1/8

RPG oyunlarından hafızamıza kazınan sözler

Murat Halilbeyoğlu 22.12.2010 - 17:13
Kadim diyarları bu sözlerle arşınladık...
RPG oyunlarının çıkışları çok eskiye dayanır. Öyle ki daha bilgisayar oyunlarında “görsel” diye adlandırabileceğiniz bir özellik bile yokken text tabanlı oyunlar olarak yer alıyorlardı. Örneğin 1975’te yapılan “dnd” ve “Dungeon” oyunları bu türün ilk örnekleridir.

Tamamen bir arkadaş eğlencesinden çıkmış olan masaüstü FRP versiyonundan türedi bu tür, o zamanlar belki de text tabanlı oyunlar için ideal bir konseptti. Daha sonra teknoloji geliştikçe görsellikler arttı ve oyunlarda bunlardan nasibini aldı. O geçiş dönemindeki oyunları bir kenara bırakırsak -Akalabeth: World of Doom (1979), Rouge (1980)-  hayal gücümüzün yanında gözümüze de hitap eden oyunlar çıkmaya başladı. Örneğin Eye of the Beholder veya Daggerfall tarzı oyunlar, FRP oyuncularının grup bulamadıkları veya grupları ile oynadıkları oyunda tüm hazlarını alamadıkları durumlarda yardımlarına koşuyorlardı.

RPG oyunlarından hafızamıza kazınan sözler
Efsanelerin yükselişi

RPG günden güne hızlanarak ilerlemeye başladı. Oyun türleri arasında daha başlangıçta ağır taşlardan birisi haline geldi ve devamında yüzlerce birbirinden güzel oyun çıkmaya başladı. Mihenk taşı niteliğindeki Baldur’s Gate, insanların –mesela ben- halen büyük hevesle oynadığı bir oyun, ardından gelen Icewind Dale, Torment, Fallout, Elder Scrolls serisi, Divinity, Diablo serisi, Drakensang, Dragon Age, Mass Effect, KOTOR serisi ve daha unuttuğumuz niceleri.

Bu oyunların oyunculara yansıması da elbette çok yoğun şekilde gerçekleşti. Bazılarını o kadar çok sevdik ki en bariz hatasını bile göz ardı edebildik, bazılarımız bütün oyunu ezberledi ve normalde 10 saatte bitecek oyunu 2-3 saatte bitirebilecek seviyeye geldi, bazıları ise hayat tarzlarını bakış açılarını değiştirmek için biraz da bu oyunlardaki karakterlerin düşüncelerini benimsedi. Nihayetinde o karakterlerin söyledikleri ve düşündükleri de aslında sizin bizim gibi insanların hazırlayıp sunduklarıydı. Tıpkı bir filmin felsefesini beğenmek, yönetmenin bakış açısını beğenmek ile aynıysa oyundaki bir karakterin de bu tarz özelliklerini benimsemek oyun yapımcısının bakış açısını benimsemektir.