1/7

Mevlüt Dinç / Dinc Interaktif

Bahadır Karasulu 3.06.2010 - 12:31
Türkiye’de yeni oyun geli?tirme fikri bile bizi heyecanlandyryyorken, birden uzun zamandyr hasretini çekti?imiz bu fikrin somut örne?i kar?ymyza çykty. Aslynda o 7 aydyr buradaydy, tam kar?ymyzda ama at gözlüklü yakla?ymymyz yüzünden hiç fark edemedik.
Türkiye’de yeni oyun geliştirme fikri bile bizi heyecanlandırıyorken, birden uzun zamandır hasretini çektiğimiz bu fikrin somut örneği karşımıza çıktı. Aslında o 7 aydır buradaydı, tam karşımızda ama at gözlüklü yaklaşımımız yüzünden hiç fark edemedik.. Oyun sektörünün devlerinden biri ayağımıza kadar gelmişti ve öylece bizim onunla ilgilenmemizi bekliyordu. Çünkü o Türkiye’ye güzel şeyler yapmaya, eski çağı kapatıp, yeni bir çağ açmaya gelmişti. Biz de buna umarsız kalamazdık tabii.. Hemen bir randevu alıp ustanın yanına vardık. Daha sonrasında röportaja konu olan konuşmalar aramızda geçti. Ama ne konuşma.. Oyun geliştirme ve gerçek oyun sektörünün aldığı boyut, bu sektörün geleceği ve Türkiye’nin bu sektördeki yeri.. hepsi bu konuşmada vardı. Ve bir şey daha vardı bu konuşmada; umut. Evet herkesin kriz kriz diye tutturduğu dönemde umut hiç olmadığı kadar parlak ve keskindi. Kim bilir belki de bu kar tanesinin sesi koca bir çığı hareketlendirebilir.. Gelin isterseniz bu sohbeti hep beraber yaşayalım.

Mev Dinc Röportajı – Tam Metin

Mer-B : Bahadır Karasulu (templeofarena.com)
Mer-M : Murat Oktay (merlininkazani.com)
MD : Mevlüt Dinç (Dinç İnteraktif)
Engin Cilasun (Dinç İnteraktif)

Mer-B : Okuyucularımıza kısaca Mevlüt Dinç’i kendi ağzından tanıtmak istiyoruz. Mevlüt Dinç kimdir? Şu an hangi pozisyondadır?

MD : Şekil bazında değil de, hayatında mı? Güzel, önce Mevlüt Dinç kim? Mevlüt Dinç, MevDinc(MevDink).. Şimdi yıllardır Türkiye’de benim tanınmamış olmamın tek nedeni o. Mevdinc belki de dünyada bir tane olan bir isim. Tabii ki yıllar boyunca adamlara bir türlü Mevlüt dedirtemedik, ama şimdi aksine Mevlüt diyorlar. Türkiye’ye dönme planları yaparken, Mevlüt diye ismimi açtım, sitede, oyunlarımda, röportajlarda, maillerimde onu kullanmaya başladım. Çok ilginç hiç kimse soruşturmadan direkt Mevlüt demeye başladı. Bu da şunu gösteriyor, işte beni yakından tanıdıkları, arkadaşlık (hissettikleri) için gibi. Çok ilginç Mevlüt diyemedikleri için başlangıçta Mev diye kısalttık. Dinç zaten diyemiyorlar, “ç” diyemedikleri için. O da Dink oldu, ilginç bir isimle (şekilde). Şimdi ben 21 yıl İngiltere’de kaldım. Çok uzun bir zaman, 17 yıl gibi bir zaman da oyun sektöründe aktif olarak çalıştım. Şu anda gerçekten Türkiye’de olmaktan çok memnunum. Ailem kesin dönüş yapmadı henüz. Onlar gelecek ay geliyor. Ama 7 aydır yerleştim sayılabilir. Ev bile aldım kendime. Artık Türkiye’deyim. 7 aydır bana sorulan “Aptal mısın? Niye geldin?” soruları artık buradan giriyor, (kulaklarını göstererek) oradan çıkıyor, hiç ilgilendirmiyor beni. Ama yavaş yavaş dönüşümdeki samimiyetimi, bir misyonla geldiğimi ve gerçekten bunu yapmak istediğimi herkes anlamaya başladı. Bu da sevindirici, gerçekten Türkiye’de müthiş bir potansiyel var. Bu her zaman vardı. Yani sadece bu potansiyeli bir şekilde, yani kendimi de bir kıvılcım olarak görüyorum, o potansiyele elimden geldiğince yaklaşıp dokunmak istiyorum, hepsi bu, elimden geldiğince herkese yol göstermeye, yönlendirmeye, bu konuda Türkiye’yi oyun geliştirme sektöründe nereye gidebilirsek oraya götürmeye çalışıyorum, bütün amacım bu, kesinlikle bunu tek başıma yapmam mümkün değil.

Mer-B : Zaten Türkiye’de sektör olarak görülmediği için onu bir kere sektör olarak göstermek lazım, Türkiye’de sektör yaratmak...

MD : Zaten sektörü kurduk. Bunda şüpheniz olmasın. Ben şu anda Intel ile nVidia gibi şirketlerle yakın ilişkileri devam ettiriyorum. Ve en önemlisi bu ilişkiler Türkiye’den devam ediyor. Ve onlar da biliyor bunu, o amaçla Türkiye’de oyun geliştirme sektörü var, şimdi bunun boyutu ne olur? Ciddiyeti ne olur? Onu zaman gösterecek tabii, ama şimdiye kadar edindiğim izlenime göre, ilk etapta müthiş bir ilgi var. Türkiye benle burada bir şeyler yapmak istiyor gibi bir çabaya girmedim, birkaç röportaj çıktı. Milliyette bir yazı çıktı. Gerisi ağızdan ağza(yayıldı), birkaçı ile yüz yüze tanıştım, daha çoğu ile maille tanıştım, bunu zaten daha fazlasıyla İngiltere’de de yaptım. Böyle Türkiye’de olduğum için Türkiye’deki gençlere yardım etmiyorum(ediyor değilim), bu benim yapımda var. Daha fazlasını da yapmaya hazırım...