1/2

Sınavları oyunlara benzetmek

Mahmut Saral 3.06.2010 - 12:31
Sorularla çevrili dört duvarımız var, peki ya çatı? Açıkta mı kaldık yoksa?
Her yıl 2 + 1 geleneğine uygun davranan yüz binlerce insan vardır, eminim. Peki "2 + 1" ne anlama mı geliyor; "vize + final ve bütünleme". Yaşamın her anında beliren mutluluklar, sıkıntılar, bazen de sürprizler, rutin kelimesini dilimizden kazıyalı çok oldu. Yerine göre trajik, yerine göre komedi, yerine göre de farklı bir ikinci tür, ama ana teması aksiyon olan bir filmin içersindeyiz. Ben ve benim gibi Anadolu Üniversitesi (halk dilinde açık öğretim) öğrencileri, haftanın en güzel günleri olarak tabir edilen "Cumartesi ve Pazar"ı, yılda üçer kez boşlayarak okulların yolunu tutuyoruz. Hayır, biz "şimdi okullu ol"madık, yıllardır bu diyarlardayız zaten. Biz sadece geçiyorduk ve kalmaya da niyetimiz yok.

Sınavlar, farklı farklı duygular aşılayabiliyor. Herkesin kafasında mutlaka bir kurgu oluşmuştur. Ben, içinde bulunduğum durumu, kendimce yazılan ve tasarlanan bir oyun olarak kabul ettim. Oyuncuysanız, ister istemez yaşantınızdaki çoğu olay gibi, burada da oyunları düşünüyor, ona göre tasvirlerde bulunuyorsunuz (en azından bir kısmınız, ya da tamam, sadece ben).

Sınavları oyunlara benzetmek


Yine yol göründü

Sabahın ilk ışıklarıyla yola koyulur insanlar. Genellikle çoğu öğrenci, sınavdan önce öğrenmesi gereken okula gelmemiştir ve ilk dakikalar, sınava girilecek okulun nerede olduğunu bulmakla geçer. Ben her ne kadar Internet'i kullansam da, bazen zor durumda kaldığımı söylemeliyim. Kıl paylarım o kadar çok ki, hepsini birleştirsem kıldan bir yumağım olurdu… Bu arama - sorma evresini, uçsuz bucaksız bir RPG haritası olarak görebiliriz. Zorlu görevi tamamlayabilmek için doğru adreslere uğramalıyız, değil mi?