1/3

Persona 4: Dancing All Night

İsmet Ergül 5.01.2016 - 18:29
Persona evreni ritim türü ile tanışırsa
Platformlar PS Vita
Persona 4: Dancing All Night
  • Yapımcı - Yayıncı Atlus - Atlus
Merlin Puanı 78
Artılar Başarılı görseller ve karakter tasarımı. Başarılı bestecilerin hazırladığı parçalar. Karakterleri özelleştirebilmemiz.
Eksiler Hikaye anlatımı kimi zaman can sıkıcı olabiliyor. Çoklu oyuncu modunun olmaması.
Bugün sizlerin karşısına farklı bir türe ait olan bir oyunla çıkmak istiyorum. Uzun zamandır oynamayı, bitirmeyi beklediğim ve anca fırsatını yakaladığım bu oyunu sizlere tanıtmak, evreninden bahsetmek, biraz da bilgimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu yazımda sizlere hem ritim türündeki oyunlardan bahsedip hem de Atlus’un geliştirip biz oyunculara sunduğu Persona serisini de tanıtacağım.

Persona 4: Dancing All Night
Ritim oyunları ilk olarak bizlerin karşısına Magnavox Odyssey’in yaratcısı olan Ralph Baer ve Howard Morrison tarafından 1978 yılında çıktı. Call and Response olarak adlandırılan bu oyun bizden karışık sırada tuşlara basmamızı istiyordu. Birden fazla oyuncuyla oynayabileceğimiz Call and Response’dan ilham alan oyun şirketleri bu fikre tutundu ve ritim oyunlarını geliştirerek insanları eğlendirmeyi hedefledi. Human Entertainment’ın geliştirdiği Dance Aerobics 1987’de bizlerin karşısına geldiğinde NES konsolu için geliştirilmiş olan Nintendo’nun Power Pad’i ile müzik yaratmamızı, bestelememizi sağlıyordu. Yıllar geçti, ritim oyunları ufak ufak geliştirilmeye ve benimsenmeye başlandı. Belki ritim oyunların en başarılılarından biri olarak isimlendirebileceğimiz PaRappa The Rapper 1996’da NanaOn-Sha tarafından geliştirilip, Sony Computer Entertainment tarafından piyasaya sürüldüğünde bir çok oyuncu kendini ritim oyunu oynarken, hatta ritim oyunlarının bağımlısı olurken kendilerini buldu. Aslında PaRappa’nın bizlere sunduğu oynanış gayet basit ve eğlenceliydi. Akılda kalıcı müzik ve sözleriyle hemen sevebileceğiniz PaRappa’da ekrana gelen tuşlara doğru anda basarak karakterimiz PaRappa’nın başarılı bir şekilde rap yapmasını sağlıyorduk.

Yıllar geçti, Bust A Groove’lar, Konami’nin piyasaya sürdüğü Beatmania’lar, Dance Dance Revolution’lar, Guitar Hero’lar, Rock Band’ler geldi ve geçti. Her ne kadar fark etmesek de aslında, çoğu oyuncu ritim oyunlarına adım atıp, bu renkli dünyada kendini kaybetmiştir. Çoğu oyuncunun ön yargı ile yaklaştığı ancak fark etmeden oynadığı bu türün en son ürünü olan Persona 4 Dancing All Night ise adını bu türe altın harflerle yazan bir oyun olmayı başarabilmiş.

Persona 4: Dancing All Night
Atlus Persona 4 Dancing All Night’ı duyurduğunda birçok Persona ve Shin Megami Tensei hayranının nefretle bu oyunu eleştirdiğini, oynamadan yerden yere vurduğunu hatırlıyorum. Bunun sebebi ise, Shin Megami Tensei serisinin, hatta SMT serisinin bir ürünü olan Persona oyunlarının da aslen karanlık bir havaya, kurguya sahip olmasından dolayıydı. Melekler ve şeytanların birbirleri ile çarpıştığı ve insanlığın çoğu zaman yok olduğu SMT evreni, Persona serisinde kurgusunu liseli gençlerin etrafında kurarken, karanlık havasını da korumaya çalışmıştı. Her ne kadar Persona serisi 1996’da piyasaya sürüldüğünde Japonya dışında pek çıkamasa da, serinin üçüncü oyunu olan Shin Megami Tensei: Persona 3 ile dünya çapında yankı uyandırarak oyuncuların dikkatini çekmişti. Bunun sebebi ise oynadığımız karakterin diğer karakterlerle boş zamanında sosyalleşerek arkadaşlık bağlarını güçlendirmesinden tutun, oyunun gelişen oynanış ve görsellerine kadar olan bir gelişimden dolayı olduğunu belirtebilirim. Ancak Persona serisi dördüncü oyunu ile çok daha renkli, çok daha ‘tatlı’ bir havaya bürünerek serinin çoğu hayranını hayal kırıklığına uğratmıştı. Peki Atlus bu seriyi daha da renklendirmişti? Diye soracak olursanız, seriyi daha geniş kitlelere yaymak istediklerinden dolayı olduğunu söyleyebilirim. Lafı daha da uzatmadan, sizlere Persona ve Shin Megami Tensei hakkında makale yazacağımın da sözünü vererek incelememe geçmek istiyorum sevgili okurlar. Kafanızda bütün soru işaretleri silindiyse, dans başlasın!