sherlock Holmes) ve Martin Freeman’ın (Dr. Watson) oynadığı dizi 2010 yılından beridir gösterimde olup 3. sezonuna hazırlansa da ne yazık ki şu an için toplamda sadece altı bölümden oluşuyor.

Kara Ekran #15: Sherlock & Eureka
İngiltere’nin BBC One kanalı için hazırlanan dizinin yarartıcıları ise Steven Moffat ve Mark Gatiss. Bu ikiliyi “Nereden tanıyorum?” diye soranlar için söyleyeyim. Steven Moffat ve Mark Gatiss aynı zamanda ülkemizde de yayınlanan Dr. Who dizisinin de bölümlerini yazıyor. İkili aynı zamanda Sherlock’un bölümlerinden de sorumlu olduğu için kanal ile her sezon 90 dakikalık 3 bölüm şeklinde bir anlaşma sunmuşlar. Dolayısı ile bu sezonun (3. Sezon) sonunda toplamda 9 adet Sherlock bölümü olacak. Elbette yine Dr. Who dizisi ve ayrıca Benedict Cumberbatch’in ve Martin Freeman’ın film projeleri (Star Trek: Into the Darkness, Hobbit) dolayısı ile sezon araları da bir yıldan fazla sürüyor.

Peki bu yeni Sherlock’u bu kadar güzel kılan ve koca bir yıl sadece 3 bölüm için beklememizin sebebi nedir? Her şeyden önce Moffat ve Gatiss, başında da bahsettiğim gibi bizlere klasik temadan çok farklı bir Sherlock sunuyorlar.

Yıl 2010, Orta Doğu’daki savaş devam etmektedir. Dr. John Watson, Afganistan’daki birlikte askerlik görevini doktor olarak yapmaktadır, lakin bir sıcak çatışma sonucu vurulur ve terhis edilir. Watson bu tramva yüzünden depresyona girmek üzeredir. Psikolog yardımı almaya çalışır ancak bir türlü işe yaramaz. Orta Doğu’daki o haraketli ve tehlikeli yaşantının ardından Londra’nın nispeten sakin ortamı onu boşluğa sürükler. Öte yandan kalacak bir yere de ihtiyacı vardır. Bir gün şans eseri karşılaştığı eski bir arkadaşı ona bir tanıdığının daha ev arkadaşı aradığını söyler ve Sherlock ile Watson bu şekilde tanışmış olurlar.

Martin Freeman son zamanların İngiliz aktörlerinden en çok başarılı bulduğumdur, ki ardından da Simon Pegg gelir. Otostopçu’nun Galaksi Rehberi, Hobbit, Hot Fuzz gibi filmlerdeki başarısı zaten belli. Öte yandan Benedict Cumberbatch, benim Sherlock ile adını duyduğum fakat kısa zamanda sevdiğim bir oyuncu oldu.  Kendisi yine Hobbit filminde Necromancer rolünü üstlenirken son dönemde Star Trek: Into the Darkness filminde görüldü.

Kara Ekran #15: Sherlock & Eureka
Benedict Cumberbatch’ın dahi, gözlem yeteneği müthiş, insan ilişkileri neredeyse sıfır, duygudan yoksun ve sadece mantığın doğru olduğunu savunan Sherlock tiplemesine karşılık, Martin Freeman’ın yardımsever, etrafındaki insanlara yardım etmeye çalışan, kişilerle sürekli arasını iyi tutan ancak Sherlock’un gerçeklerinin de bir mantığa sahip olduğuna inanan Watson karakteri ile harika bir kompozisyon yaratıyor. Öte yandan Moffat ve Gettis’in sıradışı anlatımı, akıl dolu diyalogları, klişeden çok uzak çekim teknikleri ve görüntü yönetmenliği ile Sherlock dizisinin kısa zamanda efsane olması şaşılacak bir şey değil.

Dizinin her bölümünde farklı bir olay ele alınsa da alt kısımda süregelen bir hikaye de bulunuyor. Bunun en başında Sherlock ve Watson’ın aralarındaki ilişkinin giderek güçlenmesi ve zıt iki karakterin güçlü bir dostluk kurması analtılırken, Sherlock’un baş düşmanı Moriarty’nin de büyük planı da değinilen konular içinde. Gatiss ve Moffat, Sherlock bölümlerini Conan Doyle’un hikayelerinden alsa da birebir kullanmıyor. Onların ana temasını veya vurucu bir noktasını alıp kendi hikayelerini baştan yazıyorlar. Dolayısı ile bir bölümü izledikten sonra Sherlock kolleksiyonunuzdan “Gerçekten böyle mi olmuştu?” diye araştırmayın. 

Kısacası eğer az çok gizem, aksiyon ve dedektiflik türünden hoşlanıyorsanız, şu anda her ne yapıyorsanız onu bırakıp Sherlock’un bölümlerini izlemeye başlamanızı tavsiye ederim. Yeni sezon 31 Ekim’de başlayacak ve ne yazık ki 14 Kasım’da sona erecek.