1/2

The Godfather II

Aykut Göker 3.06.2010 - 12:31
Reddetmeyeceğiniz ikinci teklif!
Platformlar PlayStation 3
The Godfather II
  • Yapımcı - Yayıncı EA Games - EA Games
  • Çoklu Oyuncu: Var
  • Oyun Türü: Aksiyon,Aksiyon
Merlin Puanı 73
Artılar Eşsiz müzikler, başarılı seslendirmeler
Eksiler Zamanın gerisindeki grafikler, başarısız oynanabilirlik, zayıf yapay zeka...
En sevdiğimiz mafyacılık hikayesi olan The Godfather’ın oyunu 2006’da satışa sunulmuştu. Yapımcı EA, çok geçmeden ikincisini de duyurdu. 2009’un Nisan ayıyla beraber raflarda yer bulan The Godfather II, aksiyon severleri o meşhur melodiyle buluşturuyor.

Aileler yarışıyor

Bilindiği üzere ilk yapımda Don Corleone ve oğlu Sunny öldürülmüştü. Bunun üzerine ailenin lideri Michael Corleone olmuş ve suç örgütünün yönetimi ona geçmişti. Yeni yapımda aileye en alt basamaktan katılmak isteyen Dominic adlı bir karakteri kontrol ediyoruz. Nasıl görüneceğini ayrıntılı tasarım ekranından kendimizin belirlediği Dominic ile oyuna Küba’da başlıyoruz. Zira burada mafya ailelerini bir araya getiren bir toplantı yapılıyor ve patronumuz olan Michael Corleone da davetliler arasında. 31 Aralık 1958 gecesi bir parti veriliyor; bu tarih aynı zamanda Küba Devrimi’nin yapılacağı gece yarısı olduğu için, askerler ve isyancılar arasında çatışma başlıyor. Tabii biz de bu hengâmenin içerisinde kalıyoruz. Yapmamız gereken Michael Corleone’u koruyarak, bu kargaşadan çıkarıp, Küba’yı bir an evvel terk etmek...

Asıl oyun New York’a döndüğümüzde başlıyor. Corleone ailesine ait küçük bir bölgemiz var. Bunu genişletmek, biz yani Dominic’in elinde. Daha başlar başlamaz yanımıza bir eleman alabiliyoruz. Bize katılabilecek her adamın üstünde ufak bir logo var. Bunlara dikkat etmek gerek, zira onun yeteneğinin ne olduğunu bir bakışta bu şekilde anlıyorsunuz. İlk etapta karşınıza bir patlayıcı uzmanı ve sıhhiye çıkıyor. Bunları ister bir göreve yollayabiliyor, ister de yanınıza alabiliyorsunuz. Misal, arabaya bindiğinizde peşinizeden gelip, arka koltuğa oturuyorlar. İnip, yaya bir şekilde koşturuyorsunuz diyelim. Bir yere takılırsa, ıslık çalarak yanınıza çağırabiliyorsunuz (Bir nevi köpek gibiler yani).

The Godfather II
"Ekran görüntülerine bakıldığında, görsellerin günümüzün gerisinde kaldığı aşikar."

Kuş Bakışı

Örneğin adamlarınızdan birini göreve yollayacaksınız. “X” dükkanında yangın çıkarmak istiyorsunuz. Burada “Don’s View” özelliği yardımınıza koşuyor. Hangi binanın kimin kontrolünde olduğunu görebildiğimiz bu üç boyutlu haritada, işaretlediğimiz yere ilgili adamımızı gönderebiliyoruz; ve birkaç saniye içinde işlem tamamlanıyor...

Yapımda bir de mekan sahiplerini haraca bağlama özelliği bulunuyor. Don’s View’den kolaylıkla bulabileceğiniz bu dükkanlara gidip, önce patronun adamlarını pataklayıp, haraca bağlayacağınız kişiyi yakalıyorsunuz. Eğer başının üzerinde The Godfather logosundaki kukla tahtası varsa, o kişilerle iletişim kurabiliyorsunuz demektir. Bu tür mekanlarda da yalnızca patronun tepesinde o logo bulunuyor. Gidip onunla konuşuyorsunuz ve elbetteki haraç vermeyi reddediyor. Maalesef hep aynı senaryo ile karşılaşacaksınız, o “Hayır!” diyecek, bir güzel patakladıktan sonra el sıkışıp anlaşacaksınız. Yalnız bu kavga kısmının önemli bir detayı var. Ekranın sağ üst köşesinde çıkan bar’da, kişinin hangi noktadan sonra teklifi kabul edeceği belirtiliyor. Ancak bir kabul noktası, bir de üst sınırı, yani ölüm noktası var. Eğer fazla döverseniz, haraca bağlamanız söz konusu olmuyor, zira ölmüş birinden para alamazsınız(!)

Konuşurken ekrana bazı diyalog seçenekleri de yansıyor. Açıkçası bunlardan hangisini seçerseniz seçin, ortada gözle görülür bir değişiklik olmuyor. Yani şu yanıtı vermeyeyim diye çekiniyorsanız, hiç düşünmeden karşınızdakine dilediğiniz şeyleri söyleyin. En nihayetinde yapımcıların belirledikleri yerden oyun devam ediyor.

New York’ta polis olmak

Yapımda araç kullanımı da bulunuyor. Gerçi çok büyük bir haritaya sahip olmasak da, ulaşım ihtiyacımızı koşarak gidermek bir mafya elemanına yakışmayacaktır. Yoldan istediğimiz aracı durdurup binebileceğinizi belirtmekte yarar var. Hem de GTA’daki gibi kapıyı açıp, şoförü aşağı çekerek değil, inmesini rica ederek(!) otomobile sahip oluyoruz.