1/2

Mevlüt Dinç Röportajı

Berk Iybar 3.06.2010 - 12:31
Dinç Interaktif’in kurucusu Mevlüt Dinç ile vizyonları ve son projeleri üzerine görüştük.

Oyun dünyasında birikimi ve bilgisiyle bir önder konumuna gelen Dinç Interaktif’in kurucusu Mevlüt Dinç ile vizyonları ve son projeleri üzerine görüştük.

Dual Blades, Türkiyeden Dünya piyasasına açılan lisanslı ilk Türk oyunu olma özelliğini gösteriyor. Bunun dünya kamuoyu veya firmalarının Türk oyun yapımcılarına etkisi nasıl olacaktır?

Bu aşamada Türkiye dışındaki insanların Türkiye’ye bakışı ne kadar değişir konusu beni o kadar ilgilendirmiyor. İlk amacımız Türkiye’de oyunlar yapıp yurtdışına satmaktır. Bunu da Dual Blades ile başardık. Oyuna olan tepki ne olur, ne kadar beğenilir vs..onu zaman gösterir. Ama çok güzel bir ürün ortaya koyduk. Zaten oyunu gördünüz, kendisini gösteriyor, yayın şirketinin beğenisini kazandı. Sonuçta Nintendo oyun sistemlerine oyun yapabilmeniz için Nintendo’nun onayı gerekiyor. Nintendo da böyle bir oyunu makinesine kabul ettiği için onların da beğenisi kazandı demektir. Bu müthiş birşey Türkiye için. Tabii umarız, binlerce insan oyunu alır ve beğenir ancak ilk etapta oyunun “Türkiye’den çıkmış” etiketini çok fazla önplana çıkarmak istemiyoruz. Bence böyle birşey için acele etmeye gerek yok. Zaten olay kendiliğinden oluşacak. Sonuçta ben Vivid Image’i, ilk geldiğimde Dinç Interaktif olarak değiştirdim. Ama oyunun burada yapıldığı kesinlikle biliniyor. Röportajlarımda ve tanıtımlarda bunu belirtiyorum. Tamamen ülkemizdeki yeteneklerle hazırlandığını ayrıca ifade ediyorum.

Bu oyunun developer’ı Dinç İnteraktif olarak geçiyor değil mi?

Önce öyle yapmıştık ama Nintendo, Vivid Image’i tanıdığı için problem çıkmasın diye son anda Vivid Image’i koyduk. Sonuçta oyunun Dinç Interaktif şemsiyesi altında yapıldığı bilinen bir gerçek. Teknik problem olmaması için böyle bir yol tercih ettik. Zaten oyundaki karakterler, hikayeler, el kitabı Türklere özgü. Ama dediğim gibi bu konuda çok aceleci değilim. Yaptığımız işi bir adım olarak değerlendiriyorum ve çok fazla bağırıp çağırmamak gerekir diye düşünüyorum. Oyun beğeni kazanır ve işlevini yerine getirirse, o bahsettiğiniz şeyler zaten kendiliğinden oluşacaktır. Bundan sonra ypacağımız oyunlar da aynı yoldan geçeceği için Dünya oyun piyasası Türkiye’nin bir yerlere geldiğini, dünya çapında satılacak orjinal oyunlar üretebileceğini görecek.

O halde ilk etapta sağlam bir kayaya basmamız gerektiğini söylüyorsunuz?

Tabii, sonuçta bu bir başarı ve ilk adım olarak iyi bir başlangıç yaptık. Gerisini daha iyi ve büyük oyunlarla devam ettireceğiz.

Sizin burada bulunduğunuz süre içerisinde gelişmeler ne yönde ilerledi? Sizin de gelmenizle yerli oyun programcıları sayı olarak en üst noktaya vardılar.

Benim inancım o ki, benim gelmemle bir sürü insan yeni bir heyecana kapıldı ve umut doğdu. Ancak henüz Türkiye’de bir oyun sektöründen bahsetmek erken olur diye düşünüyorum. Türkiye’de oyun sekörünün oluşabilmesi için Dual Blades gibi birkaç tane oyunun ticari yönlü olarak geliştirilip dünyaya satılması gerekir. Bu da zamanla olacaktır. Biz yine o konuda da ilk adımımızı atmış bulunmaktayız. Türkiye’de böyle bir sektör oluşabilmesi için biz elimizden geleni yapıyoruz. Nitekim, gereken desteği göremedik. Ama biz yine de yolumuza devam edip, destek almadan elimizden geleni yaparak Türkiye’deki potansiyeli ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Bir buçuk yıldır burdayım, Gençler bir umut görmekle birlikte yeterince gelişme görmediği için bir hayalkırıklığına uğramış gözüküyorlar. Biz bu beklentilere cevap vermek için eğer ki destek bulursak güçlü bir altyapı oluşturmak istiyoruz. Şu an kısıtlı şartlarla ve birkaç arkadaşla çalışıyoruz. Gönül ister ki ekibimiz yirmilere otuzlara çıksın, birkaç tane Dual Blades yapalım ve Actor’ün oyununda da gerçekten adım alarak dünyanın ilgisini çekecek oyunlara imza atalım. Zorluklar beni biraz üzüyor tabii. Emin bu, bahsettiğim yetenekli arkadaşları da “Mevlüt Dinç bu işi yapamıyorsa, zorlanıyorsa bizim hiç sanşımız yoktur.” gibi bir düşünceye itiyor olabilir. Ancak şunun altını kesinlikle çiziyorum ki, bu iş olacak, olmak zorundadır.