1/2

Need for Speed: Most Wanted

Arda Gündüz 3.06.2010 - 12:31
O çok eski bir kahraman, ama devamlı kendini yeniliyor. Kalbimizi alıp, HIZLA götürüyor...

Heyecanımızın tekrar doruklara tırmandığını hissedebiliyoruz. Yarış oyunlarının babası ve her yeni bir yapımda, daha çok adrenalin salgılamamıza sebep olan konsept Need For Speed, Most Wanted ile muhteşem bir dönüş gerçekleştirmeye hazırlanıyor. 17 Kasım’da piyasalardaki yerini alması beklenen Most Wanted’ın, yayınlanan demosunu inceleme imkanı bulduk. Demoyu gördükten sonra ise, heyecanımız iki katına çıktı ve sabırsızlıkla bekleme durumlarına geçtik. Yarış oyunlarının yanısıra, bu oyunlarda karşımıza çıkan grafikler konusunda da yeni bir çığır açılacak gibi. Most Wanted, demo’su olmasına rağmen gerçekten muazzam gözüküyor.

Geri sayım durumları

Başta karşımıza çıkan bayan, bize uyarısını yaptıktan sonra harika bir başlangıç videosu ile karşı karşıya kalıyoruz. Muhteşem bir kaçma- kovalama sahnesi var ve bizi Most Wanted hakkında iyiden iyiye fikir sahibi yapıyor. Bunları gördükten sonra, oyunda bunu aralıksız olarak yaşayacağımız aklımıza geliyor ve iki katı heyecanlanıyoruz. En gaz yerde noktalanıyor ve buradan da ana menüye giriş yapıyoruz.

Demo olması dolayısıyla, yarış seçeneklerimiz ve kullanabileceğimiz araçlar da tabiiki sınırlı. Quick Race kısmına girerek, buradaki üç yarıştan istediğimizi oynayabiliyoruz, ikisi Sprint diğeri de Speedtrap modunda yapılıyor. Oynanabilir diğer kısım olan Challenge’da ise, Pursuit Length, Tolloboth Time Trial ve Roadblock olmak üzere üç çeşit yarış şeklini oynayabiliyoruz. Demoda da görüldüğü üzere çok çeşitli yarış türleri var. Sprint ile normal yarışımızı yaparken, Speedtrap ile gerekli checkpoint’lere olabildiğince hızlı girmeye çalışıyoruz, Pursuit Length’de polislere karşı amansız bir mücadele veriyoruz ki, Most Wanted’da da ana tema polislerden olabildiğince kaçmak üzerine kurulu olacak. Tollboth Time Trial’da, belirli bir süre içerisinde, gerekli checkpoint’lere ulaşmaya ve yarışı tamamlamaya çalışıyoruz. Roadblock ise demodaki en heyecanlı yarış olarak kabul edilebilir. Bir yandan polisler tarafından kovalanıyoruz, diğer yandan ise kendileri önümüze barikatlar kuruyorlar. Araçlarını yolun ortasına döşeyerek geçmemizi engelliyor ya da dar yolları kapatarak bizi durdurmaya çalışıyorlar. Bizim de amacımız, bir taraftan arkamızdakilerden kaçarken, diğer yandan da önümüzdeki tuzakları safdışı bırakmak.

Grafiksel devrim

Herhangi bir yarış modunu seçtikten sonra giriş yapıyoruz. Tek kelimeyle muhteşem grafikler karşımızda duruyor. Çevre detaylarından tutun da, araçların modellemesi, ışık oyunları ve özellikle yansımalar iyiden iyiye gerçeğe yaklaşmışlar. Görür görmez ağzımız açık kaldı ve büyülendik. Daha sonra oynamaya başladık ve o hız duygusunu da hissetmeye başladıktan sonra daha da keyiflenmeye başladık. Hızlandıkça, çevredeki ve etraftaki araçların ışıklarının daha bulanık gözükmesi, çevrenin hızın da etkisiyle geride kalması, muhteşem efektler ile desteklenmişler. Uzun lafın kısası, grafikler tek kelimeyle aşmışlar ve bize görsel şölen sunacaklar. Tabii, ekran kartlarının da buna paralel olarak sağlam olması gerektiğini de söylemeden edemiyoruz.