1/5

Sid Meier's Pirates!

Merlinin Kazanı 3.06.2010 - 12:31
Karayiplere geri dönmenin vakti geldi.
Platformlar PC
Sid Meier's Pirates!
Merlin Puanı 91
Artılar Güzel grafikler. Kullanışlı arabirim. Basit oynanış. Sınırsız özgürlük.
Eksiler Konuşma yok. Seferler sırasında gemiler birbiri içinden geçebiliyor.

Sid Meier's Pirates!
Commodore 64 zamanında ünlü olup günümüze kadar namı devam edebilen oyunlar çok azdır. Bunların başında hiç kuşkusuz Pirates! gelir. Programcılığını Sid Meier’in üstlendiği, Michael Haire’in grafiklerini tasarladığı ve Arnold Hendrick’in de senaryosunu hazırladığı “korsancılık” oyunu öyle büyük bir ilgi ile karşılanmıştı ki; üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen hala emulator yardımı ile eski günleri yad etmek amacı ile oynanan oyunların başında gelir. 1987 yılında 64kb’lık hafızaya sahip bir sistemde, toplamda 16 renkten oluşan paletiyle 17.yy Karayiplerini canlandırabilmeyi başaran bu üç programcının başarısı alkışa değerdir.

Sid Meier's Pirates!
Bilgisayar oyunu oynamanın gerçek anlamda “eğlence”den ibaret olduğunu gözler önüne seren Pirates!’ın, uzun yıllar sonra tekrar sistemlerimize geleceğini duyduğumuz da hepimiz çok heyecanlanmıştık. Sid Meier’in ismi olması oyunun çok başarılı olacağının işaretiydi ama yine de içimize bazı kuşkular düşmüyor da değildi. Bunların en başında 3. boyuta geçilmenin oyuna zarar verebileceği yönündeydi. Ayrıca orijinal oyunun oldukça sade ve bir o kadar da insanı başından kaldırmayan yapısı bozulabilirdi. Günümüzün en detaylı stratejilerini hazırlayan Sid Meier, eğer Pirates!’ı da detaya boğarsa oyuncuları sıkabileceğini düşünmüştük. Nihayet beklentilerimizin ve kafamızda yarattığımız ihtimallerin sonu geldi. Çünkü oyun en başından itibaren bizleri, eski havasını yitirmemiş görüntüsü ile büyülemeyi başardı.

Korsan olmak kaderimizde var

2 CD’den oluşan efsane oyunumuzun kurulumundan hemen sonra kısaca anlatılan bir açılış demosu ile korsanlığa atılan hayatımızın ilk görüntüleri ile karşılaşıyoruz. Son derece sıradan ve mutlu başlayan, tüm ailenin masa başında bulunduğu akşam yemeği davetsiz bir misafirin kapıyı kırması ile bölünür. İçeriye giren; Karayiplerin en korkunç ve acımasız korsanıdır. Tüm aileyi esir alırlarken biz –yani ailenin en küçük erkek çocuğu- bir şekilde kaçmayı başarırız. Tüm ailemizi kaçıran bu acımasız korsanı öldürmeye ve ailemizi kurtarmaya yeminler ederek macerandan maceraya koşacağımız “korsanlık dünyası”na ilk adımımızı atarız.

Elinde avucunda hiçbir şeyi olmayan genç delikanlı görünüşü ile karşımıza çıkan ilk tavernaya girdiğimizde barmenin; “İstediğin gemide çalışabilir, para kazanabilirsin” sözlerine uyup Fransız, Alman, İngiliz ya da İspanyol kaptanlardan birini seçiyor, onun yanında tayfa olarak işe başlıyoruz. Tayfa olarak başladığımız macera, çıkan ilk ayaklanma sonucunda kaptan olmamızla son buluyor. Bir avuç tayfa, azıcık erzak ve bir o kadar az deneyimimizle ilk deniz maceramıza çıkıyoruz. Karayip Denizinin ortasında bir gemi ile dolaşırken ilk limana sığınıp ne yapacağımıza karar vermemiz gerekiyor.

Eski günlerin anısına

Pirates! oyuncuya herhangi bir alıştırma bölümü sunmuyor. Sanki yapmanız gerekenleri zaten biliyormuşuz gibi davranıyor. Aslında her şey o kadar açık ki; kontrollere ve oyunun sistemine alışmak 15 dakikadan fazla sürmüyor. Yapacaklarımız temelde çok basit; gemini erzakla doldur, tavernadan yeni tayfalar al, karşına çıkan gemileri batır ganimetleri topla döngüsünü tamamlamak. Elbette her şey basit temeller üzerine oturtulsa da ayrıntılar oyunu güzelleştiriyor ve olduğundan biraz daha fazla dikkat etmemiz gerektiğini, kafa yormamız gerektiğini öğütlüyor.