1/4

Metal Gear Solid 4: Guns of the Patriots

Merlinin Kazanı 3.06.2010 - 12:31
Yıllar onu eskitemedi ve hep macera peşinde koştu. Bizde onun peşinden...
Platformlar PlayStation 3
Metal Gear Solid 4: Guns of the Patriots
  • Yapımcı - Yayıncı Kojima Productions - Konami
  • Çoklu Oyuncu: Var
  • Oyun Türü: Aksiyon
Merlin Puanı 95
1 Kişi Oyladı
Okur Ortalaması%100
Artılar Grafikler, ses, oynanabilirlik vs... Kısacası oyunun kendisi!
Eksiler Yeni oynanabilirlik sistemine alışmanız zaman alabilir, Multiplayer kimi zaman problem çıkartabiliyor, er ya da geç oyunun sona ermesi
“Yazılar için Orkun Akyıldız ve Ertunga Gündüz’e teşekkür ederiz.”

Efsanenin son halkasına hazır mısınız?

Metal Gear Solid 4: Guns of the Patriots (MGS4), efsanenin dördüncü oyunu ve son halkası. Kısa bir süre önce "PS3'e özel" olarak piyasaya sürüldü. Yapımda hikâye tamamen sona erdi, bütün cevapsız sorular tek tek cevaplandı ve şu ana kadar bir sürü dergi/web site üstünden çok yüksek puanlar aldı. “Yılın oyunu” olma konusunda en iddialı yapımlardan birisi oldu. MGS4’ü almak için size garanti veririm ki, birisinin yorum yapmasını beklemenize gerek yok. Şahsi önerim şudur ki, oyuna başladıktan sonra işinizi gücünüzü unutabilirsiniz. MGS4 oynamaya başladıysanız, PS3'ü kapatmak sizin için bir eziyete dönüşecektir.

Her zamanki gibi harika

Eğer seriyi ilk oyunundan beri takip ediyorsanız MGS2'nin, PS2'nin gücünü nasıl kullandığını hatırlarsınız. İlk seriye göre kat ve kat mükemmel grafikler, oynanabilirlik, yapay zekâ ve dahası. Aynı durum bu sefer de MGS4-PS3 için geçerli. Gene yeni bir konsol ile "Eski serilere oranla" çok daha iyi grafikler, daha gelişmiş bir oynanabilirlik ve ses kalitesinin tavan yaptığı bir oyun olmuş... Yapay zekâ gene her oyundaki gibi kolay modlarda seçildiği takdirde, sizin işinizi çok özgürleştiren bir durum oluşuyor. Fakat oyunun modu zorda seçilirse işiniz çok vahim. Hiç beklemediğiniz bir şekilde rakip askerler stratejiler oluşturuyor, saklanıyor, beklemediğiniz anda ateş açılıyor ve hatta arkanızdan gizlice gelip direk kafanıza kurşun sıkabiliyorlar. Tabii bu durum sadece dezavantaj olduğu gibi avantajlar da sağlayabiliyor. Mesela öldürdüğünüz bir askerin cesedini gizlice, hayatta olan askerin görebileceği bir yere taşırsanız ve asker bunu görürse telaşa kapılıyor, korkuyor ve psikolojik olarak çökebiliyor. Onu öldürmek çok daha kolaylaşabiliyor. Hatta bu durum Genome Soldier'lara "Karakter" bile kazandırıyor.

Yürüyüşlerine dikkat ettiğiniz zaman farklılıklar, savaş sırasında kiminin korkup saklanması, kiminin ise cesurca savaşması, kendi aralarında konuşurken birbirlerine sinirlenmeleri, kızmaları, hatta aralarında konuşurken makara yapanları bile oluyor. Hideo Kojima bu sayede Genome Soldier'lara kişilik kazandırmış. Artık onlara ateş ederken, boş tenekeye ateş ediyormuş gibi bir hissiyata kapılmıyorsunuz... Grafikler ise karakter modellemeleri ile belki de her yerden tam puan alabilecek kadar iyi olmasına karşı, kaplamalar da eksiklik çekiyor. Bazen binaların duvarları veya etrafınızdaki yıkık dökük alanlar gözünüze batabiliyor... Ses konusu ise kesinlikle şu an bulabileceğiniz en yüksek kalitede diyebilirim. O kadar iyi ki duyulan konuşmalardan askerin ne tarafta olduğunu anlayabiliyor, gelen kurşun seslerinin nereden sıkıldığını bile anlayabiliyorsunuz. Bu sayede de atmosfer çok üst bir mertebeye ulaşıyor... Bu arada ses demişken oyunun müzikleri tek kelimeyle mükemmel. Harry Gregson'u tekrardan tebrik etmek lâzım.

Yıldızlar geçidi başlıyor!

Oyun bilinen ve bilinmeyen bütün karakterleriyle bir "Yıldız geçidi" durumunda. Geçmişten tanıdığımız birçok karakter bu oyunda dost ve düşman olarak toplanmış. (Hatta bazılarını tahmin bile edemezsiniz) Bunların yanı sıra her oyundaki gibi gene bizi ilk defa gördüğümüz bir Boss topluluğu bekliyor: “Beauty and the Beast Unite” yani "Güzel ve Canavar Birliği" olarak okunuyor. Tamamı geçmişte acılar yaşayarak birçok savaş ortamında yetişmiş kadınlardan oluşan bu gruptaki Boss’ların kod adları şöyle; Screaming Mantis, Raging Raven, Laughing Octopus ve Crying Wolf. İlk okuduğunuzda MGS1'deki Boss isimlerinin benzerleri de olsa onlarla pek bir bağlantıları yok (Screaming Mantis hariç). Amaç nostalji olsun. Bu karakterler aslında eskiden çok güzel birer bayan iken, savaş sonucu yasadıkları acılar ve travma sonrasında değişime uğruyorlar.