Vızıltıya benzeyen motor sesleri, mermerin üzerindeki lastik gıcırtıları,
kitap kapaklarından rampalar ve araçların birbirlerine tuzak kurmalarını
sağlayacak enerji paketleri. Bütün bunlar size hangi oyunu anımsatıyor? Elbette
Re-Volt... 99 yılının yaz aylarında piyasaya çıkan, uzaktan kumandalı araçların
birbirleriyle amansız mücadelesini sergileyen ve eğlence dozajı tavana vuran bir
oyundu. Sadece eğlenceli değil aynı zamanda dönemin en iyi grafiklerine sahip
oyunlardan biriydi. “Peki bütün bunların Room Zoom ile ne alakası var ?” diye
sorarsanız, verilecek cevap belli; Room Zoom, Re-volt isimli oyunun başarısız
bir taklidi.
‘Sadelik’ Room Zoom’un ruhunda var...
Room Zoom’un haritaları; oyuncaklarla kaplı çocuk odalarından, şampuan ve
deterjan kutuları gibi engeller içeren banyolara, patlayıcı tüpler içeren
araştırma labaratuarlarından, çevreyen tahta parçaları ve talaşlar yayılmış
marangoz atelyesine kadar çeşitlilik gösteriyor. Görüntüsü, oynanabilirliği ve
kontrolleri ile vasatı aşamayan oyunun, harita dizaynları oldukça başarılı.
Özellikle ev içi geçen bölümlerde; kitaplar, saksılar ve karton kutular gibi,
günlük hayatta çok sık karşılaştığımız cisimlerin akıllıca dağılımı pistlerin
eğlenceli olmasını sağlıyor. Öyle ki pistlerin yapısı bir grup çocuğun
hazırladığı izlenimi veriyor. Haritaların çok büyük olmaması, hatta atılacak iki
turda kolayca ezberlenebilecek kadar kısa olması eksi olarak görülebilir.
Pistler pek çok cisim içerdiğinden ve her çarpışma sonucu cisimlerin yeri
değiştiğinden, karışık görünüme sahip olan pistlerde en büyük yardımcımız yol
boyunca çizilmiş olan oklar olacaktır. Yarış esnasında okları kaybetmeniz yoldan
çıkmış olduğunuzu belirttiğinden, hemen ‘R’ tuşuna basmalı ve piste geri
dönmeliyiz.
Oyuncak arabaların silahı ‘Power-up’lar