 
                                                    Yazın gelmesi; güneş, deniz ve tatil gibi olayları da beraberinde getirir. 
Spor faaliyetleri, gerçekleştirilmesi daha elverişli bir hal alır, kış 
sporlarından sonra, yaz sporları ortaya çıkar. 2004 yazı, spor konusunda da ayrı 
bir yer teşkil etmekte. Bilindiği gibi Atina 2004 Olimpiyatları’nın yapıldığı 
bir zamandayız. Tabii ortada böyle bir konsept varken, yapımcılar boş durmadılar 
ve yaz sporlarına ithafen çeşitli oyunlar geliştirmeye başladılar. Atina 2004’ün 
de resmi oyunu, PS2’ler için piyasalara sürüldü. Summer Games de, aslında bu 
olimpiyatlardan esinlenerek hazırlanmış mini bir yapım. Çok fazla bir ayrıntısı 
yok, ama en azından vakit geçirtebiliyor.
Start verildi, yarış başladı
Summer Games 2004’de, bir olimpiyatta bulunan tüm spor dallarına 
rastlayamıyoruz. 100 ve 400 metrelik koşular, 110 ve 400 metrelik engelli 
koşular, yüksek atlama, serbest ve kelebek stilde yüzme, son olarak da atıcılık 
dallarında mücadele edebiliyoruz. Tamamen amatör olarak hazırlanmış Summer 
Games’de birkaç mod bulunuyor. Arcade tarzını tercih edersek, istediğimiz branşı 
seçip onun içerisinde mücadele ediyoruz. Tabii bunların sonucunda dereceye 
girersek; altın, gümüş ya da bronz madalya ile ödüllendiriliyoruz. Tournament 
2004 modunu seçersek, her türlü branşta mücadele ederek başarılı olmaya 
çalışıyoruz, tabii yolculuğumuz yine madalya aşkına. Hatta karakterimizi 
isimlendirirken, millet olarak Türkiye’yi de seçebiliyoruz. Training modu 
sayesinde, zaten 5 tane olan branşları nasıl oynayacağımızı öğrenebiliyoruz. 
Kontroller konusunda bir problem yok. W, A, S, D tuşları ile birlikte, aksiyon 
tuşu olarak Space’i kullanıyoruz hepsi bu. Aksiyonlar branşlara göre 
değişiyorlar. İstersek bu kontroller değiştirilebiliyor fakat gerek bile yok. 
Son olarak da, Hot Seat seçeneği var. Bununla birlikte arkadaşlarımıza meydan 
okuyabiliyor ve oyunda bulunan branşlarda birbirimizle kapışabiliyoruz. Tabii 
iki oyuncunun aynı klavyeyi kullanması zorluk yaratabileceğinden, bir joystick, 
olaya kesin çözüm getirecektir.
Summer Games’de, grafiksel ve kontrol olarak hatalar bulunsa da, zevkli 
branşları içermesi bakımından idare edebilir. Grafikler pek birşey vaadetmiyor. 
En çok koşu pisti gözüme güzel gözüktü. Bunun dışında yüksek atlama ve atıcılık 
poligonundaki grafikler 3D olmasına rağmen, oldukça ilkel duruyorlar. Karakter 
modellemeleri de pek iyi değil. Atletlerin üzerindeki formalar, üzerlerine 
yapışmış gibi duruyor. Koşular başlamadan önce çeşitli ısınma hareketleri 
yaparak, gerçekçilik sağlanmak istenmiş fakat grafiklerin yetersizliğinden 
dolayı yapmacık hareketlerden öteye gidemiyorlar. 
Yukarıda kontrollerden bahsettiğimizde, sadece birkaç tuştan oluştuğunu görüp, 
oynanışın çok rahat olduğunu düşünenler olabilir. Bunu, oynamaya başladıktan 
kısa bir süre sonra tekrar düşünmeniz gerekecek. Adamımızı koştururken 
parmaklarınıza kara sular indiğini hissedeceksiniz, çünkü devamlı sağ-sol, 
sağ-sol şeklinde cebelleşiyoruz. Engelli ve yüksek atlama branşlarında da keza 
öyle. Devamlı parmakları oynatmak, bir zamandan sonra can sıkıcı ve yorucu 
oluyor. Müsabakalar sırasında kırdığımız rekorlar, High Score bölümünde 
depolanıyor ve bize bakıp bakıp gurur duyma imkanı veriyor.
Son düzlüğe girilirken
Benim en çok hoşuma giden bölüm atıcılık oldu. FPS seven biriyseniz, büyük 
ihtimal size de en zevkli spor olarak gelecektir. Üstelik başarılı olmak için 
çok da kasmanıza gerek yok, sadece ateş edin yeter. Summer Games 2004, çok fazla 
birşey vaadeden bir oyun değil, ama olimpiyatların en popüler branşlarını 
bilgisayarlarımızda yaşamamızı sağlıyor ve biraz olsun hoşça vakit 
geçirtebiliyor. Gönül isterdi ki, oynanacak daha fazla spor olsun. Yine de 
değişik birşeyler arayanların denemesinde bir sakınca yok.
 
        








