Bugüne kadar yüzlerce oyun oynamış ve bu yapımlarda bir o kadar da farklı
mekân görmüşüzdür. Muhakkak ki içlerinden hafızamıza kazınanlar olmuştur. Bazen
oynamayı bırakmış, sadece manzarayı izlemekle bile yetinmişizdir. İçerdiği karanlıkları, sırları ve çekicilikleriyle bu mekanlara biraz göz gezdirelim.
City 17 (HALF-LIFE)
Burası dünyayla bağı olmayan özel bir şehirdi, ama aslında tüm dünya buradan
yönetiliyordu. City 17’nin, Half-Life evrenindeki en önemli şehir olduğunu
söyleyebiliriz. Sürekli sıkıyönetimin hâkim olduğu bu bölge, Combine hâkimiyeti
altındaydı. Bu sebeple insanlar, korkarak ve saklanarak yaşamak zorunda
kalıyordu. Bu görkemli şehrin merkezinde, en tepesi bulutları da geçmiş dev bir
gökdelen yer alıyor (Citadel). Ayrıca şehir, Wallace Breen tarafından
yönetilmekteydi. Tren istasyonu ve sokaklar, sürekli olarak askerlerin gözetimi
altındaydı ve gözcü robotlarla da devamlı bir takip sistemi oluşturulmuştu.
Devasa yapılarının yanı sıra büyük bir kanal sistemine de sahiptir. Half-Life
2’nin finaline doğru ilerlerken, şehirde direniş kuvvetleri ve Combine askerleri
arasında yoğun çatışmalar meydana gelmişti. Konum olarak Rusya’da olduğu sanılan
bu şehir, Episode One’ın finali itibariyle büyük yıkımlara sahne oluyor, Episode
Two’nun başlangıcıyla da Citidel’da doğaüstü olaylar meydana geliyordu.
Raccoon City (RESIDENT EVIL)
Raccoon Şehri, ekonomisi Umbrella şirketi tarafından yönetilen, gizemli bir
bölgeydi. Bulunduğu konum itibariyle Umbrella’nın gizli deneyleri ve biyolojik
silahları üzerine yürüttüğü araştırmaları için çok idealdi. Sakin bir havası
olan bu şehir, suç oranlarında artışlar yaşanmaya başlayınca Umbrella’yı
harekete geçirmişti ve bu önlemlerin sonucu olarak ortaya S.T.A.R.S. ekibi
çıkmıştı. Fakat ilerleyen zamanlarda şehirde farklı olaylar yaşanmaya başlandı
ve esrarengiz ölümler oldu. Şehrin yöneticileri, bu konular üzerine pek durmak
istemedi, çünkü her biri Umbrella için çalışan insanlardı. Esrarengiz ölümlerin
sebebi ise biyolojik deneylerde yaşanan aksiliklerdi. Dışarı sızan virüs
nedeniyle insanlar zombiye dönüştü, kurtulmak için kaçmaya çalışanlar ise
zombilere yem olmaya başladı. Böylece Raccoon City, bir zombi şehri halini aldı.
Enfeksiyonun daha fazla büyümemesi için, hükümetin aldığı bir kararla şehir,
nükleer bomba atılarak yok edildi.