1/2

Race Driver: GRID

Erdinç Yılmaz 3.06.2010 - 12:31
Codemasters yine yapacağını yaptı
Platformlar XBox 360
Race Driver: GRID
  • Yapımcı - Yayıncı CodeMasters - CodeMasters
  • Çoklu Oyuncu: Var
  • Oyun Türü: Yarış,Yarış
Merlin Puanı 88
9 Kişi Oyladı
Okur Ortalaması%41
Artılar Kaliteli araba modelleri, ışıltılı şehirler, çok çeşitli pistler, her zevke uygun yarış türleri, hasar modellemeleri, dinamik müzikler
Eksiler Bazen düzgün çalışmayan fizik motoru
Need for Speed serisi özellikle simülasyon tarzı araba yarışlarına ilgi duymayanlar için biçilmiş kaftandı. Yıllardır piyasaya çok iyi hakim oldu. Fakat serini son oyunu olan ProStreet ciddi bir hayal kırıklığı yaratınca bir anda o koskoca pasta boşta kaldı. İşte bu boşluğu Codemasters çalışanları çok iyi yakaladı ve sıkı çalışma sonucu gerçekten harika iş çıkardılar.

Yarış dünyasında efsane olcağım!

Öncelikle menülerden bahsedelim. GRID, tıpkı yapımcıların diğer seri oyunu olan Colin McRae tarzı menülere sahip. Yükleme ekranları hep bilgilerle dolu ve kısa olmuş. O ana kadar yaptığınız kilometreden tutunda, kazandığınız paralar, çıktığınız en yüksek hızlara kadar onlarca istatistik var. Hal böyle olunca yüklemeler sıkıcı olmaktan çıkıyor. Ana hatlarıyla 3 ayrı kategori var. Amerika, Avrupa ve Japonya. Bunlarda kendi içlerinde çeşitlilik gösteriyor. Amerika yarışları daha çok yüksek hızlı arabalara, pist yarışlarına ev sahipliği yaparken, Avrupa modifiyeli araçlarla bol virajlı ve aksiyonlu yarışlara, Japonya ise tahmin edeceğiniz gibi Drift ve yasa dışı gece yarışlarını temsil ediyor. Bunlarda kendi içlerinde ayrılıyor. Formula 1, gece sokak yarışları, dağdan aşağıya bire bir kapışmalar, 24 saat süren Le Mans yarışları, hurda arabalarla birbirini parçalama, Drift gibi çeşit çeşitli modlar var. Her yarış türüne girmek için ayrı ayrı araba satın almanız gerekiyor. Eğer maddi sıkıntı çekiyorsanız, oyun içinde internet üzerinden kullanılmış araba satın alabilirsiniz ya da geçtiğini bir yarış için aldığınız arabayı satabilirsiniz.

Sponsorlarımı seviyorum

Başlangıç olarak birkaç ısınma turundan sonra sponsor almaya başlıyorsunuz. Yarış başına isteklerine göre ilk 5’e girmek, hasarsız tamamlamak ya da sadece yarışı bitirmek gibi küçük görevleri oluyor. Bunların karşılığında para kazanmaya başlıyorsunuz. İlerledikçe kendi takımınızı kurup takım arkadaşları alıyorsunuz. Böylece hem yarışlarda takım olarak ekstra para kazanıyor hem de sponsorlardan daha fazla para alıyorsunuz. Paranın yanında birde meşhur olmak var. Diğer pistleri açabilmek için belirli tanınma puanlarını biriktirmeniz gerekiyor. Kazandığınız her yarıştan para ile birlikte bu saygı puanlarını da kazanıyorsunuz. Oynadığınız zorluk derecesine göre bu puan artıyor ya da azalıyor. Virajları kolay geçmek veya aracınız patinaj çekmesin diye asistan kullanırsanız puanınız biraz daha düşüyor. Aralarında BMW, Mazda, Lamborghini, Ford, Pagani ve Audi gibi markaların bulunduğu tam 45 adet araba sizleri bekliyor. Bunların yanında farklı varyasyonları olan ve İstanbul Park’ında bulunduğu 16 pist var. Rakam olarak az gelebilir, ama dediğim gibi kendi içlerinde de pistler oluşturulduğu için bazen aynı yerde yarıştığınızı anlamıyorsunuz bile.

Japonya sokakları geceleri bambaşka

Yarışlar sadece pistlerde değil sokaklarda, caddelerde de geçiyor. Özellikle Japonya ve Avrupa yarışları çok renkli oluyor. Çevre detaylı ve birebir aktarılmış. Herkesin bildiği heykeller, özel yollar, meşhur reklam panoları aynen hazırlanmış. Şahsen ben en çok Japonya’da özellikle geceleri yaptığım yarışları sevdim. Etraf o kadar ayrıntılı o kadar ışıl ışıl ki, yaptığım bütün yarışların görüntülerini izlemeden edemedim.