1/7

Rage - Okuyucu İncelemeleri

Mahmut Saral 13.10.2011 - 16:40
Rage'i bir de okuyucularımızla inceledik
id Software'ın FPS oyunu Rage, geçtiğimiz günlerde PC ve konsollar için satışa sunuldu. Biz de oyunun incelemesini sadece biz yapmayalım, siz de yapın demiştik. Bu çağrının üzerine inceleme yapıp bize gönderen tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyor ve şimdi yazılarını yayımlıyoruz. Bu uygulamayı, önümüzdeki dönemde çıkacak birçok önemli oyun için de yapacağımızı belirtelim!

Yazan: Akın Arslan

Tüm öfkenizi kusun!

Wolfenstein 3D’den bu yana, yaptığı harika oyunlarla adından sıkça söz ettiren id Software, bizler Doom serisinin yeni oyununu beklerken karşımıza yepyeni ve orjinal bir oyunla çıkıverdiler: Rage.

FPS deyince akıllara ilk gelen isim olan John Carmack, adından sıkça söz ettiği yeni oyunda bir sürü yeni özelliği de beraberinde getiriyor. Klasik id Software oyunlarından farklı bir oynanış ve ilerleyişe sahip olan oyun, acaba bundan alnının akıyla sıyrılabildi mi?

Aradaki fark ne?

Rage, içerdiği RPG ve yarış ögeleri ile basit bir FPS oyunu olmaktan sıyrılıyor. Öldürülen bir yaratıktan sadece cephane almıyor; üzerinde değerli hangi eşya varsa onları da alıyoruz. Bu da oyunu daha detaylı kılan unsurlardan sadece biri olmuş. Değerli eşyaları biriktiriyor ve bunları ilerde kullanma fırsatı yakalıyoruz. Biraz strateji geliştirmek çok önemli bu noktada. Çünkü eğer hiçbir eşya almadan ilerlersek, ileride bazı sıkıntılarla karşılaşma durumumuz olabiliyor.

Düşmanları öldürürken de öyle “pata küte” hareket etmememiz gerekiyor. Aksi halde oyun fena halde zorlaşıyor ve zamanınızı feci derecede çalabiliyor. Düşmanları sadece silahla öldürmek yerine, etraftaki eşyaları kullanarak bir sistem hazırlayabilir ve strateji geliştirebilirsiniz. Örnek verecek olursak; suya elektrik verdiğimizde düşmanlara kadar ulaşarak onları bir pirzolaya çevirmesi, bizim işimizi oldukça kolaylaştırıyor.

Rage - Okuyucu İncelemeleri
Öldürün, ne şekilde öldürürseniz...

Rage, yapay zekası oldukça kaliteli bir yapım olmayı başarmış. Yaratıklar öylece ortalıkta dolaşmıyor, sizlere strateji uygulayarak saldırıyorlar. Bu da oyunu zorlaştıran unsurlardan biri olmuş. Siz de buna karşılık boş durmuyorsunuz elbette; dişe diş mantığını kullanarak canavarlar sizin hayatta kalmanızı ne kadar zorlaştırıyorsa siz de onlarınkini zorlaştırmak için elinizden geleni ardınıza koymuyorsunuz oyun boyunca.

Odanın içinde ne olduğunu bilmediğiniz zamanlarda alıyorsunuz oyuncak kumandalı arabanızı ve hop! İçeride neler oluyor hemen bakabiliyorsunuz. Buna uygun taktik geliştirip içeri dalıyor ve ortamı daha önceden bildiğiniz için kolayca dağıtabiliyorsunuz. Ya da arabanızı odaya soktuktan sonra üzerinde olan bomba sayesinde patlatır ve ortalığı toz duman edersiniz. Karar sizin...

Etrafta ceset kalıntısı da bırakmamaya özen göstermek gerekiyor tabii. Eğer diğer canlı yaratıklar arkadaşlarının cesetlerini görürlerse hiddetleniyorlar ve daha bir “ÖFKE”li oluyorlar. Bu da oyunun güzel detaylarından.

Nereden çıktı bu yaratıklar? Ne istiyorlar bizden?

Gelecekte bir zamanda, dünyaya bir göktaşı çarpıyor. Çarpan göktaşı yüzünden neredeyse tamamen yıkıma uğrayan dünyada hayatta kalmaya çalışan birkaç insandan birini yönetiyoruz.