1/3

Star Wars: Republic Commando

Merlinin Kazanı 3.06.2010 - 12:31
Star Wars evrenine Elite Trooper gözünden bakmak.
Platformlar PC, PC
Star Wars: Republic Commando
Merlin Puanı 86
Artılar Güzel grafikler. Başarılı taktik sistemi. Star Wars evrenine bambaşka bir gözden bakma imkanı.
Eksiler Yüksek sistem ihtiyacı. Multiplayer modu yaratıcı değil. Kendini tekrarlayan görev sistemi.

Star Wars denildiği zaman aklınıza ilk olarak ne gelir? Tabii ki Jedi’lar. Görünüşleri, duruşları ve konuşmalarıyla tam bir karizma sembolü olan bu karakterler aynı zamanda ışın kılıçlarıyla da dövüş konusunda Star Wars evreninin en yüksek rütbeli kahramanlarıdırlar. Star Wars üzerine yapılan oyunları da bir kenara alır toplarsak genelde uzay maceralarını içeren simülasyonlar ve çoğunlukla da Jedi’ların yaşamlarını anlatan ya da Jedi olmak için çaba harcayan kahramanların hikayeleri anlatılır. Fakat durup düşündüğümüz zaman hep kenara atılıp unutulmuş, üstelik evrenin en yüksek taktik becerisine sahip askerleri yani İmparatorluk Komandoları hakkında bugüne değin hiçbir oyuna rastlayamadığımızı görürüz. Garip ve uyduruk konulara sahip FPS’lerin gırla gittiği bu piyasada Star Wars evrenini farklı bir gözden yansıtacak bir FPS piyasayı alt üst edebilirdi. LucasArts biz oyuncuların sesini duydu ve Republic Commando oyunu üzerinde çalışmaya başladı.

Geçtiğimiz ay içerisinde ilk oynanabilir demosu ile sevenlerinin karşısına çıkan Republic Commando ekran görüntülerini izlemekten bıkan oyunculara ilaç gibi geldi. Oyun öyle bir maceraya sürükledi ki bizi, tadı damağımızda kaldı ve çıkış tarihini iple çeker olduk. Neyse ki LucasArts bizi fazla bekletmedi ve merakla beklenen oyunlarını kısa sürede piyasaya sürdü.

Elite trooper kaskından dünya’ya bakmak

Star Wars: Episode II’i izlemiş olanların, filmin sonlarına doğru gördükleri klon ordusunu ve onların üretiminin nasıl olduğunu bildikleri bir gerçek. Republic Commando oyununa başladığımızda bizde bir klon askeri olduğumuzdan aynı süreçten geçiyor ve kendi gözümüzden tüm gelişimimizi ve eğitimimizi kısaca izliyoruz. Önce vücut gelişimimiz tamamlanıyor. Ardından teknik ve taktiksel bilgiler ve son olarak da silah kullanımını öğrendikten sonra bir daha hiç çıkartmayacağımız kaskımızı takıyoruz. Eğimini tamamlamış her klon askeri gibi hiç sorgu sual dinlemeden hemen ilk görevimize çıkıyor ve üslerimizden gelen emirlere uyarak görevleri tamamlamaya çalışıyoruz.

Duyurulduğu ilk günden itibaren FPS olacağı bilinen Republic Commando da, sürekli olarak bir klon komandosunun kaskının ardından bakacak olma fikri üzerine yoğunlaşıldı. Gerek ekran görüntülerinde gerekse yapılan ön incelemelerde kendimizi gerçekten komando gibi hissettirecek olan bu “kask sistemi” oyunun ilk göze çarpan yanı. Özellikle demo deneyimi olmayıp oyunu ilk defa oynayanlar baştan bu kaskı yadırgayacaklar ve eğer düşük çözünürlükte oynuyorlarsa ekranda fazla yer kaplamasından dolayı rahatsız olacaklar. Aksiyon dolu bölümler başladığında ise belki de görmezden gelip kendilerini oyunun heyecanına bırakacaklar.

Temelde kaskımızın görevi bize; kendimiz ve takımız hakkında taze bilgiler vermek, aynı zamanda görevlerle ilgili ipuçları ve onların konumlarını bildirmek. Kaskın orta kısmında kendi sağlığımızı, sağ ve sol yönde ise zırhımızın gücünü görüyoruz. Yanımızda bizimle birlikte savaşacak askerler edindikçe onların güçlerini, konumlarını ve o anda ne yaptıklarını küçük ikonlar ile ekranın sol yanında görebiliyoruz. Bunların haricinde eğer ulaşmamız gereken bir nokta varsa tam ekranın ortasında çıkan bir çember ve onun üzerindeki ok işareti ile gitmemiz gereken yöne takip edebiliyoruz. Kısacası pek çok şeyi bir arada barındıran bu kask oyunun sonuna kadar en büyük yardımcımız olacak.

Kahraman değil takım lideri olmak

Republic Commando’nun en güzel yanı oyunun hiçbir anında dünyayı kurtaracak süper güçlü bir kahraman olmamamız. Emrimizde tutacağımız 3 adet asker ile tüm görevleri yapmakla görevli basit bir subayız. Dolayısıyla oyunun tamamına yakın bölümünde kahramanlık gösterisi yapıp düşmana balıklama atlayan bir karakteri değil, takım arkadaşlarını iyi koordine ederek en az zararla düşmanı alt etmeyi bilen bir takım liderini canlandırmaktayız. Hal böyle olunca takımızdaki askerleri iyi tanımamız gerekiyor.

Alıştırma bölümü esnasında bir süre tek başımıza ilerledikten sonra teker teker bu üç takım arkadaşımıza rastlıyor ve beraberce ilerlemeye başlıyoruz. Takım arkadaşlarımızın her biri farklı bir konuda uzmanlaşmış durumda. Biri kilitli kapılar açarken, diğeri siper alacağı belirli noktalardan düşmana uzak mesafe atış yapabiliyor. Diğeri ise geçilmez denilen engellere bomba yerleştirerek, onları geçilebilir kılıyor. Yolda rastlayacağımız güçlü silahları kullanmak üzere yollayabileceğimiz askerlerimizi bol bol siper arkasına gizleyerek düşmana karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor.