1/5

Sektörün uzayan kolları; Oyun Kumandaları

Tolga Canatan 5.08.2012 - 22:13
Onlar olmadan ellerimiz boş kalmaz mıydı?
Sürekli değişime uğrayan oyun sektöründe, belki de kalıcı olan tek bir şey vardı. Onlara ister Gamepad, ister Joystick isterseniz de Joy Pad deyin. Hangisini söylediğinizin ya da onları nasıl isimlendirdiğinizin önemi yok. Önemli olan bu oyun kumandalarının yıllara meydan okuyup, bir çok farklı değişimi de beraberinde getirerek günümüze kadar geldikleri. Öyleleri var ki çoğu oyuncunun yaşından büyük. Öyleleri var ki gerek tasarımı, gerekse çıktığı dönem itibariyle hayatımızda çok önemli yerler edindi. Kiminin gençlik yılları, kiminin çocukluğu bu aletlerle geçti gitti. Tabii kimileri içinse onlar hala hayatın önemli bir parçası.

Oyun kumandaları geçen onlarca yılda, bir çok farklı isimde ve bir çok farklı tasarımda oyuncuların karşısına çıkmıştır. 1970’lerde dolmaya başlayan, çeşit çeşit, marka marka, renk renk cihazlardan oluşan bu havuzun tarihine kabaca göz atalım…

Nereden Nereye…
Oyun endüstrisine renk katan ve oyuncular için vazgeçilmez hale gelen kumandalardan ilki ‘The Paddle’dır. Atari tarafından 1972 yılında çıkartılan The Paddle isimli kumandanın, analog kumandaların da ilk örneğini oluşturduğu söylenir. ‘The Paddle’ ismi, sıkça oynanan Pong oyununun tenise benzeyen yönünden ötürü ‘masa tenisi raketi’ manasında verilmiştir. Bu kumandalar fiziksel hareketleri dijital sinyallere çeviren potansiyometreleri(potentiometers) kullanan analog sisteminden yararlanmaktaydı. Potansiyometreler oyuncuların kumanda üzerinde yaptıkları ani hareketlerin hızını algılayarak, bu algıyı ekran üzerine eş anlı olarak yansıtan dijital sinyallere çevirmekteydi. O dönemde çıkan bu cihazlar Pong ve Breakout stilindeki oyunlar için de oldukça ideal gözüküyordu.

Sektörün uzayan kolları; Oyun Kumandaları