Korsan olmak kaderimizde var
2 CD’den oluşan efsane oyunumuzun kurulumundan hemen sonra kısaca anlatılan bir
açılış demosu ile korsanlığa atılan hayatımızın ilk görüntüleri ile
karşılaşıyoruz. Son derece sıradan ve mutlu başlayan, tüm ailenin masa başında
bulunduğu akşam yemeği davetsiz bir misafirin kapıyı kırması ile bölünür.
İçeriye giren; Karayiplerin en korkunç ve acımasız korsanıdır. Tüm aileyi esir
alırlarken biz –yani ailenin en küçük erkek çocuğu- bir şekilde kaçmayı
başarırız. Tüm ailemizi kaçıran bu acımasız korsanı öldürmeye ve ailemizi
kurtarmaya yeminler ederek macerandan maceraya koşacağımız “korsanlık dünyası”na
ilk adımımızı atarız.
Elinde avucunda hiçbir şeyi olmayan genç delikanlı görünüşü ile karşımıza çıkan
ilk tavernaya girdiğimizde barmenin; “İstediğin gemide çalışabilir, para
kazanabilirsin” sözlerine uyup Fransız, Alman, İngiliz ya da İspanyol
kaptanlardan birini seçiyor, onun yanında tayfa olarak işe başlıyoruz. Tayfa
olarak başladığımız macera, çıkan ilk ayaklanma sonucunda kaptan olmamızla son
buluyor. Bir avuç tayfa, azıcık erzak ve bir o kadar az deneyimimizle ilk deniz
maceramıza çıkıyoruz. Karayip Denizinin ortasında bir gemi ile dolaşırken ilk
limana sığınıp ne yapacağımıza karar vermemiz gerekiyor.
Eski günlerin anısına
Pirates! oyuncuya herhangi bir alıştırma bölümü sunmuyor. Sanki yapmanız
gerekenleri zaten biliyormuşuz gibi davranıyor. Aslında her şey o kadar açık ki;
kontrollere ve oyunun sistemine alışmak 15 dakikadan fazla sürmüyor.
Yapacaklarımız temelde çok basit; gemini erzakla doldur, tavernadan yeni
tayfalar al, karşına çıkan gemileri batır ganimetleri topla döngüsünü
tamamlamak. Elbette her şey basit temeller üzerine oturtulsa da ayrıntılar oyunu
güzelleştiriyor ve olduğundan biraz daha fazla dikkat etmemiz gerektiğini, kafa
yormamız gerektiğini öğütlüyor.