1/6

Supreme Commander

Hasan Uğur Nayır 3.06.2010 - 12:31
Total Annihilation'ın yapımcısından, strateji dünyasını değiştirebilecek bir yapım
Platformlar PC
Supreme Commander
Merlin Puanı 90
Artılar Zoom özelliği, Shift tuşuyla birçok iş yapmak, devasa savaşlar, birçok birimi aynı anda çarpışırken görmek, başarılı harita sistemi ve tasarımı, çift monitör desteği
Eksiler Savaşlar büyüdükçe performansın yavaşlaması, güçlü pc ihtiyacı
2007 yılı içinde beklediğim iki önemli strateji vardı. Bir tanesi EA Games’in geliştirdiği Command & Conquer 3: Tiberium Wars, diğeri ise Total Annihilation’ı yaratan Chris Taylor’ın yeni oyunu Supreme Commander. Bu iki proje ciddi anlamda beni çok meraklandırıyordu. Aslında her ikisi de birer efsanenin devamı. CC 3, Westwood’un kapanmasından ( EA tarafından satın alınmasından) sonra ortalıklarda Generals dışında başka bir CC oyunu göremedik. Hoş aslında Generals, Westwood tarafından neredeyse tamamlanmıştı. Ama oyunun hakları satın alma olayı yüzüne EA Games’te kalınca, EA tarafından piyasaya sunuldu. Supreme Commander’ın bir efsanenin resmi olarak, ikinci oyunu olma durumu yok. Şöyle ki; oyun Total Annihilation’nın ruhani devamı olarak nitelendiriliyordu. Gerçi merakım daha fazla beni tutamamış ve oyunun beta testine de katılma imkanım olmuştu. Birçok farklı ülkeden, başka oyuncular ile Multiplayer olarak kapışmak zevkliydi. Beta testinde sorunlar vardı, ama tam sürümde nasıl olsa olmaz dedim. Sonunda Şubat ayı içinde beklediğim SC (Kısaltma – Supreme Commander) piyasaya çıktı. Uzun zaman boyunca betasını denediğim, hatta rüyalarıma bile girmeyi başaran SC tam sürümde nasıl olmuş?

Galactica

Supreme Commander güzel bir açılış videosu ile başlıyor. Aslında video bize hikayede tam olarak ne var ne yok kısa bir özet geçiyor. Gelecekte geçen SC’de insanlar (UEF) Kuantum kapılarını bulmuşlardır. Stargate’i bir anda aklımda çağrıştıran bu kapılar, insanların uzak noktalara bir anda gitmesini sağlıyor (Bkz- Yıldız Geçidi’deki temel işlev). İnsanlar gittikleri yerlerde koloni kurmaya başlıyorlar. Bu bağlamda karşılaştıkları yeni uzaylı ırkın gezegenlerini de işgal edip, yaşanmasız hale getirirler. Uzaylılar (Aeon) insanlardan intikam almak ve insanların yaptıkların zulmün hesabını sormak istemektedir. Bunlara artı olarak insanların geliştirdikleri, aslında yarattıkları yeni bir ırk daha vardır. Gustav Brakman tarafından insan beyni ile yapay zeka birleştirilip, yeni ırk yani Cybran’lar ortaya çıkıyor. İlk zamanlar insanlar tarafından kullanılan bu ırk, zamanla başkaldırı yapıyor; Brakman’nın önderliğinde Dünya’yı ele geçirmek ve özgürlüklerini istiyorlardır. Sonunda insanlar, uzaylılar ve Cybran ırkı arasında büyük bir savaş patlak veriyor. Cybran ırkı bana Cyclon’ları hatırlatırken, özellikle giriş videosundaki bazı kısımlar, Galactica’yı iyice anımsattı arada. Mesela Brakman’nın videoda gösterilen ana gemisinin Galactica’ya olan benzerliği veya Dünya üzerinde patlayan atom bombaları, Caprica’nın işgalini yansıttı. Belki de çok fazla Battlestar Galatica izlememden dolayıdır. Lafı toparlayacak olursak bu üç ırk arasındaki amansız mücadeleyi yönetiyoruz.

Supreme Commander
"Savaştan önce ve sonrası"


Faction yani ırklar United Earth Federation (UEF), Aeon Illimunate ve Cybran Nation olarak isimlendirilmiş. Daha önce oynadığım Beta versiyonda ne yazık ki, oyunun Campaign kısmı yoktu. Bu yüzden senaryo işleyişi ve hikaye tam olarak nasıl gidecek, doğrulacak bilmiyordum. Oyunun menüsü beta’da sağ tarafta yer alırken bu sefer ortaya kaymış. Ana menü hareketli arka plan önünde duruyor. Arka tarafta ise büyük bir savaşın videosu gösteriliyor. Ona fazla takılmadan Campaign, Multiplayer, Skirmish, Tutorial, Extras, Options, Credits ve Quit seçeneklerine dalıyoruz.